Dogum yalnizca fizyolojik bir süreç degildir. Anne adaylari hamilelik süreci boyunca psikolojik ve hormonal adaptasyon süreci ile karsi karsiya olurlar. Nöroloji Uzmani Dr. Mehmet Yavuz, beyin “anne” moduna geçtikten sonra içinde yasanan degisim ve dönüsüm hakkinda merak edilenleri cevapladi. Anne beyninde degisim nasil meydana geliyor? Önceleri, sadece kendi gereksinimlerine ve yasamina yönelik olarak gelisen disinin organizmasi, hamilelikten sonra kendi yavrusunun bakimi ve ihtiyaçlari dogrultusunda gelisim gösteriyor.
Annelik birçok duyguya benzetilebilir. Düsününki, hali hazirda yasadiginiz bir evde, daha önce hiç görmediginiz bir oda var ve onu kesfediyorsunuz. Hormonlar dalgalanir, karin büyür, ayaklar siser…
Anne adaylari için fiziksel ve psikolojik olarak pek çok sey degismeye baslar. Bu pek çok seyin arasinda duygularda vardir ve büyük ölçüde nörolojik durumlari içerir. Arastirmacilar gösteriyor ki bu degisimler, annenin bebeginin ihtiyaçlarini ve ruh halini daha kolay algilamasina, bebeginin saglik ve güvenliligine karsi olusabilecek herhangi bir tehlikeli durumu daha çabuk fark etmelerine yardimci oluyor. Gri maddenin azalmasi büyük etken Hamilelik sürecinde beynin belli bölgelerinde kisiye yararli bir gri madde kaybi yasaniyor. Gri madde; beynin, beyin sapi ve omurilik kisimlarinda bulunan ve bilginin islenmesinden sorumlu bölümdür. Ögrenme ve hafiza islevleri, motor fonksiyonlari, sosyal beceriler, dil ve sorun çözme mekanizmalarini barindirir. Gri madde miktarinin zeka ile de baglantili oldugu düsünülüyor. Bu degisiklikler büyük ihtimalle, vücudu annelige hazirlamak için gerçeklesiyor. Yapilan arastirmalar ile birlikte, hamileliklerde hafiza ve diger kognitif fonksiyonlarda hiç bir farklilik gözlemlenmedigi ve bu yüzden gri madde kaybinin kognitif bozukluklara yol açmadigi belirtilmistir.
Annelik bazi yetenekleri güçlendirirken bazilarini azaltiyor Hafiza Anne adaylarinin çogu geçmiste olmasa bile hamilelik döneminde unutkanlik yasadigini dile getiriyor. Beyindeki gri madde miktarindaki degisiklikler bunun bilimsel açiklamasi olabilir. Stres Hamile kadinlar genellikle oksitosin hormonundan dolayi daha az stres yasarlar. Hamilelik döneminde fiziksel ve psikolojik degisimlere ugrayan kadin, oksitosin hormonu ile kendini dengelemeye çalisir. Bu durum yasanan karisikligin, degisimin ve uykusuz gecelerin nasil normalde olacagi kadar etkilenmeden altindan kalkilabildigini açikliyor. Sosyal beceriler Hormonlarin etkilenmesi ve güçlenmesinin sonucu olarak, hamile kadinlarin beyinlerinin sözel olmayan uyarilari yorumlayabildigi gözlemlenmistir. Bebekler konusamadigindan bu beceriler, özellikle ilk yillarda çok önemlidir. Geç anne olanlar çabuk yaslanmiyor Anne adaylari, bebegi için birçok degisiklige ugrar. Beyinde tamamen bu duruma odaklanir. Bu nedenle de anne adayinin beyni, karnindaki bebegi olabildigince korumaya, kollamaya ve gelistirmeye odaklanir. Diger taraftan anne bedeni sadece bebek gelisimine yönelmez, ayni zamanda kendisini de gelisebilecek tüm olumsuzluklar için yeniler. Yine yapilan bir arastirma gösteriyor ki, geç yasta dogum yapan kadinlar, daha geç yaslaniyor. Nedeni ise, orta yasa gelmis anne bedeninin, bebegin optimal gelisimi için kendini yenilemesi ve hormonal mekanizmalari yeniden düzenlemesidir. 40 yas ve üzerinde hamile kalan ve çocuk doguran annelerin, daha küçük yaslarda hamilelik geçiren kadinlara kiyasla, uzun yasama sanslari daha yüksek. Bilim dünyasi, bu bulguyu, 40’larinda anne olan kadinlarin daha yavas bir hizda yaslanmalarina bagliyor. Nöroloji Uzmani Dr. Mehmet Yavuz / REEM Nöroloji Merkezi