Türkiye Aile Meclisi, kötülüklerin dayanaginin CEDAW oldugunu ve küresel ser güçlerinin Istanbul Sözlesmesi benzeri anlasmalarla neslimizi yok etmeyi hedefledigini bildirdi.
Aileyi yikan yasalarin kaldirilmasi ve yerine toplumun din, inanç, deger, kültür ve gelenekleriyle barisik yeni düzenlemelerin getirilmesi adina mücadele veren STK’lar geçtigimiz günlerde Istanbul’dan Ankara’ya yürüyerek sesini duyurmaya çalisti. Yürüyüsün ardindan Türkiye Aile Meclisi, CEDAW ile ilgili raporunu yayimladi. Istanbul Sözlesmesi’nde yer alan fitrata ve hukuka aykiri toplumun geleneksel erkek-kadin rollerini bozan ‘Toplumsal Cinsiyet Esitligi Kavrami’nin CEDAW’da da yer aldiginin vurgulanan raporda, sunlar ifade edildi:
Kelebek etkisiyle savas vermeliyiz
“Bu kavram, CEDAW Komitesi’nin 19 Sayili tavsiye karari içeriginde, ‘Toplumsal cinsiyete dayali siddet, kadinlarin, erkeklerle esit olarak hak ve özgürlüklerini kullanmalarini ciddi sekilde engelleyen bir ayrimcilik biçimidir’ ifadelerine yer veriliyor. Istanbul Sözlesmesi madde hükümlerine dâhil edildigi gibi CEDAW Komitesi’nin 2010 yilindaki tavsiye kararinda, yasli kadinlarin cinsel yönelimlerinin ayrimciliga maruz kalmalarina yol açtigi belirtilir. Keza yine ‘kadinlarin cinsiyet ve toplumsal cinsiyete dayali ayrimciliga maruz kalmasi irk, etnik köken, din ya da inanç, saglik, sosyal statü, yas, sinif, kast ve cinsel yönelim ile cinsel kimlik gibi kadinlari etkileyen diger faktörlerle de ayrilmaz bir sekilde baglantilidir’ denilmektedir. CEDAW ve Istanbul Sözlesmesi dayatmasi Anayasaya bile girmistir. ‘Kadina yönelik pozitif ayrimcilik’ uygulamalarinin Anayasaya veya hukukun üstünlügüne aykiri oldugu dile getirilemiyor. Dolayisiyla küresel ser güçlerin aileyi yok etme savasina karsi insanligimizi ailemizi gelecegimizi korumak için elbirligi ile kelebek etkisiyle varolus savasi vermeliyiz.”
Kadini erkek, erkegi kadin hedefi
Istanbul Sözlesmesi siddeti önleme maskesiyle siddet ürettigi, CEDAW’in ise ayrimcilik maskesiyle kadin erkek-savasi var yalaniyla ayrimciligi körükledigi vurgulanan raporda, sunlar kaydedildi: “Ayrimciligi önleme bahane hükümlerine ve gerekse AIHS’in 14. Maddesindeki Ayrimcilik Yasagi ilkesi tuzaklarina dikkat etmek gerekir. Türkiye, 1980 ihtilal Anayasasi’nda; BM, 1979’da hazirlanan CEDAW ile Avrupa Konseyi-AIHS gibi iki temel sözlesmeyle iç hukukuna küresel etik-norm düzeninden kanun aktarmaktadir. Istanbul Sözlesmesi, gerçekte Türk kadininin ve genisletilmis kadin figürlerin erkek kimliginin davranislarini gözleme, denetleme, engelleme ve cezalandirma kolluguna dönüstürülmesini hedeflemektedir.” Kaynak: Akit
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.