Son söz sorumluluk makaminda ait olmali

Son söz sorumluluk makaminda ait olmali

Dicle Üniversitesi 2021-2022 Akademik yili açilisinda TBMM Baskani Prof.Dr.Mustafa Sentop anayasa temali bir konusma yapti.

Dicle Üniversitesi 2021-2022 Akademik yili açilisinda TBMM Baskani Prof.Dr.Mustafa Sentop anayasa temali bir konusma yapti.

Sentop konusmasinda;
Mert ve cesur kimselerin yasadigi Diyarbakir’da konusmak güzedir.

Mert insanlarin yasadigi, aleyhine oldugunu bilse de dogruyu söylemekten çekinmedigi Diyarbakir düsüncelerimi ifade etmek için en güzel yerlerden biri oldugunu belirtmek isterim.

Malumunuz dünya bir degisim ve dönüsüm yasanmaktadir. Biz de bu yol kavsaginda yasiyoruz. Bu süreçlerde bazen öyle hadiseler yasaniyor ki ciltlerce kitap o hadiseleri anlatmaya yetmiyor.

Bu bölgede bir seyler yapilacaksa BIN yildir burada yasayan insanlarin müktesebatindan faydalanmak lazim. Bu bölgenin sahih çagrisina kulak vermeyen hiçbir fikir mesru olamaz.

Malumunuz Mezopotamya, Arap yarim adasi, Türkiye dünyadaki gelismelerden etkilenmekte basta gelen bölgeler/ülkelerdir.

15 Temmuz darbe tesebbüsünün asilmasiyla darbeler dönemi kapandi
Ülkemizde 15 Temmuz 2016 hain darbe tesebbüsü milletimizin cesaret ve ferasetiyle, cumhurbaskanimizin liderliginde asildi ve artik o vesayet hevesleri tarihin derinliklerine gömüldü.

Bir darbe oldugu zaman tarihin en çok uzun oldugu sehirlerden biri Diyarbakir’dir. Çünkü darbelerden en çok zarar gören illerimizin basinda gelmektedir. 15 

Temmuz günü gerekli tepkiyi göstermeyip, sahada varligini hissettirmeyenler su anda mahcup durumdadirlar.
Istanbul ve Diyarbakir kardes illerdir.

Son birkaç yilda birkaç ülkeyi ziyaret ettim, bir zamanlar dünyada varligini hissettiren iller ülkeler suskun vaziyetteyken çok sükür Istanbul ayaktadir, Diyarbakir ayaktadir.

Bir iki sehrin kardesligi Istiklal Marsimizin yazari Mehmet Akif Ersoy ve Süleyman Nazif’in sürgün edilislerinden tutun, ayni kabristanda medfun olmalarindan da anlasilmaktadir.

Bizim için önemli olan gözümüz, kulagimiz dünyada olsa da bedenen, ruhen ve fikren Türkiye’de olabilmemizdir. Baska türlü birilerinin tuzagina düsmemiz kaçinilmaz oluyor.

Ögrenci kardeslerime tavsiyem, bir öz kontrol ile çalismalaridir.
Malum ögrenci kardeslerimiz için yeni bir paradigma söz konusu, simdiye kadar ögretmenleriniz ve velilerinizin destegiyle okulunuza gidiyordunuz ama bundan sonra artik sorumluluk sadece sizde, dolayisiyla bir öz kontrol ile çalisacaksiniz, arastiracaksiniz.
Bilgiyi kullanmaktan çok bilgi üretip, hayata uygulamaniz lazim.

Bu bugün artik bilgiye ulasmak kolay ama dogru bilgile ulasmakta sorun var. Iste bu konuda ögrencilerimizi yönlendirmemiz lazim. Böyle bir perspektif ögrencilerimize vermek üniversitemizin görevi olsa gerek.
Malum bazi ülkelerin anayasalari var, bazilarin da yok Ingiltere gibi. 
Bizim ülkemizde 1921-1924-1961-1982 anayasalari yapilmis ve su anda yine anayasa degisikligi gündemdedir.

Aslinda bütün melse, “kendiniz için istedigini baskalari için de istemektir.” Ne yazik ki yapilan anayasalarin hazirlanmasinda içeriden de disaridan da birçok etken müdahil olmaktadir. 

Bu cografyanin insani olan Fuzuli diyor ki; “dert çok hem dert yok” biz birbirimizin derdiyle ilgilenmeliyiz.
2011 seçimlerinden önce yeni anayasa için hazirlanmasi düsünülen anayasanin nerdeyse  %40’i konusunda tüm partiler ittifak halindeydiler.

Bizdeki anaysalar siyasetin alanina müdahil olmaktadir. Hatta son yüzyilin savaslarin galipleri maglup ülkelerin anayasasini yapmislar. Öyle yapmislar ki kendi taraftarlari o meshur deyimle “birlerinin çocuklari” seçimi kazanmasa da yine zihniyetleri iktidar olsun.

Malum Ingiltere’nin anayasasi yok, ama teamül neyse devlet o sekilde isliyor. Bizde anayasa yazili olmasina ragmen bazen beklenmedik kararlar dahi aldirilabiliyor, yakin tarihte cumhurbaskanligi seçimindeki 367 karar yeter sayisi diye bir içtihat gelistirdi.

Anayasalarini sik sik degistiren ülkelerden birisi Fransa’dir. Fransa’da halkin inanç ve kültürüne uygun Anayasa yapmadigi için bir türlü istenilen düzeyde bir anayasa hazirlanamiyor, Türkiye’de oldugu gibi.
Demokrasilerde serbest seçim var, dolayisiyla kimin kazanacagi belli olmaz. Onun için hakim güç, “bizim çocuklar kazanirsa ne ala, kazanmazlarsa kazananlar bizim istedigimiz tarzda yönetsin.” Bunun da yolu anayasadan geçmektedir.
Türkiye’de 27 Mayis 1960 darbesiyle anayasa ayni zihniyetle hazirlanmistir. Birilerinin istedigi gibi devlet idare edilmedigi zaman da askeri vesayetle müdahale edildi.

Eski parlamenter sistemde meclis disindan müdahale edilerek hükümetler düsürülüp hükümetler kurulabiliyordu.

Yasi müsait olanlar bilirler, eski parlamenter sistemde birileri hükümet kurup, hükümet düsürebiliyordu.
28 Subat’ta nasil bir hükümet kuruldugunu hatirlayalim. Ilginçtir o hükümet meclisten güven oyu da almisti.

Zaman zaman darbe yapanlar bir süre sonra seçime gitmek durumunda kalirlar. Seçime gittikleri zaman da kaybediyorlar. Dolayisiyla zihniyet olarak iktidarda olmalari için bu defa anayasalarla zihniyetlerinin iktidarda olmasini isterler.
Eski sistemde yürütme müdahaleye müsaitti. 
Eski yürütmenin halini suna benzetebiliriz sürücü kurslarinda sürücü adayi arabayi sürerken birden yavasladigini görüyor, ya da yavas gittigi halde araba hizlanabiliyor, çünkü sag tarafta oturan kurs hocasinin da arabayi etkileyen gaz ve firen pedalleri var.

Bir süre Cumhurbaskanimiz o sagdaki adamla tartisma yasadi, biri gitse de bir baskasi o koltuga göz dikiyor. Mesela FETÖ’nun gözü oradaydi.

Baskanlik sistemiyle sag taraftaki adami kapidan disari attik. 
Baskan süresi belli olan bir sonraki seçimlere kadar hükümeti kurma yetkisini seçimle halktan aliyor.
Bu defa Tek adam sistemi diye elestiren var. Ona baksaniz her partide son söz baskanindir. Zaten dogru olani da odur. Eski sistemde de son karari veren basbakandi. Parlamenter sistemde bir Bakan görevini yapmadigi zaman ya istifa eder ya da Basbakan onu görevden alirdi.

Asil olan parlamentonun çogulcu olusu çünkü orasi konusma, tartisma, arastirma yeridir, ama yürütmede son sözü bir kisi vermek durumundadir.
Dolayisiyla su anda hem Meclis, hem Baskan seçimle gelmektedir.

Anayasa tartismalari düzeyli tartismalardir. Bu tartismalari yaparken simdiye kadar yasanan tecrübelerden de faydalanmak lazimdir diye düsünüyorum.

Tekrar 2021-2022 egitim-ögretim yilinin hayra vesile olmasi dilegiyle konusmama son veriyorum. Dedi.

Diyarbakir HABERI

1/1
Sentop: Yürütmede son sözü sorumluluk makaminda olan kisi vermelidir

15 Temmuz darbe tesebbüsünün asilmasiyla darbeler dönemi kapandi




Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.