Tarih: 14.05.2021 01:12

Çocuklarin merakini gidermek için neler yapilmali

Facebook Twitter Linked-in

Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tip Merkezi Klinik Psikolog Saadet Aybeniz Yildirim, çocuklarin duygusal zekalari ve merak duygularinin gelisme sürecine iliskin degerlendirmelerde bulundu.

 

Merak varsa ögrenmek o kadar kolay

 

Merakin bir duygu olup olmadiginin hala tartisilan bir konu oldugunu belirten Klinik Psikolog Saadet Aybeniz Yildirim, “Bu tartismanin disinda iki çesit meraktan bahsedebiliyoruz. Birincisi durumsal merak, herkeste var olan yeni bir durum karsisinda ortaya çikan bir merak. Kisilik özelligi olarak ifade edebilecegimiz merakin ise çocuklarda nasil olustugunu ve kisilik yapilarinda bu özelligin nasil gelistigini düsünebiliriz. Aslinda çocuklar dogustan merakli olarak dünyaya geliyorlar. Özellikle yürümeye basladiktan sonra çevresini ve etrafini merak etmeyle basliyor. Zaman içinde bu meraki canli tutup tutmamakla alakali bazen sorunlar yasayabiliyoruz. Daha büyük yaslarda bu merak duygusu çok canli degilse yeniden olusturmak gerekiyor. Klinik gözlemlerin destekledigi sekilde merak varsa ögrenmek çok daha iyi bir sekilde gerçeklesebiliyor.” diye konustu.

 

Bilginin kaliciligi merakla baglantili

 

Insanlarin çogu zaman duygularinin pesinden kostuklarina dikkat çeken Yildirim sözlerine söyle devam etti:

 

“Bilgi odakli ögrenme merak duygusunun aktif olmasiyla ortaya çikiyor. Çocuklar dogduklari andan itibaren merak duygulari pekistirildigi zaman onlarla beraber bilgi daha kalici bir sekilde devam ediyor. Genel itibariyle baktigimiz zaman ögrencilerde ve çalisanlarda bu merak duygusunun arka planda kaldigini görüyoruz. Tabi bunun egitim sistemiyle de ilgisi oluyor. Belki meraka dayali olmamasindan dolayi ama bundan zaten yavas yavas uzaklasilmaya çalisiliyor. Merakin olusturulmasinda en önemli nokta olan bilginin aktarilma sekli çok degerlidir. Çünkü biz bilgiyi olustururken daha kitabi bilgi olarak aktardigimiz zaman bu bizim zihnimizde belli bir süre kalabiliyor. Bilginin kaliciligini artirmak için bir konuyla ilgili çalisiliyorsa çocuklarin tahminde bulunmalari istenebilir veya bir kitap okunuyorsa okumaya baslamadan önce çocukla sohbet edilebilir.  Öncelikle bir sema noktasi olusturulup daha sonra o semada ki eksik bilgilerin merakla desteklenmesi çok kiymetli olabiliyor.” dedi.

 

Anne ve babanin bu süreci desteklemesi çok önemli

 

Belli bir yastan sonra çocugun etrafini daha çok incelemeye basladigini, detaylari ögrenmek istedigini ve merak üzerine gerçekten çok fazla soru sormaya basladigini ifade eden Klinik Psikolog Saadet Aybeniz Yildirim, sözlerini söyle sürdürdü:

 

“Her an, her durumda bilgi paylasmak ve o merak duygularini cevaplayabilmek adina anne ve babalar bazen tükenme yasayabiliyorlar. Bu zaman çok kiymetli çünkü bu yas grubunda bilginin olusturulma noktasinda sorularin cevapsiz kaldigi, anne ve babalarin yanitsiz kaldigi ya da sorular geçistirildigi zaman o merak maalesef canli olmayan merak noktasina geçiyor. Çocuk anne ve babadan istedigi yanitlari alamayinca içine dönebiliyor, bu merakini içsel bir süreçle gelistirmeye çalisiyor. Bu noktada çocuk soru yönelttigi zaman aktif olarak cevap verilmelidir, o merak beraber giderilmelidir. Anne ve babalarin da bu süreci beraber desteklemeleri çok kiymetli. Anne ve babalarin yogun bir is temposu olabiliyor ama bu noktanin çok kiymetli. Beraber o sürecin desteklenmesinin oldukça etkili oldugunu söyleyebiliriz. Bir konuyu beraber arastirabilirler, onlarinda merakini ortaya koyacak sekilde çok yüzeysel olmadan birbirleriyle bilgi paylasimi yapabilirler.”

 

Ekran kullaniminda büyükleri örnek aliyorlar

 

Çocuklarin dijital ortamlar ile ilgili kesinlikle büyükleri rol model aldiklarini vurgulayan Yildirim, “Ebeveynleri ekranda ne kadar zaman geçiriyorsa, çocuklarin sorularini yanitlarken ne kadar dikkatlerini verebiliyorlarsa süreç gerçekten o sekilde sekilleniyor. Çocuklara dogru rol model olmak için onlara ayrilan zaman ekrandan daha bagimsiz ve arastirmaya yönelik olmali. Sinirlandirma yapabilmek çok önemli çünkü sinirsiz bir sekilde ekranda kalmalari çok zor boyutlara ve davranis problemlerine kadar gidebiliyor. Kontrol noktasinda çocugun neler izledigi, hangi uygulamalari kullandigi, neleri izlemekten keyif aldigini bilmek ve kontrol etmek çok önemli. Bu yüzden ne kadar süre kullanip kullanmayacagi ile ilgili sinir olusturulmali. Ev içinde çocuklarin sorumluluklarla beraber çok güzel devam ettigini ve ekrandan koptugunu da gözlemliyorum ama bunun kesinlikle anne babalar tarafinda olusturuluyor olmasi çok önemli. Her yas grubuna verilecek sorumluluklar farklidir. Yasa göre sorumluluk verilmesinin çok kiymetli oldugunu söyleyebiliriz.” dedi.

 

Gözleme dayali oyuncaklar etkili olabiliyor

 

Klinik Psikolog Saadet Aybeniz Yildirim, oyuncaklar konusunun anne babalar tarafindan oldukça merak edilen bir konu oldugunu belirterek sözlerini söyle tamamladi:

 

“Bu aslinda biraz da çocugun ne ile ilgilenmek istedigi ve neye karsi meraki oldugu ile ilgili bir durum. Çocugun istegine göre burada bir merak ortaya çikiyor. Bazi çocuklar mekanik oyuncaklarla mutlu olurken, bazi çocuklar baska oyuncaklarla mutlu oluyorlar. Bu noktada yapbozun çok büyük etkisi var. Parça sayisi arttikça daha zorlanabiliyorlar. Olusturmaya yönelik, kendilerinin gözlem yaptiklari oyuncaklar daha etkili olabiliyor çünkü hayal dünyalari merakla beraber ortaya çikiyor. Bazen tamamen imgesel bir nesneyi alip onun araba oldugunu söyleyebiliyorlar. Nesneleri çok fazla tanimadiklari için kendilerince anlamlar yükleyebiliyorlar. Hayal dünyalari da o merakla beraber ortaya çikabiliyor. Çocugu gözlemlemek çok kiymetli bir durum. Çocugun neyden keyif aldigi konusunun üstüne giderek merak duygulari ögrenilebilir. Yani bir kiz çocugu illa bebekle oynayacak diye bir durum yok. Farkli seylerden keyif alabiliyorlar.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —