Hukuksuzca tutuklanan gençlerin serbest birakilmasi için protesto yapan halkin vahsilerce katledildigi bir olaydir.
Gulca Katliami, 4 Subat 1997
Hukuksuzca tutuklanan gençlerin serbest birakilmasi için protesto yapan halkin vahsilerce katledildigi bir olaydir.
Degerli Basin Mensuplari,
1949 yilinda Çin tarafindan isgal edilen Dogu Türkistan’da Müslüman Türk halki Çin
terörist devletinin sürekli iskence, zulüm, soykirim ve asimile politikasinin hedefi
olmaktadir.
73 yillik isgal döneminde;
Barin Katliami, Urumçi Katliami, Lükçün Katliami, Hanirik Katliami, Ilisku Yerkent Katliami gibi fasist Çin devletinin gizlice yürüttügü daha nice katliamlarda onbinlerce Dogu Türkistanli masum insan topluca yok edilmistir.
Bugün burada 25’inci yil dönümünü anmakta oldugumuz ve dünyaya hatirlatmak istedigimiz Gulca Katliami, 4 Subat 1997 yili Ramazan ayinda Kadir gecesi münasebeti ile mesrep düzenleyen gençlerin hukuksuz tutuklanmasina tepki göstererek, onlarin
serbest birakilmasi için protesto yapan halkin vahsilerce katledildigi bir olaydir.
Protesto sirasinda yüzlerce genç Çin ordusu tarafindan silahlar ile katledilmekle
beraber, olay sonrasi binlerce insan tutuklanmis, kayip olmus, 200 kisiye ölüm cezasi verilmis ve 90 genç ise müebbet hapse çaptirilmistir.
Bagimsiz kaynaklara göre
tutuklanan 300’den fazla genç eksi -30 derece sogukta üzerine soguk su sikilmis bir
vaziyette bekletilerek dondurulmus ve sehit edilmistir.
5 Subat 1997’de yasanan Gulca Katliami, Müslüman Dogu Türkistan halkinin kendi inancini yasamak için yaptigi barisçil gösteriye karsi Çin’in kendi otoritesini korumak ugruna Dogu Türkistan halkinin canini hiçe saydiginin göstergesidir.
Süper güç olma yolunda uluslararasi arenada siyasi ve ekonomik yönünden etkisini
arttirmaya çalisan Çin, hayallerinin kilit noktasi olarak Yeni Ipek Yolu projesini gerçeklestirmeyi amaçlamaktadir.
Çin bu hayalinin pesinde, tüm dünyanin gözü önünde
Dogu Türkistan’da soykirim yapmayi dahi hakli görmektedir. Çin Terörist Devleti bölgede “istikrari korumak” adi altinda 2017 tarihinden itibaren milyonlarca Dogu Türkistan Türklerini kitlesel bir biçimde sözde egitim kamplarinda tutsak olarak tutmaktadir.
Çin’in Nazi iskence kamplarinda, uygulanan beyin yikama, toplu tecavüz, köle isçilik, iskence, tibbi deney, organlarin çalinmasi ve diger tüm insanlik disi soykirim muamelesi Çin’in nasil bir devlet oldugunu açikça göz önüne sermektedir.
Çin Nazi iskence kamplarinda bunlari yaparken diger taraftan Dogu Türkistan halkinin tüm haklarini elinden almistir. Dil, inanç ve kültürü yasaklanmis, dini simgeler yok edilmis, camiler yikilmistir.
Dogu Türkistanlilarin Seyahatleri kisitlanmis, fikir ve düsünce özgürlügü yok edilmis, çocuklar kamplara kapatilarak kendi kimliginden uzaklastirilmistir. Tüm bu soykirim politikalarinin sadece Çin’in siyasi ve ekonomik
çikarlarini garantiye almak için yapilmis olmasi aslinda Çin’in tüm insanlik için ne kadar tehlikeli oldugunu ortaya koymaktadir.
Çin Dogu Türkistan’in demografisini degistirmek için planli olarak bölgeye büyük çapta Çinlileri yerlestirmekte ve tesvik etmektedir. Yani sira zorla kürtaj, kisirlastirma ve yerlesimci Çinliler ile Müslüman Türkleri zorla evlendirme gibi yöntemlerle Dogu Türkistan’daki Türklerin nüfusunu azaltarak soykirim ve asimilasyon uygulamaktadir.
Kanaat önderleri, âlimler, aydinlar, yazarlar, is insanlari ve sanatçilar da toplama
kamplarina alinmis, beyin yikama ve köle isçilige tabi tutulmus, birçogu ise iskence edilerek sehit edilmistir, yargisiz infaz edilmis ya da hapse atilmistir.
Merkezi hükûmetten yerel hükûmete kadar 73 yildir ayni strateji ile yürütülen ve bir
devlet politikasi halini alan bu uygulamalarla isgalci Çin, Dogu Türkistan halkinin
sosyal yapisini bozmaya ve çökertmeye çalismaktadir.
Degerli Basin Mensuplari,
Yeni Ipek Yolu projesini garanti altina almak için basvurdugu soykirim yöntemlerini gün geçtikçe artiran isgalci Çin; Taiwan, Hong Kong, Tibet ve Iç Mogolistan gibi bölgelerdeki uygulamalarina da ayni anlayisla devam etmektedir.
Dünya kamuoyunun;
yasanmakta olan soykirim ve Dogu Türkistanlilarin zihnine kan ile yazilmis katliamlara
ragmen yeterli tepki göstermemesi, verimli ve caydirici adim atmamasi, Çin’i soykirima devam etmekte cesaretlendirmektedir.
ABD basta olmak üzere, Bati ülkelerinin Dogu Türkistan’daki soykirimi tanimasi, köle isçilige karsi yaptirimlarin artmasi, müstakil Uygur mahkemesinin soykirim kararini vermesi, insan haklari örgütlerinin tüm taraflari acil harekete çagirmasi ve BM
toplantilarinda Türkiye dahil 43 ülkenin Çin’e karsi ortak suçlama açiklamasinda
bulunmasi umut verici gelismelerdir.
Ancak Islam Dünyasi hâlâ Dogu Türkistan meselesinde sessiz kalmakta ve yeterince duyarli olmamaktadir. Islam Dünyasin bu eksikligi bizi Çin’e karsi mücadelemizde yalniz birakmaktadir.
Türkiye’nin son zamanlarda Dogu Türkistan meselesinde tepkisini daha açik ve net
ortaya koymasi, Türkiye-Çin iliskilerinde Dogu Türkistan’daki soykirima karsi hassasiyetlerin gündeme getirilmesi, basta sayin Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan olmak üzere devlet yetkililerinin Dogu Türkistan meselesini dile getirmesi, Dogu Türkistanlilari sevindiren ve diger Islam ülkeleri ile uluslararasi Islam kuruluslarina örnek olabilecek bir adimdir.
Türkiye’ye sükranlarimizi sunmakla beraber tüm Türk-
Islam alemini Dogu Türkistan’da devam eden soykirimin durdurulmasi için somut adimlari atmaya davet ediyoruz.
Biz Uluslararasi Dogu Türkistan STK’lar Birligi olarak, Dogu Türkistan’da yasanmakta olan Soykirimin durdurulmasi ve soykirimin asil sebebi olan isgalin sonlandirilmasi için tüm mesru yollarla mücadelemizi sürdürecegiz. Dogu Türkistan halkinin bagimsizliginin ve can güvenliginin saglanmasi için diasporadaki tüm Dogu
Türkistanlilar ve kardes kuruluslar ile birlik ve beraberlik içinde hiç geri adim atmadan mücadele azmimizi devam ettirecegiz.
Bugün Dogu Türkistan’da yok olma tehlikesinde olan halki kurtarmak için tüm insanlik alemini harekete geçmeye çagrida bulunuyoruz.
Islam Is birligi Teskilati, Türk Devletleri Teskilati, Birlesmis Milletler ile diger uluslararasi ve yerel kurumlarin da kurulus amaçlarina sadik kalarak sorumlulugunu yerine getirmesi gerektigini bir kez daha hatirlatmak istiyoruz.
Biz buradan tüm insanligi Baris, Dayanisma ve Adalet gibi olimpiyat oyunlarinin asil
amaçlarini çigneyerek milyonlarca insana soykirim uygulamakta olan Çin’in ev
sahipligi yaptigi, Gulca Katliaminin 25’inci yil dönümünde, bugün 4 Subat’ta açilisi yapilan, Pekin 2022 Kis Olimpiyatlarini boykot etmeye, izlememeye, sporculari ve katilimcilari asil ilkelerine aykiri bu kanli oyunlara ortak olmamaya, soykirima karsi
tavir sergilemeye, mazlum halkin ahina kulak vererek ellerini kaldirmaya, adalete
destek vermeye çagiriyoruz.
Degerli Basin Mensuplari,
Son olarak; mücadelemizde bizim yanimizda duran bütün kardes STK’lara, desteklerini
eksik etmeyen tüm Türk halkina ve bugün burada bulunan herkese tesekkürlerimizi sunuyoruz.
Yasasin Hürriyet! Yasasin Adalet! Yasasin Bagimsiz Dogu Türkistan!
Saygilarimizla;
Uluslararasi Dogu Türkistan Sivil Toplum Kuruluslari Birligi
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.