Kur’an ve Hadis biri birine mütemmimdir

Kur’an ve Hadis biri birine mütemmimdir

Dicle Üniversitesinde 5-7 Kasim tarihleri arasinda “Güncel hadis meseleleri ve Babanzade Ahmet Naim,” konulu bir sempozyum gerçeklesti.

Dicle Üniversitesinde 5-7 Kasim tarihleri arasinda “Güncel hadis meseleleri ve Babanzade Ahmet Naim,” konulu bir sempozyum gerçeklesti. 

Sempozyumun açilis konusmasi Diyanet Isleri Baskani Prof.Dr.Ali Erbas hoca yapti.
Yaptigi konusmada özetle sunlari dile getirdi; 

"Diyarbakir Islam’in Anadolu’ya yayilmasinda bir giris kapisi rolünü görmüstür.
Diyarbakir’da böyle önemli bir mevzuda sempozyumun yapilmasi mutluluk veriyor. 

Bu sehir ki peygamberimizin vefatindan sadece 7 yil sonra Sahabeyi Kiram tarafindan fetih edilmis Islam ile müserref olmus ve bu güne kadar ezan sesi hiç dinmedi elhemdulillah, insaallah kiyamete kadar bu sehrimizde ezan sesleri hiç susmaz, biz de Müslümanlar, müminler olarak peygamberimizin yolunda izinde giderek Islam’i yasamaya çalisacagiz.

Malum Kur’an ve Sünnet Islam mefkuresinin kurucu kaynaklaridir. Islam dini insanliga hem bir dünya görüsü, hem bir hayat tarzi telkin etmektedir.

Dinin dünya görüsü vahiy belirtirken, hayata bakan tarafini Peygamberimizin söz, tutum ve davranislari olusturmaktadir. Bugün Müslümanlar Kur’ani Kerim'in Islam’in temel kaynagi oldugunda müttefiktirler, sorun ve sikintilarinin hal olmasi için Kur’ana muracaat eder onda çare ararlar, hatta Kur’ani kerimde anlasilmasi güç olan mücmel, mübhem ve mütesabih ayetleri dahi Kur’andaki ayetlerle anlamaya çalismislar, ki buna Kur'an-i kuran ile tefsir etmek denir.

Sayet orada bir çare bulunmamissa Hazreti Peygamberin sünnetine müracaat etmisler. Dolayisiyla Hadis ve Kur’an bir birine alternatif degil birbirine mütemmim olarak görülmektedir.

Kur’an ve Sünnet birbirinin tamamlayicisidir.
Hz.Peygamberimizi veda hutbesinde size iki emanet birakiyorum siz ona bagli kaldikça dogru istikamette olmus olursunuz. Ayrica baska bir hadiste de “sözlerin en güzeli Allah’in kitabi, tavirlarin en güzeli Peygamberin hal ve davranisidir” buyurmaktadir.

Dinin dogru anlasilmasi bu iki degerin dogru anlasilmasiyla mümkündür. Peygamberin sünneti ümmetin birlikteliginde etkili olmustur. 

Peygamberlik müessesi asri saadete hapsetmek dogru degildir. Onun için sünnet çaglar üstü bir degere sahiptir. Daima güncelligini korumaktadir.

Peygamberimiz bütün insanliga gönderilmistir
Kur'an'i Kerim'de “Ey nebi biz seni bir davetçi, bir sahit, bir uyarici, Allah’a çagiran, insanliga aydinlik bir yol açmak için gönderdik” diyerek peygamberin misyonunu veciz bir tarzda ortaya koymaktadir. 

Sebe suresinde “Biz seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve uyarici olarak gönderdik, ama insanlarin çogu bilmezler” 

Sünnet evrensel bir vasif tasimaktadir.
Bu münasebetle Peygamberimizin sünneti geçmisten günümüze kadar, zaman ve mekan farki gözetmeksizin evrensel bir deger tasimakta olup, Müslümanlar arasinda ibadet ve yasam tarzi arasinda birliktelige sebep olmustur.

Malum dünyada zaman zaman krizler ve sikintilar yasanmistir, o durumlarda dahi sünnet insanliga yol gösterici olmustur. Sünnet zihin ve gönül dünyasinda bir deger olarak olmasi gereken yerini korumustur.

Dinin dogru anlasildigi ve bu iki kaynagin dogru anlasildigi durumda Müslümanlar dünyaya huzur kazandirirken, bu alanda sarsinti yasandiginda ise hayatin huzuru kaçmistir.

Vahyin ve sünnetin dogru anlasilmasi için Kur’ani Kerim'deki Peygamber tanimina, anlatilan vasiflarina bakmak lazim.

Peygamberimiz her hali kayda alinip model alinan tek insandir.

Peygamberimiz Suretinin, Siretinin ve Siyerinin kaleme alindigi tek insandir. Kimi hadis alimi uzun bir yolculuk yaptiklari halde ravi olarak bilinen kimsede nahos bir tarz görünce güvenilir olmaz, diye ondan hadis nakil etmemislerdir. Onu tanimak ve tanitmak, gelecek nesillere aktarmak vazifemizdir.

Bu gün her zamankinden daha çok sünnete muhtaciz. Bunu da vahyi ve nübüvveti dogru anlamakla mümkündür. 

Vahiyle ile nübüvvet arasinda bir denge kurmakla yükümlüyüz, bizden önceki ümmetler bu dengeyi korumadiklari için dalalete gittiklerini görüyoruz.
Hadis ilmi ile günümüze kadar gelen sünneti tanimak, ondan faydalanmak Müslümanlar için olmazsa olmazdir.

Yüce Allah,“Yahudiler üzeyir Allah’in ogludur dediler, Hiristiyanlar Isa Allah’in ogludur dediler bu onlarin uydurduklari bilgilerdir” 

seklinde bir ayetle bizi ikaz ediyor, sakin öyle yanlisa düsmeyin diye.
Peygamberimize Allah su talimatini veriyor “deki ben de sizin gibi bir beserim” bunun önemini anlatan Peygamberimiz Hiristiyanlarin ileri gittigi gibi siz de benim hakkimda yanlislar yapmayin, ben ancak Allah’in Kulu ve Resuluyum demistir. Malum kelimeyi sahadette de bu vurgulanmaktadir. Sahadetin ikinci kisminda “ben sahadet erdim ki Muhammed Allah’in kulu ve resulüdür” denilmektedir.

Peygamberler Allah’a ibadette birer insan ve rehberlik vazifelerini yerine getirmekle de birer elçidirler.
“Peygamber insandir ama seçkin bir insandir, tipki taslar arasindaki yakut gibidir.” Seklinde tanimlanmaktadir.
ITIDAL ILE YASAMAK LAZIMDIR.

Peygamberimizi küçük düsürmek, devre disi birakmak, “bu gün artik onun söz ve davranislari bizi ilgilendirmez” demek gaflettir, dogru bir yaklasim degildir.

Bize düsen itidalli davranip Kur’anin ifadesiyle vasat ümmet olabilmektir. Itidal, ölçülü, dengeli davranmak ifrat ve tefritten uzak tutmak gerektiriyor.

Iman, ibadet ve itaat konusunda da itidalli davranmak gerekir.
“Allah’in size verdiginden ahret yurdunu ara ama dünyadaki nasibini de unutma” diyor yüce Allah.(Kasas-77)

Peygamberimizi;
“Din kolaydir, bir kisi din karsisinda gücünün üstünde yasamaya kalkisirsa aciz kalir” duyurmaktadir 
“Peygamberimiz kolaylastiriniz, zorlastirmayin” buyurmaktadir. 

Peygamberimizin Risaletini inkar etmek tehlikeli oldugu kadar onu saygi gösterme adina insan üstü göstermek de tehlikelidir.
Peygambere itaat Allah’a itaat oldugunu yüce Allah ayetle ifade ediliyor. 

Bize düsen hadisleri mana itibariyle dogru anlayip onlardan faydalanmaktir.
Dinimiz bizden suurlu bir dindarlik bilinçli bir Müslüman olmamizi istemektedir. Taklitçiligin ve taasubun tehlikeli oldugunu bilmek gerekir. 

Malum Peygamberimiz “üsveyi hase(güzel örnek)” olarak tanimlanmistir. Aile babasi olarak, Devlet baskani olarak, Ögretmenlikte, irsadda hayatin içinde mücerred bir insan olarak güzel örnektir.

Bu gün insanlik varlik içinde yoklugu yasamaktadir, mutlu degil, huzur bulamiyor, adalet yoklugu, adil gelir dagilimi yüzünde dakikada birkaç insan açliktan öldügü gibi ayni sayiya yakin kimi insanlar da zenginlikten dolayi ölmektedir.

Insanlarin menfaatini önceledigi günümüzde huzur ve mutluluk yakalamak için Müslümanca yasamak tek çikar yoldur.

Peygamberi tanimak ve onu örnek alarak yasamak bizim vazifemizdir.



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.