Memur-Sen İstanbul Şube Başkanları Toplantısı, dün akşam Beykoz Sabancı Öğretmenevi'nde gerçekleştirildi. Toplantıya Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın yanı sıra Emekli Memur-Sen İl Başkanı Arslan Özüduruk ve tüm şube başkanları katılım sağladı.
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, İstanbul Teşkilatı’nın İl Divan toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Toplantı, sendikacılığın geçmişi, mevcut durumu ve geleceği hakkında kapsamlı bir değerlendirme yapmak amacıyla gerçekleştirildi. Yalçın, toplantıya katılan tüm lider kadroya teşekkür ederek, “Birlikte güçlü bir sendikal yapı oluşturmak için çalışmalıyız” dedi.
Yalçın, konuşmasında Türkiye’deki memur sendikacılığının tarihine dikkat çekti. 33 yıllık bir geçmişe sahip olan Memur-Sen’in, kamu çalışanlarının haklarını savunma konusunda önemli bir rol üstlendiğini vurguladı. “Memur-Sen, çalışanların umudu haline gelmiştir. Bizim üzerimizde büyük bir sorumluluk var” diyen Yalçın, sendikacılığın Türkiye’deki evrimine dair detaylı bilgiler paylaştı.
Toplantıda, memur sendikacılığının gelişimi, karşılaşılan zorluklar ve geleceğe yönelik hedefler ele alındı. Yalçın, sendikaların kamu çalışanları için ne denli önemli bir yapı olduğunu belirterek, “Sendikacılıkta yaşanan enflasyon ve örgütlenme sorunlarına dikkat çekerek, yeni bir yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulduğunu” ifade etti. Ayrıca, toplu sözleşme süreçlerinde yaşanan sıkıntılara da değinerek, bu süreçlerin daha şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
Yalçın, “Örgütlü gücümüzü artırarak, çalışanların haklarını savunmak için mücadele edeceğiz. Bu mücadele, sadece sendika üyeleri için değil, tüm kamu çalışanları için önemlidir” şeklinde konuştu. Ayrıca, toplantıda, sendikaların daha etkili bir şekilde çalışabilmesi için gerekli adımların atılması gerektiğini belirtti.
Toplantının sonunda, Yalçın, katılımcılara teşekkür ederek, “Bir elin nesi var, iki elin sesi var. Birlikte hareket ederek, daha güçlü bir sendikal yapı oluşturmalıyız. Bu, tüm kamu çalışanlarının yararına olacaktır” dedi. Yalçın, toplantının, sendikal dayanışmanın güçlenmesi ve kamu çalışanlarının haklarının daha iyi savunulması adına önemli bir adım olduğunu ifade etti.
Memur-Sen İstanbul İl Başkanı Cesur Öztürk, yaptığı konuşmada önümüzdeki yılın toplu sözleşme yılı olduğunu vurgulayarak, İstanbul’a özel büyükşehir tazminatının toplu sözleşme masasına getirilmesini talep etti. Öztürk, 4688 sayılı yasayla ilgili endişelerini dile getirerek, bu yasanın varlığının kendilerini rahatsız ettiğini belirtti.
Öztürk, mevcut yasanın boşluğunun sendikacılık faaliyetlerini olumsuz etkilediğini ifade etti. “Emeğin olmadan yemeğin olmaz” diyerek, sendikaların güçlü bir şekilde var olması gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, emeklilere yönelik yapılan sosyal medya kampanyalarının yeterli olmadığını ve bu tür geçici çözümlerle günü kurtarmanın mümkün olmadığını söyledi.
Öztürk, Memur-Sen’in bugüne kadar elde ettiği kazanımları ve bu kazanımların önemini vurguladı. “Üyelerinin ve çalışanlarının haklarını toplu sözleşme masasında göstermiş olduğumuz binin üzerindeki kazanımlarla koruyoruz” dedi. Ayrıca, diğer sendikaların kendi kazanımlarını pazarlama çabalarına dikkat çekerek, bu durumun sendikacılığın ruhuna aykırı olduğunu belirtti.
Öztürk, uluslararası meselelerde de Memur-Sen’in duruşunu ortaya koydu. Gazze’deki olaylara değinerek, İslam coğrafyalarında yaşanan haksızlıklara karşı seslerini yükselttiklerini ifade etti. “Türk demek mazlumun yanında demek” diyen Öztürk, Memur-Sen’in her zaman haksızlıkların karşısında duracağını belirtti.
Öztürk, konuşmasının sonunda İstanbul’un trafik sorununa da değinerek, katılımcılara teşekkür etti. “Hepinize şükürler olsun, salonu doldurdunuz” diyerek, bu tür etkinliklerin sendikacılık açısından önemine vurgu yaptı.
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz, İstanbul Teşkilatı ile düzenlenen bir etkinlikte bir araya geldi. Konuşmasına, katılımcıları selamlayarak ve onlara hoş geldiniz diyerek başlayan Yavuz, bu buluşmanın kendisi için büyük bir şans olduğunu ifade etti.
Yavuz, Türkiye’deki önemli gelişmelere dikkat çekerek, sendikaların genel merkezlerinin aktif bir şekilde çalıştığını belirtti. Özellikle eğitim alanındaki özgürlük mücadelesinin önemine vurgu yaptı. “Herkesin özlük hakları ve özgürlük mücadelesi için var gücümüzle çalışıyoruz,” diyen Yavuz, sendikaların bu süreçteki rolünü de ön plana çıkardı.
Konuşmasında, sendikaların kazanımlarını iyi bir şekilde anlatmanın gerekliliğine değinen Yavuz, rakiplerin bu kazanımları küçümsemesine izin verilmemesi gerektiğini vurguladı. “Sosyal medyada etkili olmalıyız ve olumsuz bir dil kullanmamalıyız,” şeklinde konuşan Yavuz, sendikaların başarılarını duyurmanın önemine dikkat çekti.
Yavuz, sendikaların sadece bakanlığa yazı yazmakla kalmayıp, daha aktif bir şekilde mücadele etmesi gerektiğini belirtti. “Bizim teşkilatımız, memleketin her köşesinde aktif bir şekilde çalışıyor,” diyerek, Antalya’daki etkinliklere de atıfta bulundu.
Son olarak, Yavuz, katılımcılara selam vererek konuşmasını sonlandırdı ve birlik içinde hareket etmenin önemini bir kez daha vurguladı.
