Saglik sektöründe, egitimde ve is dünyasinda psikologlar çok aktif rol aliyorlar ancak mesleklerini çerçeveleyen belli yasalar halen bulunmuyor. 10 Mayis Dünya Psikologlar Günü çerçevesinde görüslerini paylasan uzmanlardan Klinik Psikolog Çigdem Demirsoy, psikologlarin da psikolojik saglamlik için ugras verdiklerini söyledi. Demirsoy, Türkiye’de psikolog olmanin zorluklari olduguna dikkat çekiyor.
Baskalarina yardim edebilmek için öncelikle bizlerin durumu kabullenip sürece alismasi gerekliydi diyen Klinik Psikolog Yildiz Burkovik ise salginin bu kadar uzun süreceginin öngörülemedigini belirtti. Burkovik, saglik çalisanlari olarak pandemide öncelikle ruh sagliginin yüksek tutulmasini hedeflediklerini de sözlerine ekledi.
Her yil 10 Mayis tarihi ‘Dünya Psikologlar Günü’ olarak aniliyor. Üsküdar Üniversitesi NPISTANBUL Beyin Hastanesi Psikoloji Hizmetleri Koordinatörü Klinik Psikolog Çigdem Demirsoy ve Psikoloji Hizmetleri Genel Koordinatörü Klinik Psikolog Yildiz Burkovik; mesleklerini seçme nedenlerini, düsüncelerini ve birer psikolog olarak zorlu pandemi kosullari ile mücadeleleri ile ilgili degerlendirmelerini paylasti.
Çigdem Demirsoy: “Kaygilaniyoruz fakat üstesinden gelebiliyoruz”
Herseyden önce psikologlarin da insan oldugunu ve tehlike karsisinda dogal olarak kaygilandiklarini söyleyen Klinik Psikolog Çigdem Demirsoy, “Kaygi ile basa çikma yöntemlerini bildigimiz için üstesinden gelebiliyoruz ama zorlu bir dönemdeyiz, hem is hem de özel yasami sürdürürken bir takim pratik yasam zorluklari olabiliyor. Bir yandan isimizi yaparken izolasyon kisitlamalarina ayak uydurmaya çalisiyoruz. Meslegin icrasinda online yürütebildigimiz hizmetler olsa da yüzyüze yapilmasi gereken bazi uygulamalarin aksamamasi için çözümler üretmek zorundayiz. Özel yasamda ise en basiti market alisverisini belli bir saatte yapmak gerekiyor fakat sabah ise giderken ve aksam isten çiktigimda kapali olugu için zorluklar yasanabiliyor. Yasamsal zorluklarin oldugu bir dönemdeyiz. Tabiki bizde o zorluklarla basa çikiyoruz. Saglik çalisani olarak biz her zaman mesaideydik. Tam zamanli olarak her zaman mesaimizi yapiyoruz. Baskalarina güç ve destek vermek zorundayiz. Psikolojik saglamligimizi koruyabilmek için bizler de ugras veriyoruz.” dedi.
Çigdem Demirsoy: “Kaygi insani tüketen bir durum”
Kayginin insani tüketen bir durum oldugunu belirten Demirsoy, “Sürekli tehlike algisi içerisinde olmak ve tehlike ile ilgili asiri zihinsel ugras içinde olmak kaygiyi arttiran sebeplerdir. Bir anlamda isimizin basinda olmak bizi kaygidan koruyor. Baskalarina da sürekli bu konulara odaklanmamalarini tavsiye ediyoruz. Yeteri kadar, geregi kadar önlemi aldiktan sonra hayatlarina devam etmelerini, hayatlarini kisitlanma döneminde de mümkün oldugu kadar dolu kilmalarini ve günlük rutinlerini devam ettirmelerini söylüyoruz.” diye konustu.
Çigdem Demirsoy: “Sosyal hayatta psikologlardan sürekli empati bekleniyor”
Hayatta çesitli sosyal rollere sahip olduklarini ifade eden Demirsoy, “Farkli sosyal rollerimiz var ve o rollerde sergilenmesi beklenen davranislar da farkli. Arkadas ve aile iliskilerinde psikolog oldugu için her zaman empati yapmasi, her zaman anlayisli olanin o olmasi gibi beklentiler olabiliyor. Ya da kendi is gücünü iyi tahlil etmek, sinirliliklarini bilebilmek, ihtiyaçlarinin farkinda olmak bu tür insanlar için geçerli. Sadece psikolog degil, doktor ya da yargidan sorumlu kisilere atfedilen belli roller oluyor. Orada onlarin da insan oldugunu unutmamak önemli.” dedi.
Çigdem Demirsoy: “Pandemide psikolojinin degeri anlasildi”
Meslege uzun yillarini veren Klinik Psikolog Çigdem Demirsoy, pandeminin yasandigi bu zorlu dönemde insanlarin daha fazla ihtiyaç duymasindan dolayi psikolojinin öneminin arttigini söyledi ve sözlerine söyle devam etti:
Türkiye’de psikolog olmanin bazi zorluklari var. Çünkü henüz Psikologlarin çesitli is kollarindaki faaliyetlerinin sinirlarini belirleyen bir meslek yasasina sahip degiliz. Saglik sektöründe, egitimde ve is dünyasinda psikologlar çok aktif rol aliyorlar ama mesleklerini çerçeveleyen belli yasalar yok. Bu bazi durumlarda magduriyetlere yol açabiliyor. Hep psikoterapi yapmak, insanlari anlamak, insanlarin rahatlamasina, gelisimine, güçlenmesine yardimci olmak istegimdi. Terapist olmak istiyordum. ilk üniversite hastanesinde görevime basladim, 12-13 sene kadar çalistim. Oradan ayrildim ve özel sektöre geçtim. Çünkü hastanede kalsaydim belki hala testör olarak çalismaya devam edecektim. Üniversite hastanesiydi ama o yillarda psikologlar için akademik olarak ilerleme sansimiz da yoktu. Bu kurumda Prof. Dr. Nevzat Tarhan’in psikoloji bilimine verdigi önem sayesinde meslegimi çok doyurucu yasadim. Psikoloji ve felsefe konusunda okumalar ile hayata farkli bir gözle bakmayi da ögrendim.”
Yildiz Burkovik: “Ruh sagliginin yüksek tutulmasini hedefledik”
Uzun yillardir sahada aktif görev yapan ve klinik deneyime sahip olan Klinik Psikolog Yildiz Burkovik ise ‘Pandemi döneminin uzun bir zaman alabilecegi çogu kisi için çok öngörülemez bir durumdu’ dedi ve sözlerine söyle devam etti:
“Bu yüzden alisma evresi için biz psikologlarin baskalarina yardimci olabilmesinin ön sarti öncelikle bizlerin durumu kabullenip alismasiydi. Bunun karsisinda yer alip zitlasanlardan olmak virüsle el sikismis olmak demek oldugundan, kayiplarin daha da çok artmasina neden olacakti. Tüm saglikçilar olarak sagligin çökmemesi için öncelikle ruh sagliginin yüksek tutulmasini hedefledik. Bizler de zamanla pandeminin bitecegine inanarak psikolojik saglamligimizi koruyabildik. Eger sürekli olumsuz düsünürsem, zihnimi dogru yöne yönlendirmez ve kendimi atil tutarsam hiçbir sey yapamam. Bu nedenle kendimi gelistirmeye devam ediyorum. Hedefler koyuyorum ve o hedeflere dogru ilerlemeye gayret ediyorum.”
Yildiz Burkovik: “Psikolog duygulari anlayip mantigini kullanabilmeli”
Meslegin ilk baslarinda danisanlari tedavi ederken dinlediklerinden etkilendigini ifade eden Burkovik, “Bazen gittigim her yere kisileri yanimda götürüyormus gibi hissediyordum. Ancak zamanla bu durum azalmaya ve artik hersey yerli yerine oturmaya basladi. Dinlediklerimin etkilememesi için mantigimi devreye sokuyorum. Duygular devrede olursa etkilenme süreci artar ve o yüzden mantikla devam etmek gerekir. Duygularimiz çok fazla ise psikolojik durumlar daha çok açiga çikar. O yüzden bir psikologun yapmasi gereken duygulari anlayip mantigini devrede tutabilmektir. Psikologun her kosulda çalismasinin önemli oldugunu zihnimde netlestirdigim için etkilenme minimuma indi.” diye konustu.
Yildiz Burkovik: “Danisanlar çok sey ögretti”
Bu meslegin içindeyken aldigi egitimleri kendisi için bir terapi ve en büyük avantaji olarak niteleyen Burkovik, “Birçok dönemde yasadigim sikintilari bu meslekle toparladim. Bana ayni zamanda gelen danisanlar da çok sey ögretti. Öncelikle yabanci olarak gelen bir kisinin güvenmesi onurlandirdi ve birseyleri birlikte basardikça ne kadar degerli bir karsilasma oldugunu hissettirdi. Bunu kaybetmemek ve her yeni kisi ile daha çok artmasi, yasamimin daha önemli olmasini sagladi. Eger isinizi seviyorsaniz ayaklariniz geri geri gitmez, daima ilerlersiniz ve her gün yeni seyler kesfedersiniz. Kesif heyecan vericidir. Özellikle kisilerin özel dünyasina kendi insiyatifleriyle davet edilmek ve o güveni verebildiginizi bilmek gerçekten mükemmel bir duygu. Insanlara bu meslegi seviyorlarsa yapmalarini öneririm.” dedi.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.