Tarih: 28.03.2022 12:21

Baharin sinsi hastaligi “yeme bozuklugu”

Facebook Twitter Linked-in

Yaz mevsiminin kapiya dayanmasiyla baslayan kilo verme telasi, çogu kisiyi bahar aylarinda sagligi tehdit eden sok diyetlere yöneltebiliyor.

 

Kilo verme baskisi ile asiri kisitlayici diyetlere ve asiri egzersize basvurmanin, yeme bozuklugu davranislarindan biri olabilecegini belirten Psikolog Dr. Feyza Bayraktar, kisitlama arkasindan gelen yeme ataklari ve senelerce süren kilo alip verme döngülerinin de iradesizlikten ziyade, kökeni birçok psikolojik sebebe dayanan yeme bozuklugu belirtileri arasinda sayilabilecegini vurguladi.

 

 

Yasaklarla dolu kisitlayici diyetler, kontrolden çikinca hissedilen suçluluk duygusu ve kilo almaya dair duyulan yogun kaygi ile seyreden sürecin arka planinda birçok psikolojik etkenin yer aldigini dile getiren Feyza Bayraktar, ‘fazla yeme-kisitlama’ döngüsü içinde kendini ‘iradesiz’ olarak nitelendiren birçok kisinin, aslinda yeme bozuklugundan muzdarip olabileceginin altini çiziyor.

 

Ergenlik döneminde baslayip ömür boyu sürebilir

Kilo almakla ilgili yogun kaygi hissetme, siki diyetler yapma ya da çok fazla yeme, sik sik tartilma ya da tartilmaktan korkma, sürekli aynaya bakma ya da aynaya bakmaktan kaçinma, yemek olan ortamlarda gerginlik hissetme ve yiyecekler karsisinda kontrolü kaybetme endisesi gibi çok sayida etmen, yeme bozukluklari belirtileri arasinda siralaniyor. 

 

Yemek bozukluklarinin, genellikle ergenlik döneminde basladigini ve erken müdahale edilemezse bir ömür sürebilecegini dile getiren Bayraktar, özellikle insanlarin belirsizlikte kaldigi, günlük rutinindeki stres yönetme becerilerini kullanamadigi ve sosyallesemedigi pandemi döneminin, birçok kiside yeme bozukluklarinin ortaya çikmasina sebep oldugunu söylüyor. 

 

Psikolojik problemler, yeme bozuklugu seklinde ortaya çikabilir

Kisinin beden sekli ve kilosuna olmasi gerektiginden daha fazla önem vermesinin altinda çok sayida psikolojik nedenin yer aldigini belirten Bayraktar, “Siki diyetlerin beraberinde, kilo verme isteginin kisinin neredeyse hayatinin odak noktasi haline gelmesi ve kilo almaya dair yogun kaygi hissetmesi, yeme bozuklugu belirtisi olabilir. Tüm bu problemler, Anoreksiya Nervoza, Bulimiya Nervoza, Tikinircasina Yeme Bozuklugu ve Gece Yemek Yeme Bozuklugu gibi bir çok farkli yeme bozuklugu seklinde ortaya çikabilir. Çocukluk çaginda akran zorbaligina maruz kalmak, kontrolcü ya da ihmalkar ebeveynler tarafindan büyütülmek, fiziksel ya da psikolojik siddet görmek, cinsel tacize ugramak, ani hayat degisimleri, hastalik ve kaza gibi travmatik deneyimler yasamak, yeme bozukluklarini tetikleyen sebepler arasinda siralanabilir” açiklamasinda bulundu. 

 

 

 

 

 

Siki diyetler, yeme ataklarini tetikliyor

Kontrolsüz ve hekim kontrolünde olmadan yapilan siki diyetlerin, yeme ataklarini tetikleyebilecegini belirten Feyza Bayraktar, “Çok kisitlayici diyetler, psikolojik olarak da asermeye sebep olabileceginden, kisinin çok daha fazla yemesine yol açabilir. ‘Diyete baslamam gerek’ düsüncesinin yarattigi baski, bu baskiyla birlikte diyet yapmayi erteleme hali, kisinin kendine koydugu yasaklari delerek yememesi gerektigini düsündügü yiyecekleri tüketmesi ve ardindan gelen suçluluk duygusu ile çok daha fazla yemesi de, bozuk yeme davranislari örnekleri arasinda sayilabilir” açiklamasinda bulundu. 

 

Mutlaka uzman destegi alinmalidir

Yeme bozuklugunun türü ne olursa olsun, kisinin mutlaka bir hekim tarafindan görülmesi ve saglik kontrollerinin yapilmasi gerektigini belirten Bayraktar, yeme bozuklugu tedavisi sürecinin olumlu sonuç vermesi adina, psikolojik destegin aksatilmamasi gerektiginin altini çizerek sözlerine söyle devam etti: “Uzun seneler kilo alip verme döngüsü içinde olup kontrolsüzce yiyen ve ardindan siki diyetler yapan kisiler, iradesiz olmaktan yakinip diyet yapamadigini düsünse de, bu kisilerde yeme bozuklugu olma ihtimali oldukça yüksektir. Bu döngüden muzdarip olan kisilerin hizli sonuç almaya odaklanmak yerine, psikolojik destek almak için bir uzmana basvurmalari gerekir. Bu süreçte psikolojik destegin yani sira, hekim kontrollerine devam edilmesi ve gerekli oldugu durumlarda beslenme uzmani desteginin de alinmasi oldukça önemlidir.”




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —