“Türkçe Kur’an Türkçe Ezan Dayatmasi 90.Yil ”: 22/30 Ocak 1932!/1950 18 YIL
Türkiye Yazarlar Birligi Kurucu Baskani ve Türkiye Aile Birligi YKÜ D. Mehmet Dogan: “Türkçe Kur’an Inkilâbi”: 22 Ocak 1932! Unutma! Unutturma!
D. Mehmet Dogan: “Türkçe Kur’an Inkilâbi”: 22 Ocak 1932! 90 yil önce bugün tepeden inme inkilâplardan biri daha yürürlüge konuldu. “Türkçe Kur’an devrimi!”.
Neden Inkilâp Tarihi kitaplarinda bu müthis inkilâptan bahsedilmez?
Çünkü ters tepmistir. Külliyen reddedilmistir.
Kur’an’in insanligi cehaletten kurtaran inkilâbini tersine çevirmek için uygulanmaya kalkisilan karsi devrim tarihin çöp sepetine atilmistir.
1932’de milletimiz üç temel darbe/müdahale ile karsi karsiya kaldi. Birincisi “Dinî inkilap” olarak nitelenen ezanin Türkçe okunmasi. Ikincisi, Türk Dil Kurultayi’nin toplanmasi, bu da zamaninda “Dil inkilâbi” olarak adlandirildi. Üçüncü müdahale mûsikiyedir, ses kültürümüzedir. Bu da zamaninda “mûsikî inkilâbi” olarak nitelenmistir.
Bütüncü bir bakisla çok kapsamli bir toplum mühendisligi projesinin uygulamaya konulmak istendigi anlasilabilir.
Neden millet devlet tarafindan yapici degerleri disina çikmaya zorlaniyor ve neden 1932’de?
22 Ocak 1932 tarihli Milliyet gazetesinde “Ilk Türkçe Kur’an bugün okunuyor..” basligi altinda su bilgiler verildikten sonra Yasin suresinin “Türkçe”si konulmus. “Sabik Riyaseticumhur musiki heyeti alaturka kismi sefi Yasar Bey tarafindan bugün saat ikide Yerebatan Camii'nde Türkçe Kur’an okunacaktir. Hafiz Yasar Beyin Kur’ani Kerim'in Yasin suresini intihab edecegi (seçecegi) tahmin olunmaktadir.”.
Haberde, Hafiz Yasar’in resmi yaninda “Türkçe Kur’an'in tilavet olunacagi Ayasofya’da Yerebatan Camii” resmi de verilmektedir. Resmin önplaninda küçük bir minare dikkati çekmektedir, arkaplanda ise Ayasofya görülmektedir.
Cumhuriyet’in haberinde de “Ayasofya Yerebatan camii” ibaresi geçmektedir. Ayasofya yakininda böyle bir camiin varligi hakkinda bir bilgiye ulasamadik.
Sözü edilen camiin Yeralti Camii olmasi gerekir. Asagida görülecegi gibi, gazete haberinde yine “Ayasofya’da Yerebatan camisi” denilmektedir.
Cumhuriyet ertesi gün, “Türkçe Kur’an, dün ilk defa okundu” basligi ile haberi vermektedir.
“Halk Yasin süresini büyük bir vecdü heyecanla dinledi.”
Resim alti: “Ayakta duranlar arasinda meb’uslarimizdan doktor Resit Galip ve Kiliç Ali beyler de vardir.”
“Kur’an-i Kerim'in Türkçe tercümesi dün ilk defa olarak Hafiz Yasar Bey tarafindan çok belig ve müessir bir surette, Ayasofya’da Yerebatan Camii'nde okunmustur. “
“Matbuatin birkaç günden beri verdikleri haberler üzerine Yerebatan Camii halkin tahaccümüne maruz kalmistir.
Daha sabahleyin saat onda cami dolmustu. Küçücük camiin içinde kadin ve erkek büyük bir kalabalik vardi. Avluda ve sokakta birçok kimseler pencerelere tirmanmis, içeriden gelecek sesleri isitmeye çalisiyorlardi.”.
“Saat yarimda cuma namazi kilindi. Imam efendi cuma hutbesini türkçe okudu. Halk o kadar sikisik bir bir halde idi ki cuma namazi hemen hemen secdesiz kilindi. Herkes önündekinin sirtina, ayaginin arasina basini sikistirarak secde ediyordu.”
…
“Cuma namazindan sonra, Hafiz Yasar geldi. Kalabaligin arasina sikisip kalan Yasar beyi camiye okmak müskil olmustu. Herkes bagiriyordu:
-Hafiz bey… Ayasofya’ya! Ayasofya’ya. Bu kadar halk burada nasil dinleyecek!”
….
“Saat ikiye dogru bazi meb’us ve münevver tabakalara mensup bazi zevat gelmisler.
Kemalpasazade Sait Beyin merhum pederi zamaninda yazilan Kur’an tefsirinden ‘Yasin Suresi’ni okumaya basladi.”
Tahassüsler (duygulanmalar) faslinda hafiza Fehamet hanim, Yerebatan Camiisi kayyumu Hafiz Emin ve Beykoz’dan Türkçe Kur’an dinlemek için gelen Pakize hanimin görüsleri aliniyor.
Programla ilgili su bilgi de veriliyor: “Önümüzdeki Cuma günü Hafiz Yasar Bey büyük bir camide Türkçe Kur’an okuyacaktir.”.
Milliyet'de haberi söyle veriyor:
“Yerebatan Camii'nde bir tarih baslangici”
“Dün Hafiz Yasar Bey kesif bir cemaat huzurunda ilk defa olarak Türkçe Kur'an okudu .. Dün Istanbul'un bir kisim halki büyük bir zevk ve insirah ile ilk defa olarak Türkçe Kur'an dinlediler, Hafiz Yasar B. Yerebatan Camii'nde mutat mukabelesini Türkçe okudu.”
Hafiz Yasar bir hafta evvel cemaatine Türkçe Kur’an okuyacagini söylemis.
25 ocakta Cumhuriyet Gazetesi, “Halk Türkçe Kur'an dinlemek istiyor” basligi altinda Hafiz Burhan’in Kamerhatun Camisi'nde, Hafiz Kemal’in Süleymaniye’de, Hafiz Zeki’nin Besiktas'da Visnezade Camisi'nde, Aksaray'da, SelçukHatun Camisi'nde de Hafiz Yasar beylerin Türkçe Kur'an okuduklari haberini veriyor.
Gazetenin sahibi ve basyazari Yunus Nadi’nin “Türkçe Kur’an, Türkçe ibadet” baslikli basyazisi da uygulamanin (operasyonun) en yukaridan yapildiginin bir isareti olarak kabul edilmelidir.
Cumhuriyet Gazetesi bugünkü Türkçe Kur’an haberlerinin altinda bir düzeltme metni yayinliyor.
“Camilerde okunan Kur'an tercümesi merhum Saitbeyzade Cemil Said Bey'indir. Geçen gün, bir sehiv olarak merhum Sait Bey'in pederi Kemal Pasa zamaninda yazilan tefsirden okundugunu yazmistik. Tashih ederiz.”.
O günlerin gazeteleri, Türkçe Kur’an okuyan hafizlari öve öve bitiremiyorlar. Sadece okuma tarzlarini degil, okuduklari “Türkçe Kur’an”i da övüyorlar. Bu okumalarin Cemil Sait (Dikel)’in tercümesinden yapildigi anlasiliyor.
Cumhurbaskani’nin elinin altinda da bu tercüme vardir. Bu tercümenin ilk baskisi 1924’te yapilmistir. Ikinci baski ise 1927’dedir.
Latin harfli baskisinin yapildigi hakkinda bir bilgiye sahip degiliz. Dolayisiyla harf inkilâbina ragmen “Kur’an’in Türkçesi”ni okuyan hafizlarin da bu Osmanli harfli baskiyi kullandiklarindan süphe yoktur.
Peki Cemil Sait’in tercümesi ne menem bir seydir?
Fransizca “Le Koran”in Türkçesi!
Cemil Said’in ne kadar arapça bildigini bilemiyoruz, fakat fransizcasinin iyi oldugu tahmin edilebilir. Çünkü bu tercümenin Polonya asilli Albert Kazimirski’nin fransizca tercümesinden aktarildiginda ittifak edilmistir. Cemil Said asker kökenli.
Mesrutiyet’ten evvel Tahran sefaretinde atesemiliter iken Kur’an tercümesi fikri uyanmis. Kendi ifadesine göre, dört yilda, Mütareke’nin 2. senesinde tercümeyi ikmal etmis.
Bastirmak için kime müracaat ettiyse, mülga Seyhülislâm kapisindan izin almadikça olmaz demisler. “Nihayet hilafetin ilgasi üzerine Kur’an-i Kerim'i Türkçe olarak nesre muvaffak oldum.” Diyor. (Milliyet, 24.1.1932)
1924 Yilinda eski adliye nâzirlarindan Antepli Mustafa Efendi ile Hüseyin Kâzim Kadri’nin de içinde bulundugu bir heyet tarafindan iki büyük cilt halinde Nûrü’l-beyân-Kur’ân-i Kerîm’in Türkçe Tercümesi yayinlanmistir.
Bu “tercüme”de bazi âyetler için “izah” basligi altinda açiklamalara yer verilmis, kelime ve terimlerin izahlari dipnotlarla belirtilmis, eserin sonuna bir de sözlük konulmustur.
Bu eserin mealle tefsir arasi bir muhtevada oldugu söylenebilir. Nûrü’l-beyân aceleye getirildigi için hatali bulunmus, bu yüzden Diyanet Isleri Reisligi’nin tenkidine maruz kalmistir. Sebîlürresâd mecmuasinda da Nûrü’l-beyân’in güvenilir olmadigi belirtilmistir.
Ayni yil yayinlanan Cemil Said’in tercümesi Diyanet tarafindan daha sert elestirilere muhatap olmustur. “Ikaz” basligi ile “Diyanet Isleri Reis Rifat” imzasiyla 1 Ekim 1924’te gazetelere gönderilen açiklamada söyle denilmektedir:.
“‘Türkçe Kur’an-i Kerim’ namiyla ve Cemil Said imzasiyla intisar eden (yayinlanan) eser tetkik olundu. Kur’an-i Azimüssan ile karsilastirildigi zaman serapa muharref (tahrif edilmis) oldugu anlasilan bu esere ‘Türkçe Kur’an’ demek esasen caiz olmadigi gibi Kur’an-i Kerim’in tercümesi diye itimat etmek de caiz degildir.
Binaenaleyh gûnâgûn maksatlarla nesredilen bu gibi eserlere aldanmamalarini Müslümanlara tavsiye etmeyi bir vazife addederiz.”.
Ahmet Hamdi Akseki’nin o günlerde Sebilürresad Dergisi’nde bu tercüme ilgili bir yazisi çikmistir. Derginin 624. Sayisinda yayinlanan yazi bir mektup seklindedir ve “Türkçe Kur’an-i Kerim namindaki Kitabin Sahibi Cemil Said Bey’e” basliklidir.
O siralar Diyanet Islerinde Müsavere Heyeti azasi olan, 1939’da Baskan Yardimciligina tayin edilen ve 1947’de Diyanet Reisi yapilan Ahmed Hamdi (Akseki)’nin yazisinda söyle söyleniyor:
“Beyefendi, ‘Türkçe Kur'an-i Kerîm’ nâmiyla ortaya atdiginiz eseri okudum. Tanimamakla beraber bu eserinizin delâletiyle 'ulûm-u Islâmiyeye (islâm ilimlerine) ve lisân-i Kur'an'a (Kur’an diline) kat'iyyen vâkif olmadiginiza hükmetdim. Filhakîka zât-i âlîlerinin nokta-i nazarlarina göre 'ulûm-u Islâmiyeye ve lisân-i Kur'an'a vâkif olmayan bir zât da Kur'an'i tercüme edebilirmis.
Lâkin böyle bir tercüme, "'Ilm-i hey'et" (astronomi) bilmeyen, ona âid mukaddemati (daha önce yazilanlari) görmemis olan bir adamin Fransizca'dan lisan yardimiyla Türkçe'ye nakl edecegi bir "heyet" (astronomi) kitâbina benzer mi? Sübhe yok ki onu ne tercüme eden ne de okumak zahmetine katlanan zavallilar anlayabilirler. Zât-i âlîleri tarafindan vücûda getirilen "Türkçe Kur'an" nâmi verilen tercüme de maalesef iste böyledir.”.
“Beyefendi, hangi sekilde olursa olsun, eseriniz ne Kur'an'dir, ne de Kur'an-i münzelin (indirilmis Kur’an’in) hakîki tercümesidir.
Binaen'aleyh Kitabullah'in ifade eyledigi mâna-yi serîfi ifade etmeyen lisanî ve ilmî bir tahlil neticesinde metn-i Kur'an'a mutabik olmadigi her satiri yanlis ve hatta bütün âyetlerin büsbütün gâib edildigi ledel tedkik (incelendiginde) anlasilan bir tercümeye "muharrefdir" hükmü vermek dogru olmaz mi?
Hatta buna "iftira-i 'alâ'llah" denilmez mi? Muhterem Ömer Riza Beyefendi'nin dedigi gibi, eserinizdeki hatalari, tahrifati birer birer göstermek lâzim gelirse aslindan çok büyük bir yekûn teskil edecekdir. Buna Kur'an Tercümesi demek için ne kadar cür'et lâzimdir.”
Belki de TBMM’nin Kur’an’in dogru bir tercümesinin yapilmasi yönündeki çabasi da bu kötü tercümelerle alâkalidir. Nitekim, bu husus Kur’an tercümesi/tefsiri ve Buharî tercümesi kararinin alindigi 25 Subat 1925 tarihli oturumda Büyük Millet Meclisi’nde de dile getirilmistir.
Diyanet adina müzakereleri takip eden ve o zaman Müsavere Heyeti azasi olan Ahmet Hamdi Akseki’ye hatali tercümeler konusunda Reisligin ne gibi tedbirler aldigi sorulmus ve o da bu hatalarin kasitli yapilip yapilmadiginin tesbitinin mümkün olmadigini, ancak incelemeler sonucu bazi âyetlerin tamamen tersine mânalandirildigini gördüklerini, yani kesin olarak tahrifat yapildigi sonucuna vardiklarini ifade etmistir.
Bu makale üzerine arayan @EzanPlatformu @AdaletPlatformu Ezan yasagi zulmünün 90. Yili 30 Ocak Pazar günü Istanbul Fatih Camii'nde ögle namazi öncesi saat:13'de basin aciklamasina davet etti Istanbul'da olsaydim kesinlikle katilirdim. Dua selâm
Trump Gazze Planı uluslararası tepki çekti. ABD eski Başkanı Donald Trump, Gazze için "gayrimenkul anlaşması" ifadesini kullanarak yeni bir tartışma başlattı. Filistin halkı ve dünya liderleri plana karşı çıkıyor.
İsrail’in 15 aylık saldırıları sonucu Gazze’deki okulların yüzde 85’i hizmet dışı kaldı. Eğitim 2 yıldır aksıyor, binlerce öğrenci ve akademisyen hayatını kaybetti.
Eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, Trump'ın Gazze'deki Filistinlileri başka yere gönderme planını "hayal ürünü" olarak nitelendirdi ve Arap ülkelerine baskı amacı taşıdığını belirtti.
ABD’de Seattle-Tacoma Havalimanı’nda Japon Hava Yolları’na ait 787-9 Dreamliner, taksi yaparken Delta Airlines’a ait park halindeki Boeing 737’nin kuyruğuna çarptı. Olayda yaralanan olmazken, bazı uçuşlar iptal edildi.
Guatemala Devlet Başkanı Bernardo Arevalo, ABD ile yeni bir göçmen anlaşması imzalandığını açıkladı. Sınır dışı edilen göçmenlerin kabulü ve ulaşım masraflarının ABD tarafından karşılanacağı belirtildi. Ekonomik kalkınma ile göç s
Niğde Belediyesi, İlhanlı Mahallesi’nde Ramazan coşkusunu yaşatıyor! 17 Mart’ta Alyans Düğün Salonu’nda iftar, Rahman Camii’nde teravih ve Muhabbet Çadırı’nda keyifli sohbetler sizleri bekliyor.
Niğde Belediyesi, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi ve TÜGVA iş birliğiyle 7.500 öğrenciyi bir araya getiren dev iftar sofrası kurdu.
HABER / ERCAN KUTLU - Obeziteye karşı bilinçlenmek ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını artırmak için uzmanlar harekete geçti. Çalışanlara yönelik düzenlenen eğitimde, kilo kontrolü ile ilgili önemli bilgiler paylaşıldı.
Niğde Belediye Başkanı Emrah Özdemir, 12 Mart 2025’te Forever Düğün Salonu’nda mahalleliyle iftar açacak. İftar, teravih ve Muhabbet Çadırı’nda sıcak sohbetlerle Ramazan coşkusu yaşanacak.
HABER / ERCAN KUTLU - Emekli Memur-Sen İstanbul İl Başkanı Arslan Özüduruk, Enerji Bir-Sen Genel Başkanı Hacıbayram Tombul’un onuruna düzenlenen iftarda, İstanbul’daki başarılı sendika çalışmaları için plaket takdim etti.
Antalya’nın Manavgat ilçesinde, şoför kapısı bulunmayan bir aracın trafiğe çıkması görenleri hayrete düşürdü. Aracı kullanan sürücünün, trafik kurallarını hiçe sayarak tehlikeli manevralar yaptığı iddia edildi.
Bornova İlçe Emniyet Müdürlüğü, ruhsatsız silah taşıyan ve bulunduran şahıslara yönelik operasyonlarla huzur ve güvenliği sağlıyor.
Alanyanın Mahmutlar mahallesi KYK yurdunun bitişiğindeki kazan dairesinde çıkan yangı korkuttu.
Antalya'nın Alanya ilçesi Saray Mahallesi Keykubat Bulvarı üzerinde bir otelin inşaatında çıkan yangın büyük paniğe yol açtı.
18. TTI İzmir Uluslararası Turizm Fuar ve Kongresi’ ile ‘TTI Health 2. Sağlık Turizmi Fuarı’ düzenlenen törenle açıldı. Turizm sektöründen birçok katılımının bir araya geldiği fuara Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Z
Çan’dan Çanakkale’ye gelirken uğramanız gereken leziz bir mekan. Özkan'ın misafirperverliği ve kırmızı etin çeşitliliğiyle damak tadınıza hitap edecek.
Çanakkale, doğası ve tarihi dokusuyla son yıllarda yerli ve yabancı turistlerin yeni gözdesi oldu. Şehir, yılın dört mevsimi ziyaretçi akınına uğruyor.
2025 yılı resmi tatil günleri ve tatil önerileri ile yeni yıla hazır olun.
Yunanistan, Türk vatandaşlarına cazip fiyatlarla gayrimenkul satın alıp oturma izni alma fırsatı sunuyor. Yeni projelerle bu imkan genişletiliyor.
HABER / ERCAN KUTLU - Ramazan Bayramı, Bahçelievler’de unutulmaz bir etkinliğe sahne oldu. Vali Davut Gül ve protokol üyelerinin çektirdiği selfie, sosyal medyada fenomenleşerek binlerce beğeni topladı.
Tire Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde düzenlenen söyleşide öğrencilere Tire’nin tarih ve kültür mirasını anlattı. Etkinlik, kitapların imzalanması ve gençlerle interaktif sohbetlerle tamamlandı.
Eğitimci-Yazar A. Levent Ertekin’in hazırladığı "Afgan Kınalı Kuzular" kitabı, Çanakkale Zaferi etkinliklerinde Herat’ta tanıtıldı. Kitap, iki ülkenin kardeşliğine vurgu yaparak büyük ilgi gördü.
Alevilik ve Bektaşilik Çalışmaları Bilim Ödülleri, 15 Mart 2025’te AKM’de düzenlenen törenle sahiplerine verildi.
Ramazan ayıyla birlikte balık tezgahları bereketlendi! Beylikdüzü Balıkçılar Çarşısı'nda sardalya ve istavrit fiyatları dibe vurdu. 3 kilo balık alana 1 kilo bedava kampanyasıyla sağlıklı beslenme fırsatı.
Gazi Üniversitesi'nde Gıda Güvenliği ve Mikroplastik Tehlikesi Paneli Düzenlendi
Bilim insanları, bunamanın hafıza kaybı dışındaki erken belirtilerini keşfetti. Hızlı kilo kaybı ve yüksek iyi kolesterol seviyeleri, bunamanın habercisi olabilir. Bu bulgular, erken teşhis ve tedavi için umut vaat ediyor.
Erzincan’da kış mevsiminin vazgeçilmezi kestane, sokak tezgâhlarında pişmeye devam ediyor. Soğuk havaların başlamasıyla kestane satıcıları ocaklarını yakarak sıcak kestane keyfini vatandaşlara sunuyor.
Kocaeli’nin sağlık turizmine büyük katkı sunması beklenen Başiskele Yeniköy Termal Tesisleri’nde fiziki ilerleme oranı yüzde 85’e ulaştı
HABER / ERCAN KUTLU - "Bahçeşehir’in başarılı Müdürü Ümit Karaağaç: Okulunda aile seminerleri, fidan dikim etkinlikleri ve spor başarılarıyla eğitimi renklendiriyor! Öğrenciler: ‘Onunla gurur duyuyoruz’."
HABER / ERCAN KUTLU - Bahçekent’in büyüyen nüfusu taziye evi ihtiyacını artırdı. Vatandaşlar, Yavuz Sultan Selim Camii altı veya Kur’an kurslarının bu amaçla kullanılmasını istiyor.
HABER / ERCAN KUTLU - "Servis şoförleri, Bahçekent Emlak Konut Camii çeşmesini araç yıkamak için kullanıyor. Cemaat ve imam rahatsız, yetkililerden acil çözüm bekleniyor!"
Bahçekent’in sevilen ismi Hacı Mürsel Oktay, vefatının ardından Hadımköy Yeşilbayır Mezarlığı’nda defnedildi. Cenazeye yoğun katılım oldu; protokol, cemaat ve sevenleri son yolculuğunda yalnız bırakmadı.
Asaf İlter Hoca öncülüğünde Bahçekent’te çocuklar camiyle buluşuyor. Hediyeler, oyunlar ve manevi eğitimle dolu etkinlikler aileleri mutlu ediyor!
Yozgat’ta “Anadolu Selçuklu Hastaneleri ve Darüşşifa Uygulamaları” Konuşuldu
Niğde Belediyesi, toplumun temel taşı olan aile yapısını güçlendirmek ve gençlerin geleceğe daha sağlam temeller üzerine inşa edilmesini sağlamak amacıyla önemli bir adım attı.
Niğde Belediyesi’nin düzenlediği 2. Tiyatro Festivali, 15-22 Şubat 2025 tarihleri arasında gerçekleşti. Sekiz farklı oyunun kapalı gişe sahnelendiği festivalde, 4000 sanatsever Niğde Belediyesi Kültür Merkezi’nde sanatla buluştu.
Niğde Belediyesi Zabıta ekipleri, yılbaşından bu yana 438 iş yerini denetledi. Hijyen, gıda güvenliği ve fiyat kontrolü yapılarak halk sağlığının korunması hedefleniyor.
Niğde Belediyesi, sömestr tatilinde çocuklar için tiyatro festivali düzenliyor. 18 Ocak-2 Şubat 2025 tarihleri arasında gerçekleşecek etkinlikler eğlenceli ve öğretici oyunlar sunuyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.