Dil Devrimi Manevî Bir Soykirim!

Bin yillik, kendisiyle yüzbinlerce kitap yazilmis alfabesi yasaklandi. Osmanli bürokrasisinde Fatih Sultan Mehmed dönemine kadar Uygur alfabesiyle yazan bitikçiler oldugu söylenir. 1929 yilindan itibaren Türkiye bürokrasisi kendi yazisini unuttu

EGITIM 1.11.2021 23:34:55 271 0
Dil Devrimi Manevî Bir Soykirim!

Türkiye AileBirligi YIK Üyesi TYBV Baskani mütefekkir D. Mehmet Dogan'in Dil Devrimi 1 Kasim Tahlili

Dünya dilleri içinde Türkçe, 20. yüzyilda baska hiçbir dilin maruz kalmadigi bir kiyim ve kirima ugradi.
Bin yillik, kendisiyle yüzbinlerce kitap yazilmis alfabesi yasaklandi. Osmanli bürokrasisinde Fatih Sultan Mehmed dönemine kadar Uygur alfabesiyle yazan bitikçiler oldugu söylenir. 1929 yilindan itibaren Türkiye bürokrasisi kendi yazisini unuttu, Latin harfleri ile ifade-i merama mecbur kaldi. “Eski” alfabe ile yazilmis kitaplar dolasimdan çikarildi, kütüphaneler kullanilmaz hâle geldi.

20. yüzyil devrimler çagiydi. Fakat Türkçe hariç hiçbir dil böylesine tam tesekküllü bir “devrim”e maruz birakilmadi.

Türkçe konusan dünyada alfabe degisikligi sadece Türkiye’de yapilmadi. Türk dilli Sovyet topluluklarinda da degistirildi. Hem de iki defa! Önce Latin alfabesine geçirildiler, sonra Kiril. Ne gariptir ki, her birinin Kiril’i farkliydi.

Sovyet sistemi çökünce Türkîler bin yillik alfabelerine dönmeyi düsünmedi/düsünemedi. Sovyetlerin din karsitligi bastan bu alfabeyi “gerici” ilan etmisti. Sovyetler çökmüstü ama yeni “müstakil” devletlerin eski yöneticileri iktidardaydi. Latin alfabesine geçenler oldu, geçmeye çalisanlar da. Kirille yoluna devam edenler de var…

Dil Devrimi olmasaydi harf inkilabi operasyonu yarim kalabilirdi. Kitap katliami geçmise yönelikti, kelime katliami ise gelecege… Harfleri degistirerek zihnimizden geçmisi sildik, gelecegimizi ise kelimeleri yasaklayarak tahdit ettik. Edebiyatimiza, düsüncemize, muhayyilemize sinir çektik.

Sözlügümüzdeki binlerce kelime tard edildi. Semseddin Sami’nin 20. yüzyilin basinda yayinlanan Kamus-i Türkî’sinde takriben 30 bin kelime vardi. Bu bir el sözlügüydü. Dil Kurumu’nun ilk genel Türkçe Sözlük’ünde ise kelime sayisi 15 bin! Cumhuriyet döneminin ilk resmî sözlügü ancak bir mektep lügati mesabesindeydi.

Baska bir ölçü verelim: Vilyam Redhouse Efendi’nin Kitab-i Meani-i Lehçe’ sinde (A Turkish and English Lexicon) 90 bin madde basi kelime vardi, metin içinde ise 30 bin. Yayin yili 1890 ve Türkçe Sözlük’ten 55 sene önce… “Ilerleme” diye buna denir! Redhouse Efendi önsözde ayrica elinde daha fazla malzeme bulunmasina ragmen yayincinin acelesi yüzünden tamami-ni degerlendiremedigini de kaydeder.

20. yüzyilda Türkçe dünya dili olmaya yürüyordu. Bati ile erken temas, Bati dillerinden yapilan tercümeler ve modem ilimlerin ögretimi Türkçeyi bazi hususlarda Arapça ve Farsçanin önüne geçirmisti. 19. yüzyilin sonunda Bati’nin fen ve sosyal bilimlerinde kullanilan terimlere karsilik Osmanlicalari üretildi. Bati’da kök dil addedilen Incil’in yaziminda kullanilan Latince esas alinirken, Osmanlilar ise Kur’an’in dili Arapçayi esas aldilar. Bu bir medeniyet tercihiydi ve bu kelimeler artik klasik Arapçaya ait degildi.
Millî degerlere düsman bir milliyetçilik olur mu?
Dil Devrimi operasyonu kaba bir milliyetçi ifadeyle ortaya konuldu ve savunuldu: “Arap harfleri” Türkçenin yazilmasina uygun degildi; yeni alfabeyse bu kusurlardan âri ve millîydi. Millîlik kilifi altinda Latin alfabesi göklere çikartiliyor, yüz yillardir kullandigimiz Araplar, Farslar ve diger Müslümanlarin müsterek alfabesi ise “Arap alfabesi” seklinde öteleniyordu. Eger bir alfabenin millî olmasinin ölçüsü Türkler tarafindan kullanilmasiysa Islâmî yazi da bu durumda bize aitti.
Millî edebiyatin en büyük isimlerinden 1920’de genç yasta vefat eden hikâyecimiz Ömer Seyfeddin’in bir eserinden örnek verelim: Mahcupluk Imtihani komedisinde yazar, Bîcan Efendi’ye Türkçeden baska dil bilip bilmedigi sorusunu sorduruyor. “Kus dili” cevabinin ardindan “Yazisi da var mi?” sorusunu ekliyor. Cevabi ise söyledir: “Türkçe harflerle de yazilir, Latin harfleri ile de.”
Zamanin ünlü gazetecilerinden Falih Rifki (Atay) Latin alfabesi komisyonunda bulunmustu. Meshur eseri Çankaya’da bu komisyondaki rolünden bahsetmektedir! Dil Devrimi döneminde gazeteci ve milletvekili olarak Çankaya sofrasinin müdavimlerindendi. Ömrünün son devresinde Dil Devrimi’yle ilgili kanaatini degistiren Atay, 18 Mayis 1935’tarihli Hilal-i Ahmer gazetesinde söyle yaziyor: “Bundan sonra torunlarinizin anlayacagi bir dille yazacaksiniz”.
Falih Rifki’nin bu iddiali ifadesini kâgida geçirdigi günlerde gazeteler süel, kamutay, erkin, erkinlik, danak, durluk, kaytaklik gibi kelimelerle doluydu. Bugün bu kelimeleri degil Falih Rifki’nin torunlari, üniversitelerin Türkoloji hocalari dahi anlamakta güçlük çekiyorlar. O zamanin gözde kelimelerinin çogu unutuldu, bazilarinin ise anlamlan farklilasti. O yüzden o günlerde yazilanlarin tam olarak anlasilmasi mümkün degil!
Kültürün tarihîligi, Cumhuriyetçileri kültürel alana müdahaleden alikoymadi. Dilin tarihîligi de, toplumun mali olmasi da umursanmadi.

Düsünmek için dile muhtaciz. Eger dil geçmisten devralinan bir yapi olmasaydi, bizden öncekilerin yaptiklarindan habersiz hayata sifirdan baslamak zorunda kalacaktik. Insan hafizadir. Onu kaybettiginde sadece bedendir. Bir milletin hafizasi dilidir, onun kaybi kitleleri ruhundan yoksun hâle getirir. Kelimelerin degismesi düsüncemizi etkilemekle kalmaz, toplum hayatini da etkiler.
[alert color=”red”]TIP TERMINOLOJISI, Türkçe yerine Latince!
Türkiye’de Dil Devriminin en hizli dönemlerinde “Latince kurs” modasi vardi. Kurslarin hedefi “ari Türkçe” “Öztürkçe” olarak gösteriliyordu fakat ne hikmetse Latince dersleri veriliyordu. Türkiye’de modern tip ögretimi 19. yüzyilda II. Mahmud zamaninda basladi (1827). Zamanin padisahi Fransizca baslayan bu ögretimin kisa zaman sonra Türkçelesecegini söylemisti. 1850’lerden itibaren Türkçe ögretime geçilmeye baslandi ve 1870’te bu süreç tamamlandi. 19. yüzyilin sonunda Latince terimlerin tümünü karsilayacak Osmanlica tip terminolojisi ortaya konulmustu. Sam’da dahi Türkçe ögretim yapan Tibbiye açilmisti. Dil Devrimi sirasinda Tip Fakültesi’nde terminoloji sessizce Latinceye çevrildi![/alert]
Cinnet hali
Öncesi olmayan bir dil ciddi iletisim problemlerine yol açar. Dille insa edilen edebiyati, Ilmî ve fikrî faaliyetleri imkânsiz hâle getirir. Türkiye bunu belli ölçülerde yasadi. Dilin zorla degistirilmesi edebiyatin ve ilmin gelismesini sinirladi. Bugün, 20. yüzyilin basinda yazmaya baslamis veya yetismis büyük ediplerimizin ölçüsünde güçlü yazarlarimizin olmayisini ancak böyle açiklayabiliriz. Dili bastan yaratmak gerçek ifadesiyle bir cinnet hâlidir.

Hatirlamayi saglayan, idraki belirleyen dil, geçmisteki tecrübelerin korunmasina yardimci olur. Kesintiye ugramamis bir dil düsünmeyi objektiflestirir. Dildeki cebrî degisiklikler düsüncemizi belli nispetlerde nesnellikten uzaklastirir.

Dili, kültürü, degerleri, medeniyet unsurlari yok edilen bir millet neden gerekli tepkiyi gösteremedi? Bunun birçok sebebi var. En önemlisi yikiciligin “milliyetçi” ve hayirhâh bir ifadeye dayandirilmasidir.

19. yüzyilda esasinda “Müslüman” olarak tanimlanan halklar Balkan ve Kafkasya cografyalarindan büyük ölçüde sürüldüler. Kültür, inanç, düsünce ve hayat tarzlariyla birlikte yasadiklari topraklardan koptular. Müslüman unsurlarin bu topraklardan temizlenmesi, sirf nüfusla sinirli kalmadi. Müslümanlari ve Müslümanligi (Osmanliligi, Türklügü de denilebilir) hatirlatan her unsur itinayla temizlendi. Bu aci son derece intikamci, milliyetçi duygularin siddete dönüserek disa vurmasiydi.

Maruz kaldigimiz bu sert milliyetçi darbe suur altimizda çok derin izler birakti. Onlarin dilinden konusarak, onlar gibi hareket ederek onlara karsi gösteremedigimiz milliyetçi tepki daha sonra içe dogru isleyen, kendini tahrip eden bir toplum mühendisligine dönüstü.

Dil Devrimi genis kitlelere bir “Türkçelesme” veya “öztürkçelesme” faaliyeti olarak sunuldu. Hâlbuki bu uygulamalar kisa vadede Türkçenin fakirlesmesine, uzun vadede ise yabanci dillerin hâkimiyetine zemin hazirladi.

Yaziyla ugrasmak ister istemez Türkiye’de uygulanan dil siyasetinin sonuçlariyla karsi karsiya kalmayi gerektirir. Bu hususta her tercih yazarin ifadesinin tesirini, eserinin gücünü, toplum içindeki etkisini tayin eder.

Binlerce yil içinde tesekkül eden dilimiz 30-40 yillik müdahale, düzenleme ve baskilarla dogal mecrasindan çikarilmaya çalisildi. Bu hususta tam manasiyla muvaffak olunmus mudur? Mutlak bir muvaffakiyet söz konusu degil elbette. Fakat etkisi ne seviyede olursa olsun bu müdahaleler bizi dil, iletisim ve kültürle ilgili ciddî sikintilara sokmustur.
Tercüme mi, tarif mi?
Öztürkçenin sefaletini anlamak için tercümelere bakmak yeterlidir, Mevcut kelimeler yabanci metinleri tercüme etmeye yetmediginden tarif yoluna gidiliyor, Türkçe bu tercümanlarin elinde adeta ‘tarifi’ bir dil hâline getirildi. Tercüme yapilirken bir anlami karsilayan kelime veya bir kaç kelimelik terkipler yetersiz gelince, tarif ve açiklama mahiyetindeki cümlelere ihtiyaç duyuldu. Bunu sadece tercüme isinin müptedileri degil, çok sayida kitabi ve tercümesi olan ustalari da yaptilar. Sonuçta kitabin asimin yansi kadar hacmi genislemis metinler çikti ortaya.

Dil baska bir dille anlasilir, tasvir edilir. Bir dilin ifadeleri dengi olan baska bir dilin ifade gücüyle aktarilabilirse ortaya iyi bir tercüme çikmis olur. Bugün bazi tercümeler Türkçeyle degil “Öztürkçe” denilen kifayetsiz dille yapilmaya çalisiliyor, “öztürkçe” Ingilizcenin ifade imkânlarini karsilayacak güce, nitelige, derinlige sahip degildir ki bu tercümelerde açikça görülmektedir.

Türkçe-Ingilizce sözlükler 19. yüzyilin sonundan beri mütemadiyen kelime kadrosu küçültülerek hazirlanmaktadir. J.W. Redhouse’in 1890’da basilan sözlügü Kitab-i Meani-i Lehçe (A Turkish and English Lexicon) bugüne kadar yayinlanan Türkçeden Ingilizceye sözlüklerin en genisi ve kapsamlisidir. 1938’de hazirlanmaya baslanan ve 1950’de basilan Redhouse Sözlügü 60 yil sonra çikmis olmasina ragmen ilki kadar genis degildi. Bu sözlük 40 yil kadar sürekli basildi ve sonra yayincilar Türkiye’deki duruma bakarak yeni bir sözlük hazirlatmayi gerekli gördüler.

Çagdas
 Ingilizce-Türkçe Redhouse Sözlügü 1990’larda hazirlandi ve nesredildi. Bu eser 20. asirda yasayan Türklerin kullandigi sözlüklerin ne kadar daraldigini açikça göstermektedir. Müessese bu daralmayi da asin bulmus olmali ki, 2000 yilinda Türkçe-Ingilizce Redhouse Sözlügü’nü yayinladi. Önsözde yapilan açiklamada su bilgiler verilmektedir: “… Çagdas Türkçe Ingilizce Redhouse Sözlügü’nün yeni baskisidir, ilk baskidaki yanlislari düzeltmenin yani sira sözlüge yeni maddeler ekledik ve var olan maddelerin çogunu genislettik ya da yeniden yazdik. Bazi maddeleri örneklerle zenginlestirdik.”

Ingilizcenin kelime hâzinesi bakimindan ilk Redhouse Sözlügü’nün yayinlandigi 1890’dan bugüne nasil bir gelisme kaydettigi bütün dünyanin malûmudur. Peki, Türkçe geçen zamanda diliminde neden tersine bir degisime ugramis ve kelime kapasitesi daralmistir? Bu sorunun cevabini Türkçe konusan ve yazan herkes düsünmek zorundadir. Eger dilimizin gelisimi tabiî seyrine birakilsaydi Redhouse sözlüklerindeki Türkçe kelime sayisi Ingilizceden asagi kalmayacakti. Bu daralma tercüme kitap okuma zevkimizi yok ettigi gibi okuyuculari da Türkçenin ifade güzelliklerinden mahrum birakti.

1940’lardan sonraki seyir

Yol açtigi problemler degerlendirildiginde Dil Devrimi araciligiyla devletin, açikça kendi toplumunun millî degerlerine meydan okudugunu görüyoruz. Gelinen noktada elimizde etnik temizlige maruz birakilan kelimeler, ihtiyaçtan bir süre yasamasina izin verilenler ve sentetik olarak yapilmis, kabul görme veya yayginlasma sansi olmayan Türkçe “sözcük”ler mevcut.

Türkçenin binlerce yillik müktesebati etnik temizlik saplantisina kurban edildi. Millî hafizamizi sekillendiren zevk-i selim, hiss-i selim, hayata ve dünyaya karsi gelistirdigimiz va-rolma tarzimizla birlikte, bunlar kadar önemli olan, kritik anlarda ayakta kalmamizi saglayan mukavemet üretici degerlerimiz de Dil Devrimi tarzindaki müdahalelerle dönüstürülmek istendi.

Sonradan icat edilen sentetik Türkçe, zihnî isleyisimizi sekteye ugratarak düsünme yetenegimizi, akil yürütme gücümüzü zayiflatti. Sonuçta derinliksiz, ifade imkânlari fevkalade kisitli bir dile mahkûm edildik.

Dil Devrimi’ni müdafaa edenlerin bugün dahi en önemli problemi anlami iskalamalaridir. Bir kelimenin yerine yenisini koymak, eski kelimenin bütün anlam ve derinliginin aktarilmasi sonucunu vermez. Kelime tasfiyesiyle -her birine dogru karsilik verilse bile- tam manasiyla olumlu bir sonuç elde edilmesi beklenemez. Çünkü kelimenin manada derinlik ve genislik kazanmasi uzun süreli kullanimla mümkündür. Yeni kelimeye bunlarin oldugu gibi aktarilmasi ise imkânsizdir.

Acaba 20. yüzyilda milletin dini degistirilemeyecegi için mi dili degistirilmek yoluna gidildi? Yine yasadigimiz asirda hiçbir toplumun dili böyle bir ameliyeden geçirilmedi. Üstelik bu uygulama sirasinda sadece kelime tasfiyesiyle yetinilmemis, sözdizimine/ sentaksa müdahale etmek dahi ciddi olarak düsünülmüstü. Türkçenin sentaksinin degistirilmesi fikrinden daha sonra vazgeçildi fakat Nurullah Ataç gibi bazi asirilar “devrik tümce” sloganiyla Türkçenin sözdizimini bozma yönünde gayretlerini sürdürdüler.
Türkçe ilk yazili metinlerinden beri birçok dilden kelime almis, fakat cümle yapisini günümüze kadar korumustur. Eger sentaks da degistirilseydi dil devrimi kemâle ulasmis olacakti!

“Etnik temizlik” mantigiyla yürütülen Dil Devriminin Rumeli, Kafkasya ve Dogu Anadolu’da yasadigimiz ve ma’serî (ortak) suurumuzun derinliklerine isleyen katliamlar, sürgünler ve göçlerden herhangi bir farki var miydi? Dil Devriminin sonuçlarina ve lisanimizin mevcut ahvaline baktigimizda hissettigimiz hüzün ve istirap, tarihimize damgasini vuran bu kanli katliamlarin uyandirdigi acilara esdegerde olmalidir.

Evlad-i fâtihandan bir Rumeli çocugu olan ve dogdugu yerlere hasretini samimiyetle eserine yansitan Yahya Kemal ünlü “Açik Deniz” siirinde sunlari söyler:
Hicretlerin bakiyyesi hicranli duygular
Mahzun hudutlarin ötesinde akan sular,

Onun sarih olarak ne demek istedigi ortada. Fakat bu beyti Türkçe açisindan da yorumlayabiliriz.
Türkçe artik mahzun hudutlarin ötesinde mazimizi, birikimimizi tasiyan gür bir nehir olarak akmaktadir. Lakin o gür nehirde artik Türkçe yazan ve konusanlar kulaç atamazlar. Çünkü bugünün Türkleri bu gür nehrin çekildigi alanlarda kalan kokusmus küçük su birikintileriyle mesguldür.
Dilde etnik temizlik!
Türkçenin kiyimdan geçirildigi 1930’lardan sonra 1945’te Dil Kurumu ilk Türkçe Sözlügü’nü yayinladi. Bu sözlük Türkçenin kelime kadrosunun nasil bir etnik temizlige maruz birakildiginin açik bir örnegidir. Kendinden önceki umumî Türkçe sözlüklerin en fakiridir ve Cumhuriyet devrinin Ilk nesillerinin nasil dar bir kelime dagarcigina mecbur edildigini gösterir. Dünyanin hiçbir dilinin lügati böyle geçici bir süre kullanilan teklif nev’inden uydurma kelimelerle doldurulmamistir.

Umumî bir sözlük o dilin ifade imkânlarini en genis sekilde ortaya koyacak bir söz varligina dayanmalidir. Hâlbuki bizim sözlüklerimizde tercih edilen ifade imkânlarinin genisligi degil, sadece seçilmis dar bir kelime kadrosuyla ifadeye izin verilmesidir.

Bu uygulamalara bakarak bugün daha net bir sekilde, sosyal ve kültürel alana müdahalenin Türkiye’yi içinden çikilmasi zor buhranlara sürükledigini söyleyebiliriz. Sözlügümüz sinirlanirken zihnî faaliyetlerimiz, bilme ve düsünme kapasitemiz de daraltilmistir.

Son iki yüzyillik tarihimizde önce fizikî varligimiz yok edildi, sonra dilimizin ve kültürel unsurlarimizi yok edilmesi tehlikesiyle karsi karsiya kaldik. Dilimizi yabanci dillerin boyundurugundan kurtarmak iddiasi, yikici uygulamalarla yabanci dillerin istilasina dönüstü. Dil Devrimi (veya inkilâbi) olarak ifade edilen kavramin dünya dillerinde karsiligi bile yoktur. Dil Devrimi mesela Ingilizceye her defasinda “dil islahi/reformu” (language reform) olarak çevrilmekte ve tüm dünyaya böyle takdim edilmektedir.

Dil Devrimi uygulamalarindaki asiriliklardan zamanla uzaklasildi. 1935 yilindan itibaren itidal yoluna dönüldü. Bununla beraber asiriligi ve yikiciligi benimseyenlerin tahripleri devam etti. Nitekim daha 15 küsur yil önce görev yapan Millî Egitim Bakanlarindan biri dilimizin bin yillik kelimelerini yasakladi. Türkçeyi ve Türk Edebiyati’nin bin yilini yok sayacak bir müfredat operasyonuna giristi. Eger o zatin planladiklari hayata geçirilebilseydi, tüm ögretim kademeleri Ingilizcenin hakimiyetine birakilacakti.

Günümüzde devlet bir taraftan kaypak bir Öztürkçeyi esas alirken öte taraftan da Latince agirlikli, Bati dillerinden aktarma kelimelerden olusan genis bir sözlük olusturuyor. Çok yakin zamanda devleti anlayabilmek ve 10 binlerce sayfalik resmî metinleri çözümleyebilmek için Latince, Fransizca veya Ingilizce bilmek mecburiyetinde kalacagiz.

Anlambilim (semantik) Türkiye’de yürütülen zorlayici dil politikalarinin neredeyse tamamen disarida tuttugu bir alandir. Dili ve kelimeleri rastgele degistirerek yeniden kurmak isteyenler, kelimelerin tarih içinde kazandigi anlamlan, cümle içindeki agirliklarini, ifade derinliklerini, hassasiyet belirten yönlerini ve baglantilarini asla dikkate almazlar. Esasinda anlami sürekli iskalarlar. Böylece anlasilmak kaygisi çekmeden üst perdeden emredici bir anlatma yolunu seçerler. Böyle hareket edenlere karsi en dogru yaklasim manayi dilin merkezine yerlestirmektir. DerinTarih
D.Mehmet Dogan, Türkiye Yazarlar Birligi Vakfi Baskani, Türkiye Aile Birligi Yüksek Istisare Kurulu Üyesi Https://t.me/BASINaciklamasi


ABD'den Netanyahu Kararı Sonrası İlk Açıklama

Netanyahu tutuklama emri sonrası ABD açıklaması geldi. Beyaz Saray, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kararını reddettiğini duyurdu. İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkarılmıştı.

G20 Liderler Zirvesi başladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde düzenlenen G20 Liderler Zirvesi resmi karşılama törenine katıldı.

Olası Bir 3. Dünya Savaşında Türkiye’nin Gücü Nedir?

Türkiye, olası bir 3. Dünya Savaşı'nda stratejik konumu, güçlü askeri kapasitesi, yerli savunma sanayii ve diplomatik gücüyle dikkat çekiyor. Güçlü ve zayıf yönleriyle Türkiye'nin küresel arenadaki rolünü keşfedin.

Üsküp 1911 Futbol Kulübü'nün Tarihi ve Yeniden Doğuşu

Üsküp 1911 Futbol Kulübü, Makedonya'nın Üsküp kentinde Türkler tarafından yeniden kuruldu. Başkan Şahin Amit, kulübün renklerinin siyah matemi, beyaz umudu ve kırmızı Türk bayrağını simgelediğini belirtti.

KKTC 41 yaşında

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, KKTC'nin kuruluş yıldönümü dolayısıyla Girne Kapısı’ndaki Atatürk Anıtı önünde düzenlenen törene katıldı

Trump Engages in Crucial Dialogue with Putin Amidst Rising Tensions

Former U.S. President Donald Trump held a significant phone conversation with Russian President Vladimir Putin, urging de-escalation in Ukraine. This diplomatic effort aims to reduce tensions and promote peace.

Hayrünnisa Gül'ün Para Dolu Zarflarını İngiltere Polisleri Çaldı

Hayrünnisa Gül, İngiltere ziyaretinde büyük bir şok yaşadı. Zarflar dolusu euro ve sterlin, İngiliz polisleri tarafından çalındı. Olay, Türk ve İngiliz Büyükelçiliklerine bildirildi.

Galata Eğitim Bahçeşehir'den Başarılı Müdür Yahya Öztürk'e Öğretmen Günü Sürprizi

Galata Eğitim Bahçeşehir'den Yahya Öztürk'e Öğretmen Günü Kutlaması: Galata Eğitim Bahçeşehir yetkilileri, başarılı müdür Yahya Öztürk'ü Öğretmen Günü'nde ziyaret ederek, onun eğitime olan katkılarını onurlandırdı.

Özcan Şimşek'ten AB Senatörü Iraj Alipour'a Önemli Ziyaret

Özcan Şimşek, AB Senatörü Iraj Alipour’u ziyaret ederek, yapay zeka destekli yetenek taraması hakkında bilgi verdi ve projeler için destek aldı.

Kocaeli'nde çocuk haklarına dikkat çekildi

İzmit Belediyesi Çınar Çocuk Evleri, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü kapsamında düzenlediği etkinlikle, çocukların haklarına dikkat çekti.

Malatya'da depremzedeler için 24 derslikli okul temeli atıldı

6 Şubat'ta KAhramanmaraş merkezli depremde hasar alan Sümer Ortaokulunun yıkılmasının akabinde Malatya Valiliği, Malatya Büyükşehir Belediyesi ve Hayırsever İş İnsanı Rıdvan Mertöz iş birliğinde 24 derslikli Elif Sevinç Mertöz Ort

Konya'dan çiftçiye sumak desteği

Konya Büyükşehir Belediyesi, çiftçiye ve üreticiye yönelik fidan ve fide desteğini çeşitlendirerek sürdürüyor.

Ercan Kutlu, Akbey Güvenlik'e Nezaket Ziyaretinde Bulundu

Medya90 Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Kutlu, Akbey Güvenlik'e nezaket ziyaretinde bulunarak, şirket sahibi Yakup Devecioğlu ile bir araya geldi. Bu ziyaret, iki şirket arasındaki dostane ilişkileri pekiştirdi.

Kıbrıs'ta Arsa Almanın Avantajları Nelerdir?

Kıbrıs'ta arsa almanın avantajları nelerdir? Coğrafi konumu, iklimi, hukuki ve vergisel avantajları ile Kıbrıs'ta arsa almak, yatırımcılar için büyük fırsatlar sunuyor.

Düzce'de tanımadığı bir kişi tarafından bıçakla yaralandı

Düzce'nin Gaziantep Caddesi’nde meydana gelen olayda edinilen bilgiye göre O.A. isimli şahıs cadde üzerinde giderken kimliği henüz belirlenemeyen kişi tarafından kolundan bıçakla yaralandı.

Cezbeden tekliflere dikkat!

Bir mağdur daha milyonlarca lira zarara uğradı!

Keşan'da kapsamlı kaçakçılık operasyonu

Edirne Keşan'da kaçakçılıkla mücadele kararlılıkla devam ediyor.

Almanya'nın aradığı zehir taciri İstanbul 'Kuyu'suna düştü!

Almanya tarafından çıkartılan Difüzyon mesajıyla (Acil Yakalama Mesajı) "Uyuşturucu Madde Ticareti" suçundan uluslararası seviyede aranan Daniel Sobotta İstanbul’da düzenlenen İçişleri'nin 'Kuyu' operasyonda yakalandı.

Adıyaman Gölbaşı’nda uyuşturucuya geçit yok

Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesinde uyuşturucuyla mücadele çalışmaları tüm hızıyla sürerken, yolcu dolmuşunda metamfetamin ele geçirildi.

Pençe Kilit'te teröristlerin silahlarına el konuldu

Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde teröristlere ait silah ve mühimmat ele geçirildi.

İçişleri son eylemlerin bilonçosunu paylaştı

İçişleri Bakanlığı, kayyım protestolarına katılan gözaltına alına 253 şüpheliden 33'ünün tutuklandığını açıkladı.

Hafta Sonu Kahvaltısı İçin Biyer'e Uğramaya Ne Dersiniz?

Çan’dan Çanakkale’ye gelirken uğramanız gereken leziz bir mekan. Özkan'ın misafirperverliği ve kırmızı etin çeşitliliğiyle damak tadınıza hitap edecek.

Çanakkale Turistlerin Yeni Gözdesi Mi?

Çanakkale, doğası ve tarihi dokusuyla son yıllarda yerli ve yabancı turistlerin yeni gözdesi oldu. Şehir, yılın dört mevsimi ziyaretçi akınına uğruyor.

2025'te Nereye Tatile Gideceğiz? Resmi Tatil Günleri ve Öneriler

2025 yılı resmi tatil günleri ve tatil önerileri ile yeni yıla hazır olun.

Yunanistan'da Türkler İçin Oturum İzni Kolaylığı

Yunanistan, Türk vatandaşlarına cazip fiyatlarla gayrimenkul satın alıp oturma izni alma fırsatı sunuyor. Yeni projelerle bu imkan genişletiliyor.

TÜRSAB Boğaziçi BTK, Seyahat Acentaları ile 2024 Sezonunu Değerlendirdi

TÜRSAB Boğaziçi BTK'nın TZL SUITES Otel’de düzenlediği etkinlikte seyahat acentaları, 2024 sezonunu değerlendirdi ve 2025 turizm beklentilerini ele aldı. Etkinliğe TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya da katıldı.

Doğa Tutkunları OutdoorFest’te Buluşuyor

21-22 Eylül tarihlerinde Nefes Orman’da düzenlenecek OutdoorFest, offroad, binicilik, enduro gibi etkinliklerle doğa ve macera tutkunlarına nefes kesici bir deneyim sunacak.

“İzmir Turizm’de yerinde sayıyor”

Etik Yönetim Kurulu üyesi ve Destination İzmir Başkanı Bülent Tercan, “İzmir Turizm’de yerinde sayıyor” dedi.

'Dedemin Gözyaşları' ödüle doymuyor

Türk sinemasının son dönemlerde yıldızı parlayan isimlerinden ödüllü yapımcı ve yönetmen İhsan Taş, yeni filmiyle hem gişede fırtınalar estirdi hem de ödül törenlerinde adeta zafer yürüyüşü yaptı.

Samsun Rüzgarı Ankara’da Esti.

15-16-17 Kasım tarihlerinde Ankara’da düzenlenen Büyük Samsun Tanıtım Günleri,

"Suyun Sesini Duydum" Kitabı Raflarda!

Suyun Sesini Duydum kitabı, suyun insanlık için vazgeçilmez bir hayat kaynağı olduğunu bilimsel, kültürel ve ekolojik yönleriyle ele alıyor.

Banu Kırbağ’dan Yeni Şarkı: Bir Ömür Geçti ile Duygusal Anlar

Banu Kırbağ, “Bir Ömür Geçti” şarkısıyla 2024 yılında dinleyicileriyle buluşuyor. Bu duygusal eser, yitirdiğimiz 3 fidana ve nicelerine adanmış.

İstanbul'da Doğan ve Ölen İlk Osmanlı Padişahı Kimdir?

İstanbul'da doğan ve İstanbul'da ölen ilk Osmanlı padişahı Sultan II. Selim'dir.

TÜYAP, Avrupa'nın En Büyük Ambalaj Fuarına Ev Sahipliği Yapıyor

Avrupa'nın en büyük ambalaj fuarlarından biri olan Avrasya Ambalaj İstanbul Fuarı, sektör profesyonellerini bir araya getiriyor.

Ravza Zeybek Konya Kitap Günleri'nde Okurlarıyla Buluştu

Ravza Zeybek, Konya Kitap Günleri'nde okurlarıyla buluşarak özgürlüğün ve okumanın önemini vurguladı.

En doğal ağrı kesici

Prof. Dr. Muhsin Konuk, turşunun sağlığa olan katkılarını ve doğru tüketim yollarını anlattı. Turşudaki vitamin ve mineraller neler? İşte yanıtı...

Su Arıtma Cihazı Kullanmak Zararlı mı? Zararları Nelerdir?

Su arıtma cihazı kullanmak, temiz su sağlarken bazı zararları da beraberinde getirebilir. Mineral kaybı ve kimyasal kalıntılar gibi riskler hakkında bilgi sahibi olun.

Kış Aylarında Bağışıklık Sistemini Güçlendirme Yolları

Kış aylarında bağışıklık sistemini güçlendirmek için düzenli rutin oluşturmak, vitamin açısından zengin beslenmek ve mevsime uygun egzersiz türlerini tercih etmek büyük önem taşıyor.

HBX AR-GE'ci KİMYAGERDEN MÜTHİŞ İNOVASYON

Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi için hazırlattığı rivayet edilen tarhananın, kemik suyu ile zenginleştirilerek başta kanser olmak üzere hastalıklara karşı vücudun direncini arttırdığı belirtildi.

Başakşehir Belediyesi'nin Karton Bardak Kullanımı Tartışma Konusu Oldu

Başakşehir Belediyesi'nin Mola Cafeler'deki karton bardak kullanımı, halk sağlığını tehlikeye atıyor ve vatandaşların tepkisini çekiyor

Mavi Dil Virüsü Nedir? Mavi Dil Hastalığı Belirtileri ve Bulaşma Yöntemleri

Adana'da mavi dil hastalığı nedeniyle karantina uygulaması başladı. Sığır ve koyunlarda görülen hastalık, sokucu sinekler aracılığıyla bulaşıyor. Yüksek ateş ve solunum zorluğu gibi belirtiler dikkat çekiyor.

"Prof. Dr. Ahmet Maranki Canlı Yayında Hangi Sorulara Cevap Verecek?"

Prof. Dr. Ahmet Maranki, 6 Ekim Pazar günü Türkiye saatiyle 12:00’de, Avrupa’nın en prestijli kanallarından biri olan Kanal Avrupa’da canlı yayında, kanserden ruhsal bozukluklara kadar pek çok sağlık sorununa çözüm sunacak!

İstanbul'da Afetlere Karşı Güçlü Bir Adım: Mahalle Afet Timleri Kuruluyor!

Afetlere hazırlıkta önemli adım! Başakşehirde mahalle afet timleri kuruluyor.

Niğde Çukurkuyu Belediye Başkanı Ahmet Halisdemir Bahçekent’te

Niğde Çukurkuyu Belediye Başkanı Ahmet Halisdemir, Bahçekent’teki Teoman Dural Kütüphanesi’ni ziyaret etti. Ziyaret sırasında Başakşehir İlçesi Kurucularından Osman Aydemir ile sıcak bir sohbet gerçekleştirdi.

İstanbul'a Yeni Bir Nefes: Halkalı-İspartakule Hızlı Tren Projesi Başladı!

İstanbul'un kalbinde atmaya başlayan yeni bir proje ile tanışmaya hazır mısınız? Halkalı-İspartakule Hızlı Tren Projesi'nin ilk kazmaları vuruldu! Bu dev proje, sadece İstanbul'un değil, Türkiye'nin ulaşım anlayışını değiştirecek.

Bahçekent Dostluk ve Fikir Platformu Üyelerinden Yuvam Bahçeşehir Evleri’ne Ziyaret

Bahçekent Dostluk ve Fikir Platformu üyeleri, Yuvam Bahçeşehir Evleri’ni ziyaret ederek site yönetimiyle görüş alışverişinde bulundu. Görüşmede sitenin çevre düzeni ve Bahçeşehir’in güzellikleri ele alındı.

Galata Eğitim Kurumu Başarılarıyla Dikkat Çekiyor

Galata Eğitim Kurumu, başarılarıyla eğitimde fark yaratıyor. Modern eğitim anlayışı, bireysel takip ve rehberlik hizmetleriyle öğrencilerin hedeflerine ulaşmasını sağlıyor.

Bahçekentliler Derneği ve Galata Eğitim Kurumu’ndan Eğitimde İşbirliği

Bahçekentliler Derneği Başkanı Muhammed Abu-Albar ve Galata Eğitim Kurumu Müdürü Harun Karaşahin, Bahçekentlilere eğitimde katkı sağlamak için bir araya geldi.

Başakşehir'in Yeni Kaymakamı Cemil Özgür Öneği, Kırklareli Valisi Uğur Turan'ı Ziyaret Etti

Başakşehir'in Yeni Kaymakamı Cemil Özgür Öneği, Kırklareli Valisi Uğur Turan'ı ziyaret etti. Bu ziyaret, halk tarafından büyük memnuniyetle karşılandı ve yeni kaymakamın Başakşehir'e katkıları merakla bekleniyor.

Güzel'den Yerel Basına Tam Destek: 'Sesiniz Bizim Sesimiz"

Güzel’den Yerel Basına Tam Destek! Çatalca Belediye Başkanı Erhan Güzel, yerel basınla bir araya gelerek tam destek sözü verdi. "Sesiniz bizim sesimiz" diyen Güzel, basın özgürlüğünün önemine vurgu yaptı.

Niğde Belediyesi’nden Sınav Haftasında Sıcak Çorba İkramı

Niğde Belediyesi, sınav haftasında öğrencilere ücretsiz sıcak çorba ikram ediyor. 16-24 Kasım tarihleri arasında her gün 17.00-19.00 saatleri arasında Sabiha Şahenk Kütüphanesi önünde çorba dağıtımı yapılacak.

Para Okçuluk Takımı Başarılarıyla Gururlandırdı

Para Okçuluk takımı, Antalya’da düzenlenen Türkiye Şampiyonası’nda Makaralı Yay Karışık Takım kategorisinde Türkiye 3’üncüsü olarak bronz madalya kazandı.

Çalık; Kaynakların Adil Dağıtımı Temel Meselemizdir

Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, Esenyurt’ta düzenlenen 3. Kardeş Kültürler Festivali kapsamında gerçekleştirilen ‘Sosyal Belediyecilik’ konulu söyleşide sosyal belediyeciliğin önemine dikkat çekti.

Bağcılar Belediyesi’ne Dijital Başarı Ödülü!

Bağcılar Belediyesi, Türkiye Bilişim Derneği’nin düzenlediği “Türkiye Bilişim Ödülleri”nde “Dijital Şehir İkizi Sürdürülebilir Şehir Yönetimi Projesi” ile “Belediyecilik Özel Başarı Ödülü”nü kazandı.

Başkan Bıyık'tan Sert Cevap: “Şov Yapmanın Anlamı Yok!”

Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık, Zıpkınla Balık Avı Türkiye Şampiyonası hakkında yaptığı açıklamada, eleştirileri sert bir dille yanıtladı ve etkinliğin amacını vurguladı. 300 balığın ihtiyaç sahiplerine dağıtıldığını belir

Esenyurt Belediyesi’nden Miniklere Afet Farkındalık Eğitimi

Esenyurt Belediyesi ve İBB'nin ortak çalışmasıyla düzenlenen afet farkındalık eğitiminde, minikler hem eğlendi hem de afetlere karşı bilinçlendi. Eğitim sonunda çocuklar "Afet Dedektifi" unvanı aldı.

1

Özkan, Çatalca İçin Hayallerimiz Var…

2

Galata Eğitim Bahçeşehir'den Başarılı Müdür Yahya Öztürk'e Öğretmen Günü Sürprizi

3

Kastamonu’da Türkiye’nin En Büyük Organize Sanayi Bölgesi Onaylandı

4

Özcan Şimşek'ten AB Senatörü Iraj Alipour'a Önemli Ziyaret

5

En İyi Hibrit Araba Hangisi? Karşılaştırma Rehberimizde Cevaplar!

6

Asgari Ücret Zammı 2025: Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Açıklama

7

ABD'den Netanyahu Kararı Sonrası İlk Açıklama

YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.