BOZDAĞ: YARALARI SARMAK, GELECEĞE UMUTLA BAKILMASINI SAĞLAMAK BOYNUMUZUN BORCUDUR
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Vatandaşlarımızın deprem öncesindeki bütün her şeyini belki veremeyiz, sevdiklerini geri getiremeyiz, ona gücümüz yetmez. Ama geride kalanların yaralarını sarmak, ihtiyaçlarını gidermek, umutlarını diriltmek, geleceğe umutla bakmalarını sağlamak bizim boynumuzun borcudur. Bizim yapacağımız, size olan borcumuzu ödemektir.” dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Diyarbakır’da depremzedelerin kaldığı KYK Selahattin Eyyubi Kız Yurdunda iftar programına katıldı. Devletin ve milletin el ele vermesiyle aşılamayacak hiçbir sorunun olmadığını vurgulayan Bakan Bozdağ, iftar öncesi şu açıklamalarda bulundu.
DEVLET VE MİLLET EL ELE VERDİĞİ TAKDİRDE AŞAMAYACAĞI ENGEL, KALDIRAMAYACAĞI YÜK YOKTUR
6 Şubat'ta büyük bir felaketi hep beraber yaşadık. Memleketimizin değişik yerlerinden pek çok vatandaşımız depreme maruz kaldı ve hayatını kaybeden nice vatandaşımız oldu. Diyarbakır'ımızda 411 insanımızı kaybettik. Ayrıca diğer illerde depremde vefat edip Diyarbakır'ımıza gelen 89 kardeşimiz daha oldu. Bu vesileyle gerek Diyarbakır'ımızda gerekse diğer illerimizde deprem ve sel felaketinde hayatını kaybetmiş her bir kardeşimize Allah'tan ayrı ayrı rahmet diliyoruz. Rabbim onlara rahmeti ve mağfiretiyle ikramda bulunsun diye dua ediyoruz. Kalanlara, akrabalarına, Aziz Milletimize başsağlığı ve sabır diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Elbette devletimiz büyük. Milletimiz büyük. Devlet ve millet el ele verdiği takdirde aşamayacağı engel, kaldıramayacağı yük yoktur.
MİLLET DEVLET DAYANIŞMASI EN BÜYÜK GÜÇ KAYNAĞIMIZ OLMUŞTUR
Bu deprem de gösterdi ki millet devlet dayanışmasının el ele, birlikte hareket etmenin, acıları azaltmada, umudu çoğaltmada, enkazı kaldırmada pek çok insanımıza sağ salim ulaşmada ve onların tedavisinde ayrıca dara ve zora düşmüş nice insanımıza yardımda onları barındırmada, onların ihtiyaçlarını karşılamada en büyük güç kaynağımız olmuştur. Ben bu vesileyle milletimizin her bir ferdine huzurlarınızda ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Diyarbakırlılara özellikle teşekkür ediyorum. Çünkü Diyarbakır'da da biz bu dayanışmayı en üst düzeyde gördük ve şahit olduk. Diyarbakırlılar kendi asaletlerine yakışır bir tutum içerisinde bu süreçte büyük bir dayanışmayı gösterdiler. Sadece Diyarbakır üzerinde değil, diğer illere de yardım gönderdiler. Hem fiziken yardım ettiler, hem nakten yardım ettiler, hem de ayni yardımlarda bulundular. Onun için de ayrıca teşekkür ediyorum.
VATANDAŞLARIMIZIN KONUTLARINI BİR YIL İÇERİSİNDE TESLİM EDECEĞİZ
Tabii ülkemizin yaşadığı bu felaketin ortaya çıkardığı bu sorunları ortadan kaldırmak, Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki AK Parti hükümetlerinin birinci vazifesidir. İnşallah Cumhurbaşkanımızın da taahhüt ettiği gibi buradan bir kez de ben ifade ediyorum: Vatandaşlarımızın konutlarını bir yıl içerisinde kendilerine teslim edeceğiz. Diyarbakır'ımıza yaklaşık 27 bin bağımsız konut, köy evi ve hayvanlar için ayrıca ahır ve diğer ihtiyaçlarını karşılayan yerler yapacağız. Bunların hepsinin planlaması yapıldı, inşallah yakında da temelleri atılacaktır. Diyarbakır'ımızda evi yıkılan ağır hasarlı olan ve orta hasarlı olan vatandaşlarımızın her bir evi, bu evlerden istifade etme imkanı bulacaktır. Daha güvenli evler, daha depreme dayanıklı evler, daha iyi yaşam imkanı sunan ev ve yaşam çevresini hem Diyarbakırlı kardeşlerimize hem de diğer illerde yaşayan vatandaşlarımızın emrine sunacağız.
YENİ ŞEHİRLER KURUYORUZ
Buralarda sadece konutlar olmayacak. Aynı zamanda ticari alanlar İş yerleri olacak, vatandaşlarımız orada ticaretini yaptığı gibi orada mukim olanlar da her türlü ihtiyaçlarını oradan karşılayabilecekler. İkincisi sağlık tesislerimiz olacak. Sağlık ihtiyaçları oradan karşılanabilecek. Ayrıca ibadethaneler olacak, ibadet ihtiyaçlarını camilerde vatandaşlarımız giderebilecekler. Aynı şekilde yeşil alanlar, parklarımız olacak. Orada parklarda insanlar o temiz ortamda hem kendileri hem de yavruları istifade edecek. Eğitim tesisleri olacak ve oralarda çocuklarımız eğitim ihtiyaçlarını karşılayacaklar. Biz Diyarbakır'da ve diğer illerde yeni şehirler kuruyoruz. Diyarbakır'da yeni bir şehir kuruluyor. Yaklaşık 100 bin kişinin barınacağı bir yeni bir kent oluşturuluyor. İnşallah, Diyarbakır'ımıza bu yeni yaşam alanı, yeni kurulacak kent, yeni yapılacak konutlar, iş yerleri, ticari alanlar, okullar, eğitim alanları, camiler, sağlık tesisleri, spor alanları, parklar, otoparklar hayırlı, uğurlu olsun.
BUNLARI YAPMAK BİZİM ŞEREF BORCUMUZDUR
Biz bunların hepsini bir vazife olarak görüyoruz. Milletimize taahhütten öte, hükümetimizin, Cumhurbaşkanımızın, hepimizin Diyarbakırlılara şeref borcudur bunları yapmak. Adıyamanlılara, Hataylılara, Maraşlılara, Gazianteplilere, Malatyalılara, Urfalılara, Adanalılara, Osmaniyelilere, Elazığlılara bu bizim şeref borcumuzdur. Biz şeref borcumuzu söz verdiğimiz şekilde, sözlerimizi vaktinden de önce yerine getirmek suretiyle tamamlamış olacağız. Daha önce biliyorsunuz Van'da büyük felaket yaşadık ve o felaketi kaldırdık. Yerine yeni konutlar yaptık, süresinde teslim ettik. Yanı başımız komşumuz Elazığ'da deprem felaketleri yaşadık. Her defasında verdiğimiz sözü vaktinden önce yerine getirdik. Tunceli’mizde, Bingöl’ümüzde, Malatya'mızda, İzmir'imizde, Düzce'mizde başkaca yerlerimizde yaşanan her deprem felaketinde verilen sözler bir bir tutuldu, yerine getirildi. İnşallah bu konuda atacağımız adım da aynı sözleri vaktinden önce yerine getirmek içindir. Biz icraatı yapan ve bunu da milletimizin gözü önünde yapan adımları attık. Şimdi de atıyoruz.
BUGÜN CUMHURBAŞKANIMIZ 11 İLDE 17 BİN KONUTUN TEMELİNİ ATIYOR
İşte bugün Sayın Cumhurbaşkanımız, Kahramanmaraş'ta sizin gibi depremzede kardeşlerimizle hem iftar yapıyor hem de orada 11 ilde 17 bin konutun temelini atıyor. İnşallah Diyarbakır'ımızda da konutlarımız aynı hızla devam edecek ve aynı şekilde bitecek. Ayrıca depremzede vatandaşlarımıza 3 bin ila 5 bin arası kira yardımı, 15 bin TL eşya taşıma, nakliye parası, yakınları ölenlere 100 bin TL ayrı bir destek, öte yandan da dediğimiz gibi evlerin eşyaları da inşallah onlar da aynı şekilde tazmin edilecektir. Vatandaşlarımızın deprem önce bütün her şeyini belki veremeyiz, sevdiklerini geri getiremeyiz, ona gücümüz yetmez. Allah'tan gayrı da ona kimsenin gücü yetmez. Ama geride kalanların yaralarını sarmak, ihtiyaçlarını gidermek, umutlarını diriltmek, geleceğe umutla bakmalarını sağlamak, daha iyi yaşam merkezleri, daha iyi yaşam alanları onlara sunmak bizim boynumuzun borcudur. Bizim yapacağımız, size olan borcumuzu ödemektir.
RAMAZAN-I ŞERİFİMİZİN HAYIRLI, UĞURLU, BEREKETLİ OLMASINI TEMENNİ EDİYORUM
İnşallah önümüzdeki süre içerisinde bu borcu daha çok çalışarak, daha çok ter dökerek, gece gündüz koşarak, koşturarak yerine getireceğiz. Ben bu vesileyle tekrar Ramazan-ı Şerifimizin hayırlı, uğurlu, bereketli olmasını temenni ediyorum. Ölmüşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Hepinize hayırlı iftarlar diliyorum.