Türkiye’de Batı Nil virüsünün yayılma hızı endişe verici boyutlara ulaştı. KLİMİK Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, bu yıl özellikle Marmara Bölgesi'nde vakaların arttığını ve yaşlılar için ciddi riskler taşıdığını belirtti.
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLİMİK) Başkanı Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, Batı Nil virüsünün Türkiye’de hızla yayıldığını ve özellikle iki büyük şehirde vaka sayılarının arttığını duyurdu. Batı Nil ateşi, sivrisinekler aracılığıyla bulaşan ve Batı Afrika kökenli bir virüs tarafından tetiklenen ciddi bir hastalıktır.
Prof. Dr. Yavuz, 2010 yılında Türkiye'de ilk kez görülen ve 2019'da yeniden salgına yol açan Batı Nil virüsünün, Marmara bölgesinde özellikle baraj gölleri ve durgun su kaynaklarının bulunduğu bölgelerde yeniden aktif hale geldiğini belirtti.
Batı Nil Virüsü Nasıl Bulaşıyor?
Prof. Dr. Yavuz, Batı Nil virüsünün, Bursa ve İstanbul gibi illerde görülen vakaların, kuşlardan sivrisineklere, oradan da insanlara geçtiğini vurguladı. Virüsü taşıyan Culex türü sivrisinekler, hastalığı kuşlardan alarak insanlara bulaştırıyor.
Yaşlılarda Daha Büyük Risk
Virüsün, özellikle yaşlı bireylerde merkezi sinir sistemini etkileyerek menenjite neden olabileceğini belirten Prof. Dr. Yavuz, hastalığın çoğu kişide hafif seyretse de yaşlılar ve bağışıklığı zayıf olanlarda ağır ve ölümcül sonuçlar doğurabileceğini açıkladı.
Prof. Dr. Yavuz, Batı Nil ateşinin, maymun çiçeği (mpox) virüsünden daha büyük bir tehdit oluşturduğunu ifade etti. Virüs, çoğu zaman semptomsuz geçse de bazı vakalarda ateş ve merkezi sinir sistemi enfeksiyonlarına yol açabiliyor.
Sivrisineklerle Mücadele Önerileri
Prof. Dr. Yavuz, sivrisinekle mücadelenin önemine dikkat çekti. Özellikle durgun su birikintilerinin ve kuş göç yollarının bulunduğu bölgelerde, sivrisineklerin üremesini engellemek için aktif önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, kişisel koruyucu önlemler olarak sinek kovucular, cibinlikler ve sinekliklerin kullanılmasını önerdi.
Hava Koşulları Etkiliyor
Batı Nil ateşi genellikle yaz aylarında ortaya çıkıyor ve sıcak havalarla birlikte yayılma riski artıyor. Havaların sıcak gitmesi, hastalığın süresini uzatabiliyor. Bu yıl, özellikle Marmara bölgesinde vakaların arttığını ve İstanbul ile çevresindeki bölgelerde daha yoğun görüldüğünü belirten Prof. Dr. Yavuz, hastalığın Eylül-Ekim gibi sonlanmasının beklendiğini ifade etti.
Tedavi ve Önlemler
Batı Nil ateşinin spesifik bir aşısı ya da tedavisi bulunmuyor. Ancak destek tedavileri ile ağır vakalar iyileştirilebiliyor. Prof. Dr. Yavuz, virüsün tespitinde PCR testlerinin ve antikor testlerinin kullanılabildiğini belirtti. Ayrıca, Culex türü sineklerin genellikle gece aktif olduğunu ve her sinek ısırığının hastalık bulaştırmadığını söyledi.
Su Kaplarına Dikkat Edilmesi Gerekenler
Prof. Dr. Yavuz, boş su kaplarının, yazlıklardaki su birikintilerinin ve çiftlik evlerindeki su kaynaklarının, sivrisineklerin üremesi için uygun ortamlar oluşturduğunu belirtti. Bu nedenle, su birikintilerinin düzenli olarak temizlenmesi ve ilaçlanması gerektiğinin altını çizdi.
Prof. Dr. Yavuz, İstanbul’daki koordineli çalışmalardan memnuniyet duyduğunu ve bakanlıklar ile yerel yönetimlerin sivrisineklerle mücadelede daha etkin olmalarını tavsiye etti.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.