Güvenilir haber kaynağınız Medya90.com
Ormanlar, sadece yangınlar değil, meşe kömürü üretimi için yapılan kesimlerle de zarar görüyor. Bu süreçte mevsimlik işçi ailelerin çocukları eğitimlerinden mahrum kalıyor, toplum olarak çözüm bulmamız gerekiyor.
Prof. Dr. Mustafa Böyükata
Yozgat Bozok Üniversitesi Öğretim Üyesi
Ormanlar, saksıdaki çiçek gibi, bahçedeki ağaç gibi sevilir. Her zaman çoğalsın, hiç eksilmesin isteriz. Ormanlar, sıcak yaz günlerinde kavrulurken içimizi yakar, acıtır. Bu yüzden yangınlara hızlı müdahale edilmesi gerekir. Ancak ormanlar sadece yangınlarla tehdit edilmiyor; meşe kömürü üretimi için de ağaç kesimleri yapılıyor. Bu kesimler, bilinçli ve kontrollü yapılmalı.
Nargile kültürü, Türkiye’nin birçok yerinde yaygındır. Özellikle İstanbul’un tarihi yarımadasında, Sultanahmet’ten Beyazıt’a yürüdüğünüzde nargileli mekânları görürsünüz. Bu mekânlarda kullanılan meşe kömürü, nargilenin olmazsa olmazıdır. Ancak bu kömürün üretimi, doğaya ve insanlara ciddi bedeller ödetiyor.
Nargile ve mangal kömürleri, özellikle Anadolu’nun birçok yerinde meşe ağaçlarının kesilmesiyle üretiliyor. Bu süreç, hem doğaya hem de emekçi ailelere zorlu bir yaşam sunuyor. Çoğu mevsimlik işçi olarak bilinen bu aileler, kömür üretimi için zor şartlar altında çalışıyor.
Meşe kömürü üretiminde çalışan mevsimlik işçilerin en büyük sıkıntılarından biri de çocuklarının eğitimden mahrum kalmasıdır. Baharın ilk aylarında yola çıkan bu aileler, yaz boyu çalışıyor ve okullar açıldıktan sonra evlerine dönüyor. Bu süreç, çocukların eğitimlerine devam etmesini zorlaştırıyor ve onların geleceğini tehlikeye atıyor.
Bu çocuklar, Türkiye’nin geleceği için iyi bir eğitim almalı. Ancak onların eğitim imkanlarından mahrum kalması, sadece ailelerinin değil, toplumun sorumluluğudur.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.