Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "İslam ülkeleriyle ticaretimizin payı toplam ticaretimiz içinde 20 yıl önce yüzde 11'di, geçen yıl bu rakamı yüzde 26'ya çıkardık. Hedefimiz 2028'e kadar bu oranı yüzde 35'lere çıkarmak." dedi.
Bolat, Anadolu Ajansının (AA) global iletişim ortağı olduğu, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Dünya Helal Zirvesi Konseyi tarafından İstanbul Fuar Merkezi'nde düzenlenen 9. Dünya Helal Zirvesi ve 10. İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Helal Expo Fuarı ile etkinlik çerçevesinde gerçekleştirilen ETHEXPO Avrasya Turizm ve Sağlık Fuarı'nın açılışına katıldı.
Konuşmasına İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını anımsatarak başlayan Bolat, şunları kaydetti:
"İsrail'in zalimce 47-48 gündür masum sivilleri, kadınları, yaşlıları, sivilleri şehit edip, Gazze'yi bombalayarak yerle bir ettiği katliamı en şiddetli şekilde kınadığımızı ifade etmek isterim. Başta Sayın Cumhurbaşkanı'mız olmak üzere, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti olarak kardeş İslam ülkeleri ile dayanışma içinde bu katliam ve zulmün durdurulması, insanlık ve savaş suçu olan uygulamaların Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanması için büyük çaba içindeyiz. Ateşkesin kalıcı olarak sağlanması ve Gazze'nin yeniden imarı noktasında elimizden geleni yapacağız. Zalimler ve zalimlerin zulmü hiçbir zaman payidar olmuyor."
Helal çalışmaların başladığı yıllar hakkında değerlendirmelerde bulunan Bolat, helal fuarı düzenlemenin önemli bir ilerleme olduğunu dile getirdi. Helal Zirvesi'nde gerçekleştirilecek etkinlikler hakkında bilgi veren Bolat, her seferinde yeni bir ilerleme sağlanarak yola devam edileceğini söyledi.
Bolat, Türkiye'de helal sektörü konusunda yapılan çalışmalara işaret ederek şu değerlendirmelerde bulundu:
"İslam ülkeleri arasında da bu alanda önemli belirsizlikler, farklılıklar oluyordu. Bu noktada da çok önemli bir gelişme sağlandı ve IFHAB adıyla İslam Helal Akreditasyon Kurumları Forumu (Islamic Forum for Halal Accreditation Bodies) resmen kuruldu. İİT'ye bağlı kuruluş ilk genel kurulunu 3 hafta önce başarıyla gerçekleştirdi. 57 İslam ülkesi olduğunu düşündüğümüzde, akreditasyon kuruluşları, belge verme kuruluşları belirli bir düzene kavuşmuş olacaklar. Bu noktada Türkiye'nin öncülüğü ile SMIIC adıyla, İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü kuruldu, merkezi Türkiye'de. SMIIC'in kurulmasından sonra helal akreditasyon kurumlarının standartları ve belge verme standartları uluslararası bir standarda kavuştu. Dünya Helal Zirvesi de entegrasyon sağlanması noktasında önemli bir rol oynayacak."
- "İnsanlık tarafından da yakın ve orta gelecekte aranılan bir kavram olacak"
Bakan Bolat, helal kavramının Müslümanlıktaki önemine dikkati çekerek, helal kavramının Müslümanların dışındaki insanlık tarafından da yakın ve orta gelecekte aranılan bir kavram olacağının altını çizdi.
Helal Akreditasyon Kurumuna (HAK) dün yaptıkları ziyareti anımsatan Bolat, şu bilgileri verdi:
"Türkiye'de HAK tarafından 54 akreditasyon kararı alınmış bulunmakta. Böylece Müslümanların şüpheden uzak bir şekilde aldıkları, tükettikleri ürünlerin, hizmetlerin helal ve sağlıklı olduğuna dair güvenebilecekleri sistem oluşmuş, ticaretin kolaylaşması sağlanmıştır. Türkiye'de 1200'ün üzerinde helal belgesi HAK'ın akreditasyon güvencesi altına alınmıştır. HAK ile SMIIC arasında işbirliği mutabakat zaptı imzalanmıştır. Böylece HAK, dünya çapında geçerli eğitimler veren bir eğitim üssü haline gelmiştir. Bugüne kadar HAK, 32 ülkeden 1000'i aşkın sektör profesyonellerine eğitim hizmeti vermiştir."
- "Son 10 yılda Türkiye dünyada önemli bir sağlık üssü haline geldi"
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, zirve kapsamında düzenlenen ETHEXPO Avrasya Turizm ve Sağlık Fuarı'na da değindi.
Dünyada 25 trilyon dolarlık mal ticaretinin yanı sıra 7 trilyon 200 milyon dolarlık da hizmetler ticaretinin bulunduğunu anlatan Bolat, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu hizmetlerin içinde yer alan sağlık turizmi ülkemizde her geçen dönemde önemi ve büyüklüğü artan ve iftihar ettiğimiz önemli bir sektör. Cumhurbaşkanı'mızın öncülüğünde AK Parti hükümetlerinin 21 yılında sağlık alanında çok büyük reformlar yapıldı. Sağlığın insanların en temel hakkı olduğu bilinciyle hem hastaneler hem hastanelerin donanımı ve sağlık hizmetleri noktasında çok büyük yenilikler yapıldı. 1000'e yakın hastane yapıldı, 25'e yakın şehir hastanesi kuruldu ve tamamlanıyor. Türkiye'nin bu başarısı, başta komşu ülkeler, İslam ülkeleri, hatta Batılı ülkelerdeki hastalar nezdinde de dikkati çekmeye başladı.
Son 10 yılda Türkiye dünyada önemli bir sağlık üssü haline geldi. Sağlık alanında gerek hastanelerimiz gerekse doktorlarımız ve hastane yöneticilerinin verdiği hizmetlerin kalitesiyle her geçen dönemde sağlıkta ülkemize yurt dışından gelenlerin sayısı artmaktadır. 2022 yılında Türkiye'de 1,2 milyon kişi yurt dışından gelip sağlık hizmeti almış, 2012'ye göre tam 5 katı artış olmuş ve ülkemize 2 milyar 100 milyon dolar bir döviz geliri bu hizmetler kazandırmıştır. Bu yılın ilk 9 ayında 1 milyon 30 bin kişi Türkiye'de yurt dışından gelip sağlık hizmeti aldı ve 1 milyar 700 milyon dolar bir sağlık turizmi geliri elde edildi. Bu yıl geçen yılın ilk 9 ayıyla mukayese ettiğimizde sağlık turisti sayısı yüzde 17 artarken sağlık hizmeti ihracatımız da yüzde 9,5 artış göstermiştir."
Türkiye'de devlet güvencesi ve herkese sağlık hizmeti verme noktasındaki başarının aynı şekilde yurt dışından gelen hastalara da uygulandığını dile getiren Bolat, hizmetler sektörü ve sağlık sektöründe de Bakanlık olarak ciddi destekler sağladıklarını aktardı.
Bolat, "Türkiyemiz son 21 yılda her alanda gösterdiği başarı ve ilerlemeyi, atılımları, halkımızın güveni ve teveccühü, iş dünyamızın azmi ve gayretiyle Türkiye Yüzyılı'nda da üzerine katarak sürdürecektir. İslam ülkeleriyle ticaretimizin payı toplam ticaretimiz içinde 20 yıl önce yüzde 11'di, geçen yıl bu rakamı yüzde 26'ya çıkardık. Hedefimiz 2028'e kadar bu oranı yüzde 35'lere çıkarmak." ifadelerini kullandı.
Bakan Bolat, konuşmasının ardından fuarı gezerek katılımcılarla sohbet etti.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.