50 yas civarindaki 5 erkekten birinde görülen obstrüktif uyku-apne sendromu uyku sirasinda sik sik görülen solunum durmalariyla kendini gösteren bir uyku bozuklugu… Uyku apnesinin spesifik belirtileri olmadigi için hastalarin yüzde 90’inin hastaliklarindan habersiz oldugunu söyleyen Yatas Uyku Kurulu Uzmani Nörolog Prof. Dr. Hakan Kaynak, “Uyku apnesi hem gece boyunca oksijen düzeyini düsürdügü hem de hastalarin obez ve diyabet olmasi nedeniyle Covid-19’un agir seyretmesine ve sonuçlarin ölüme kadar gitmesine sebep oluyor” diyor.
Obstrüktif uyku-apne sendromu, uykuda sik sik tekrarlayan solunum durmalari ve buna eslik eden diger bulgularla sekillenen bir hastalik… Erkeklerde görülme sikligi yüzde 4, kadinlarda ise yüzde 2 olan obstrüktif uyku-apne sendromu, yas ilerledikçe daha sik görülüyor. 50 yas civarinda erkeklerin 5’te 1’inde görülen hastalik, kadinlarda ise menopoz sonrasinda erkeklerdeki sikliga ulasiyor. Uyku apnesinin çok sik görülmesine ragmen belirtilerinin spesifik olmamasi nedeniyle çok az sayida teshis edildigini belirten Yatas Uyku Kurulu Uzmani Nörolog Prof. Dr. Hakan Kaynak, bu nedenle hastalarin yüzde 90’inin teshis konmadan hayatlarina devam ettiklerini söylüyor. Prof. Dr. Kaynak, “Gece bas ve gögüste terleme, siklikla prostat ve diyabete baglansa da iliskisiz olarak ortaya çikan gece idrar miktarinda artma ve sik sik gece tuvalete gitme, gündüz yorgunluk ve gündüz uyku haliyle birlikte görülüyorsa agir uyku apnesinden süphelenmeyi gerektirir. Gece terleme, gece tuvalete gitme ve gündüz yorgunluk ve uyku hali olan hastalar, belki de en çok dikkat edilmesi gereken hastalardir. Zira bu hastalarda hipertansiyon, diyabet ve damar tikanikliklarina ve diger komplikasyonlara daha sik rastlanir” diyor.
Hastalarin gece boyunca solunumu yüzlerce kez duruyor
Uyku apne sendromunun siklikla kilo artisiyla siddetlendigini anlatan Prof. Dr. Kaynak, sunlari söylüyor: “ Uyku apneli hastalar kilo vermekte güçlük çeker. Ayrica seker ve yag metabolizma bozukluklari sonucu kilo vermek isteseler de giderek kilo alirlar. Uyku apnesi tedavi edildikten sonra birçok hasta kendiliginden kilo vermeye baslar.” Uyku apnesinde gece boyunca yüzlerce defa tekrarlayan solunum durmalari yasaniyor. Oksijen her defasinda en az yüzde 3-4 oraninda düstügünün, kalp ritminin önce yavaslayip sonra hizlandiginin altini çizen Yatas Uyku Kurulu Uzmani Nörolog Prof. Dr. Hakan Kaynak, Covid-19 hastalarinda yapilan arastirmalara göre yogun bakima alinmak zorunda kalinan veya kaybedilen hastalarda uyku apnesinin sikligi dikkat çekildigini ifade ediyor.
Uyku apneli hastalar koronavirüse karsi daha dikkatli korunmali
Covid-19 vakalarinda hastaligin agir seyretmesi ile oksijen düzeyi ve obezite arasindaki iliskiye dikkat çeken Prof. Dr. Kaynak, sunlari söylüyor: “Uyku apnesi hem gece boyunca oksijen düzeyini düsürdügü hem de hastalarin obez ve diyabet olmasi nedeniyle Covid-19’un agir seyretmesine ve sonuçlarin ölüme kadar gitmesine sebep oluyor. Hem uyku apnesinin hem de Covid-19’un ölümcül sonuçlari arasinda damar hastaliklari önemli bir yogunluk gösteriyor. Damar tikanikliklarina bagli komplikasyonlara her iki hastaligin seyri sirasinda da sik rastlaniyor. Uyku apnesi olan hastalar Covid-19 açisindan riskli grup arasinda yer aliyor. Ayrica gece boyunca zaten düsük olan oksijenasyonun apneler nedeniyle daha da bozulmasina ve sonucunda zaten bu grupta sik görülen damar tikanikliklarinin daha siklasmasina neden oluyor. Son arastirmalara göre Covid-19 hastaliginin erken asamalarinda bile CPAP (Sürekli Pozitif Hava Yolu Basinci) cihazinin kullanimi, oksijen düzeylerinin düsmesini engelliyor ve hastaligin iyilesme sürecine pozitif katkida bulunuyor. Dolayisiyla obstrüktif uyku-apne sendromu hastalarinin daha ciddi korunmasi, asilamada öncelikli olmasi, koronavirüse yakalanirlarsa da mutlaka CPAP cihazini kullanmalari gerekiyor.”