Yapilan arastirmalar Türkiye’de süt içme oranlarinin Avrupa ülkelerine göre oldukça düsük oldugunu, Türk halkinin Avrupa ülkelerinin neredeyse dörtte biri kadar süt içtigini ortaya koyuyor. Kisi basi yillik ortalama süt tüketiminin 276 litre oldugu Türkiye’de bu oranin 39,7 litrelik kismini içme sütü, geri kalanini ise süt ürünleri olusturuyor. Süt tüketiminin AB ülkelerinde kisi basi 310 litre iken, ABD'de ise kisi basi yillik ortalama 278 litre civarinda oldugu görülüyor.
Sütün yasamin her evresinde önemli oldugunu vurgulayan Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Saglik Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Baskani Prof. Dr. Neriman Inanç, sütün içeriginde bulunan 40’tan fazla besin ögesinin savunma sistemini olusturan hücrelerin iyi çalismasini saglayarak, vücudun bagisiklik sistemine olumlu etkisi olduguna dikkat çekiyor. Inanç, her gün düzenli olarak içilen iki bardak sütün çocuk ve yetiskinlerin günlük mineral ihtiyacinin tamamini karsilayabildigini ifade ediyor.
Süt tüketmeniz için 11 neden:
Bagisiklik sistemini güçlendirir: Içerdigi 40’in üzerinde besin ögesiyle süt, özellikle mevsim degisimi sonucu bagisiklik sisteminin zayiflamasiyla sikça görülen solunum yolu enfeksiyonlari, grip ve soguk alginligi gibi pek çok rahatsizliga karsi dogal bir koruyucudur. Süt son derece önemli bir protein kaynagi: 1 litre süt 32 gram protein içerir. Sütte bulunan proteinler; hücre ve dokularin olusmasinda, saç ve tirnaklarin gelismesinde önemli rol oynar, büyüme ve gelismeye büyük ölçüde katki saglar, kaslarin saglikli gelismesine ve çalismasina yardimci olur. Vücutta kaybedilen suyu yerine koyuyor: Süt rehidrasyonu, yani vücutta kaybedilen suyun yeniden yerine konmasini saglayan çok miktarda su molekülünden meydana gelir. Kemik gelisimini saglar, osteoporozu engeller: Süt, kemiklerin güçlenmesi ve kemik sagliginin korunmasi için gerekli olan kalsiyum deposudur. Günde 2 bardak süt tüketmek, osteoporozu engellemeye yardimci olur. Kalp hastaliklarindan korur: Süt ve süt ürünleri, kan yaglarinin ve kan basincinin düsürülmesinde etkili olan protein, kalsiyum, fosfor gibi pek çok besin ögesine sahiptir. Günlük düzenli kullanildiginda koroner kalp hastaliklarina karsi koruyucu ve hipertansiyonu dengeleyici rol oynar. Gebelikte mineral kaybini önler: Gebelik boyunca annelerin vücudunda azalan mineraller, günde 2 bardak süt ile karsilanabilir. Disleri korur: Içerdigi yüksek miktarda kalsiyum ve fosfor ile süt, asitli ve sekerli yiyeceklerin yarattigi mikroorganizmalarla savasarak dislerde olusabilecek çürükleri engeller. Cildi güzellestirir: Içerdigi vitamin ve mineraller sayesinde akne ve cilt inflamasyonu riskini azaltarak cilt sagligini korur. Kilo alimini önler: Glisemik indeksi yüksek besinlerden olan süt, günde 2 bardak tüketildiginde tokluk hissini artirarak fazla kilo almayi engeller. Enerji verir: Yeterli ve dengeli beslenebilmek için ihtiyaç duydugumuz besin gruplari içinde yalnizca süt, enerji olusumunda etkili olan karbonhidrat, protein ve yagi bir arada içerir. Okuldaki basariyi artirir: Içerdigi B12 vitamini sinir sistemi ve sinirler arasi iletimini olumlu yönde etkileyip çocuklarin algi ve ögrenme kapasitelerini artirirken, çinko ve tirozin de bilissel gelisim, dikkat, aktivite, davranis ve motor gelisimini olumlu yönde etkiler.
Güvenli süt ile ilgili ipuçlari
Ankara Üniversitesi Gida Güvenligi Enstitüsü Genel Müdür Yardimcisi Prof. Dr. U. Tansel Sireli, gündelik hayatta güvenli süt tüketimi ile ilgili olarak su uyarilarda bulundu: “Dünya Saglik Örgütü’nün gidalar için sundugu önerilere mutlaka uyulmasi gerekiyor. Açikta satilan peynir, süt, yogurt, çig et, sebze ve meyveler ile diger gidalar için bulasmayi önleyici temel hijyen tedbirleri uygulanmalidir. Açikta satilan ve sagim ve saklama kosullari belli olmayan sokak sütlerinden muhakkak uzak durulmalidir. Sütler için özellikle isil islem uygulanmis pastörize veya UHT sütler tercih edilmesi gerekiyor.”
Açikta satilan sütün ve bu sütten yapilan ürünlerin insan sagligi açisindan tasidigi riskler ve ambalajli süt tüketimi konusunda öneriler ise söyle siralaniyor:
Dogrudan sütçü gügümünden bir bidona veya plastik torbaya dökülerek açikta satilan sütün, zararli bakteri ve katki maddelerini içerme olasiligi bulunur. Steril olmayan ortamlarda sagim yapilarak elde edilen çig süt; sicak hava ve günes nedeniyle hizli bozulacagi için, tüketiciye ulasana kadar dayanmasi amaciyla ilave katki maddelerine maruz kalabilir. Sütü evde kaynatmak onu saglikli hale getirmez çünkü evdeki imkanlarla kaynatildigi sicaklik, tüm bakteri ve mikroorganizmalari yok edecek kadar yüksek degildir. Ayrica birkaç dakika boyunca kaynamis sütün besleyici içeriginde de kayiplar olur. Ultra-yüksek sicaklikta isleme (UHT), sütün 135-140 Santigrat derece araliginda, 4 saniye süreyle isitildigi bir teknolojidir. Bakterileri yok eden bu süreç, besin degerlerine etki etmeden, takiben hizlica sogutularak devam ettirilir. Bu islem, sütün kirlenmesini önleyecek sekilde kapali ve steril bir ortamda gerçeklestirilir. Süt paketi açildiktan sonra buzdolabinda saklanmali ve üç gün içinde tüketilmelidir.