Tarih: 28.11.2020 23:42

AB, Türkiye'yi kaybedemez

Facebook Twitter Linked-in

 AB Liderler Zirvesi öncesinde, Türkiye-AB iliskilerinin gidisatini degerlendiren uzmanlar, Türkiye'nin Birlige üye olmasinin çok düsük bir ihtimal oldugunu belirterek, taraflarin gelecekte ortak çikarlar üzerinden hareket ederek, üyelikten ziyade birlikte yasayacaklari yeni bir model insa etmeleri gerektigi görüsünü savunuyor.Ortadogu Teknik Üniversitesi Uluslararasi Iliskiler Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bagci, taraflar arasinda yasanan gerginlige ragmen Türkiye ile AB'nin birbirinden kopmasinin mümkün olmadigini vurgulayarak, ?Türkiye, AB ile müzakere eden bir ülkedir. Taraflarin, dis politika tercihleri nedeniyle müzakere süreci durma noktasina gelmis olsa da kurumsal anlamda süreç devam etmektedir.? dedi.  Birligin Türkiye'yi kaybetme üzerine bir politika takip edemeyeceginin altini çizen Bagci, ?Belki AB, Türkiye’yi Birlige üye yapmaz ama Türkiye’nin gerek ekonomik açidan gerekse güvenlik açisindan kendisinden uzaklasmasini da istemez. Sonuçta Türkiye, Kuzey Atlantik Pakti (NATO) üzerinden 27 AB ülkesinden 21'i ile ayni ittifak içerisinde. Bu yönden taraflar arasinda çok girift iliskiler mevcut.? degerlendirmesinde bulundu.Bagci, Türkiye'nin son dönemdeki reform söylemlerinin AB üzerinde olumlu bir izlenim biraktigini ancak Türkiye'nin bu noktada söylemlerini hayata geçirerek somut adimlar atmasi gerektigini kaydetti.Türkiye'nin tarihsel süreçte de Avrupa modelini örnek aldigini hatirlatan Bagci, Türkiye'nin diger Müslüman ülkelerce Avrupa ile müzakere eden bir ülke olarak ?rol model? alindigini ifade etti.Bagci, süregelen gerginliklere ragmen 10 Aralik'ta yapilacak zirvede her iki tarafin da çok temkinli davranmasi gerektigine isaret ederek, sunlari söyledi:?Avrupa'nin beklentisi, Türkiye'nin önümüzdeki günlerde somut adimlar atmasi. Türkiye'nin de Birligin motoru konumundaki Almanya ve Fransa ile bir sekilde yakinlasmasi gerekiyor. Ama her ne olursa olsun, AB kalkip 'Türkiye'yi istemiyoruz' diyemez. Zaten Türkiye de 'AB ile müzakere sürecinden çikmak istiyorum' demez.Genel havanin aksine, su asamada zirveden yaptirim karari çikmasi ihtimalini düsük buluyorum. Türkiye ile AB, ayni yatakta yatip farkli rüyalar görme durumundan çikmali. Her iki taraf da kapilarini birbirine açarak, birlikte yasama modelini düsünmek zorunda.?Altinbas Üniversitesi Rektörü ve Uluslararasi Iliskiler Bölümü Ögretim Üyesi Prof. Dr. Çagri Erhan ise Türkiye ile AB arasinda karsilikli çikar iliskisine dikkati çekerek, ?Bununla birlikte taraflar arasinda cografi komsuluk iliskileri oldugu için zaten birbirlerinden kopmalari söz konusu olamaz.? dedi.Taraflar arasindaki iliskilerin 20 yil önce Türkiye'nin AB'ye aday ilan edildigi yapidan çok uzak oldugunu belirten Erhan, ?Bugün ne Türkiye'de 'kriterleri tamamen yerine getirip, Birlige üye olalim' diyenler çogunlukta, ne de AB içerisinde Türkiye'nin aday olmasini isteyenler çogunlukta.? ifadesini kullandi.Erhan, mevcut sartlarda Türkiye ile AB iliskilerinin gelecegine deginerek, sunlari kaydetti:?Taraflar arasindaki iliskilerin bundan sonra tam Birlik hedefleri dogrultusunda degil mevcut iliskilerin yeniden gözden geçirilerek, her iki tarafin ortak çikarlari dogrultusunda güncellenecegi yeni bir formatta devam etmesi gerekiyor.Bugün Türkiye’de AB konularinda uzman olan hiç kimse Türkiye’nin yakin ya da orta vadede, AB’ye kabul edilecegini söyleyemez. Bunun sebebi, Türkiye’nin kriterleri yerine getirmemesi de degildir. Birlik ülkelerinin içinde, Türkiye’nin üye olmasini isteyen ülke yok.??TÜRKIYE'YE YAPTIRIM UYGULAMASI KARSILIK BULMAZ?Avrupa’da asiri sagin yükselmesiyle, Türk karsitligi ve Müslüman düsmanliginin güncel Avrupa siyasetinin bir parçasi haline geldigini belirten Erhan, AB'nin mevcut siyasi haritasinin 80 milyonluk Müslüman bir ülkeyi kaldiramayacagini ifade etti.Erhan, taraflar arasindaki iliskilerin gelistirilmesi için atilmasi gereken adimlara dikkati çekerek, ?Bunun yolu gümrük birliginin düzenlenmesidir, Türkiye’nin 1973’ten beri hak ettigi vize rejiminin kaldirilmasidir ve göç konusunda Avrupa Birligi'nin Türkiye’ye vermis oldugu sözleri tutmasidir. Türkiye’nin zaten AB’den bunun disinda bir beklentisi yoktur.? diye konustu.Gelecek ay Brüksel'de düzenlenecek zirvede, Türkiye'ye karsi yaptirim uygulanmasi ihtimalini de degerlendiren Erhan, söyle devam etti:?Su anda Türkiye, Dogu Akdeniz’de kendi egemenlik haklarini savunuyor. Kendi haklarini savunma dogrultusunda uluslararasi hukuka uygun adimlar atiyor. Güney Kibris Rum Kesimi ya da Yunanistan istemedi diye bu haklarindan vazgeçecek de degil.Bu yüzden AB'nin beyhude yere kendi anlamsiz hedefleri dogrultusunda Türkiye'ye yaptirim uygulanmasi, Türkiye’de bir karsilik bulmaz çünkü yaptirimin içi bos. Ne yapacaklar? Yillik ilerleme raporunda bizi mi elestirecekler? Kimsenin ilerleme raporundan haberi bile yok. AB’nin artik sunu anlamasi gerekir ki; Brüksel, üyelik perspektifinden vazgeçtiginden beri Türkiye’de kimse Brüksel’in ne dedigine kulak vermiyor.?




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —