SIDDETIN BASTAN ÇIKARDIGI YARI FELÇLI AYDIN (!)

SIDDETIN BASTAN ÇIKARDIGI YARI FELÇLI AYDIN (!)

Tabiiki sadece ve sadece yakin, dost, akraba, es, tanidik ile de olmayinca solugu konsoloslukta alirlar.

NESIBE TÜKEL

Kim ne derse desin. Konustugumuz... ve fikirlerimizi medeni kaliplar içerisinde ifade ettigimiz taktirde herkesin konusma, yazma, yazdiklarini yayinlama özgürlügüne sahip. Dedigimiz gibi hakarete, küfüre, tevessül etmemek kaydi ile.

Oysa ne hikmetse karsi düsüncede olmak insanimizi ne hikmetse âdeta vahsilestiriyor. Kan kokusu almis vahsi yaratiklar gibi saldirmaktan, küfretmekten,  deger verdigimiz nice güzelliklere hakaret etmekten bir nebze geri atmamakta da oldukça rahatlar.

Geçen günlerde ulusal bir gazetenin ilk sayfasinda

"EVEREST'TE HELIKOPTER TUZAGI" 

basligi altinda çikan bir haber vardi.
Haberi ilk anda okudugumda namussuz her yerde namussuz, demek ki sadece bizim memlekette yokmus, dedim. Lâkin haberin detaylarini okuyunca namussuzlari biraktim ülkesine ve yüce dinimize hakaret eden ifadeleri kullanan egitimli, aydin diye tabir edecegimiz hanimefendiye takildim.

Mevzu söyle:
Avukat Merve Bakdur, Everest'e tirmanirken yükseklik nedeniyle fenalasir. Gözünü Nepal’in baskenti Katmandu’daki bir hastanede açan Bakdur’a uyandiginda 7 bin 500 dolarlik helikopterle hastaneye tasima faturasi çikartilir. Bu parayi ödeyemeyince hastanede rehin kalir.

Sonra.
Devam edelim hanimefendinin beyanlarindan:

Yasadigi kâbusu, “Seni hastaneden çikartmayiz, bu ülkeden bu parayi ödemeden gidemezsin’ gibi sözler söylediler. Bankamdaki son parayla önce faturamin daha da artmamasi için hastane faturasini ödedim. Geriye sadece 100 dolarim kaldi. 

Katmandu’da ilk gece kaldigim otele geri döndügümde, helikopter yetkilileri tur yetkililerinden buranin yerini ögrenmis. Burada da otel odamin kapisina dayandilar. Olay fiziki müdahaleye kadar vardi, telefonuma el koydular. 

Bir süre sonra ‘Ailemi arayacagim onlardan para isteyebilirim’ diyerek telefonumu geri aldim. ‘Ailen parayi göndersin yoksa bir daha seni göremezler’ dediler. Ailemi ve bana yardimci olabilecek kisileri aradim” 

Tabiiki sadece ve sadece yakin, dost, akraba, es, tanidik ile de olmayinca solugu konsoloslukta alirlar. 

Haaa unuttum yaaaa. Bu Avukat hanimefendi öyle siradan biride degil haaa. Hanimefendi AK Parti Hükümeti'ne ve Recep Tayyip Erdogan'a agza alinmayacak hakaretler savurdugu gibi,  "Everest’e varinca karlara Imam Hatipler kapatilsin yazma fikri çikti aklimdan" gibi igrenç paylasimlar yapan birisi.

Sayin Avukat, kimse sizin inanciniza, giyiminize, kusamaniza, yasantiniza karismaz iken size ne oluyor ki günde bes vakit dinin, sehadetin temeli olan ezanlarin yükseldigi ülkemde dinini, diyanetini, kitabini ögreten okullari kapatmak senin haddine mi düstü?

Ne var ki bu sakat ve ortaçag engizisyon kafasina sahip geri kalmis ülkelerin panço villa kilikli sahislari, âdeta sakiz çigner gibi bu laflari her ortamda söylemekten çekinmedikleri gibi yaptiklari hakaretler de yanlarina kâr kalmakta. Italyan askerlerin Antep'te tesettürler içindeki bacilarimizin tesettürlerine el uzattiklari gibi el uzatmakta. 

Yapanin yanina kâr kalmadigi, herkesin medeni toplumlarda oldugu gibi inancinin gerektirdiklerini  hür ve özgür bir sekilde yasamasini sagladigi, inançlarini özgür bir sekilde yerine getirmesi duasi ile.

(1) Nobel ödüllü Perulu Yazar Maria Vargas liosa

 



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.