Bediüzzaman Said Nursi’nin ve malzumlarin avukati Bekir Berk’i vefat yildönümünde rahmetle aniyoruz.
1926'da Ordu'da dogan Berk, 14 Haziran 1992’de Hakkin rahmetine kavustu.
Mehmet Kirkinci Hocaefendi, Bekir Berk'i söyle anlatmisti:
1958 yilinda Ankara’da bazi agabeyler yargilanmak üzere tevkif edilmislerdi. Bekir Berk " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank">Avukat Bekir Berk de, onlarin savunmalarini yapmak için agabeylerle görüsmüs. Mahkemede agabeyleri harika bir sekilde savunmus. O savunma neticesinde bütün Nur Talebeleri beraat ettiler. Daha sonra Üstad Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri kendisine hem Ankara’da hem de Istanbul’da vekaletname verdi. Daha sonra o savunma metninin bir kopyasi elimize geçti.
NUR TALEBELERINI TANIDIKTAN SONRA ANLADIM
Biz savunmayi okuyunca Bekir Berk Beyi görmek için içimizde büyük bir istiyak uyandi. Ayni yil Agri’ya Nazim Akkurt’un mahkemesine gitmek üzere Bekir Bey Erzurum’a ugradi. Bir gece misafirimiz oldu. 1958’den sonra avukatligi devam ettigi sürece birçok beraberligimiz oldu. Istanbul’a gittigimde, beni bazen Çemberlitas’taki yazihanesinde misafir ederdi. Birlikte Risale-i Nur’dan birçok yeri okuduk. Hususan Isaratü’l-Icaz’a özel bir meraki vardi. Isaratü’l-Icaz’i birlikte mütalaa ettik.
Beraber geçirdigimiz zamanlarda Nurlari tanimasini bana söyle anlatti;
“Ben eskiden beri milliyetperver bir insandim. 1945’de Tan Matbaasi basildiginda biz de o milliyetçi gençlerle birlikteydik. Sonraki yillarda solcularin aldattigi Maresal Fevzi Çakmak’i bir konusma ile ikaz edip uyardim. 'Milliyetçiler Birligi ve Türk Kültür Ocagi' baskanliklari yaptim. 'Komünizme Karsi Mücadele' dergisini çikardim ve yönettim. Osmanli padisahlarini özellikle Fatih Sultan Mehmet’i, Yavuz Sultan Selim’i, Kanunî Sultan Süleyman’i çok severdim. Fakat bu kuru kuruya bir sevgiydi. Bu vatanin ve milletin ancak kendi fikrimizle kurtulacagini zannederdim..."
"Meger bizim fikir zannettigimiz seyler arzu ve hayalmis. Milliyetperverligi, hamiyetperverligi ve atalarimizi sevmeyi Nur Talebelerini tanidiktan sonra anladim. Bir gün Nur Talebelerinin yargilanacagini duydum. Bir Müslüman ülkesinde din ve vicdan hürriyetlerine bu derece baski yapilmasi beni çok üzdü ve hamiyet duygularimi galeyana getirdi. Onlari savunmaya karar verdim ve kendileriyle görüsmeye gittim. Onlari Ankara hapishanesinde ziyaret ettim. Zübeyir Agabey, Tahiri Agabey ve diger agabeylerle görüstüm. Mahkemede neler yapacaklarini, nasil ifade vermeleri gerektigini anlattim.
NURCULUGUM ORADA BASLADI
Sonunda, "Siz benim dediklerimi yaparsaniz sizi bu hapisten kurtaririm. Ben sizi mi kurtarmaya çalisayim yoksa davanizi mi savunayim?' diye sordugumda bana, "Bekir Bey, biz önemli degiliz, sen davamizi mahkûmiyetten kurtar o yeter!.. Davamizin beraat etmesi ugruna biz hapiste kalmaya raziyiz" dediler. Fedakârligin, alicenapligin ne demek oldugunu o zaman anladim. Ve onlar gibi olmaya karar verdim. Yani Nurcu’lugum orada basladi.”
Bekir Bey, gençliginden itibaren vatan, millet ve Islâmiyet için büyük hizmetlerde bulunmustur. Fevkalade bir kuvvet ve metanet sahibi idi. Kalbinde hakikat, ruhunda fazilet, sözünde vefa ve sadakat vardi. Müdafaalarindaki hitabeleri yanardagdan fiskiran lavlara benzerdi. Mahkemeler onun için manevî bir cihat meydaniydi. Celalli ve heybetli idi.
Korkunun barinamadigi bir ruha sahipti. Iradesi, mertligi, cesaret ve celadeti takdire sayandi. Dünya nimetlerini, servetlerini ve ikbale giden yollari kendisine kapayan bir kahramandi. Silâhi, askeri, muhafizi yoktu. Fakat iman davasi için feragat ve fedakarligi vardi. Yavuz Sultan Selim’i andiran bir cesaret ve secaate sahipti.
Bekir Bey gerçekten mahkeme salonlarinda hakikat ve adaletin diliydi. Zulme ve haksizliga asla müsamaha göstermeyen bu insani mahkemede susturmak mümkün degildi. O, haksizlik ve zulmün karsisinda keskin bir kiliç gibiydi. Haksizliga karsi hiçbir zaman basini egmedi.
KEFENIME GÜVENIYORUM HAKIM BEY
Dünya malini, makamini ve rahatligini ayaklarinin altina alan bir fedakarlik örnegiydi. Hiç yorulmadan, usanmadan, gece-gündüz demeden bir mahkemeden, bir diger mahkemeye kosarak Risale-i Nur’u mahkum etmek isteyenlere karsi emsalsiz bir hukuk savasi verdi. Risale-i Nurlarin ve Nur Talebelerinin savunmalarini hiçbir ücret talep etmeden üstlendi. Hiçbir hukukçuya nasip olmayan Rabbani bir inayete mazhar olmustu. Mahkemelerdeki celâldarane müdafaalari, basta hakimler olmak üzere herkesi hayrette birakirdi. Hatta bir hakimin, “Neyine güveniyorsun Bekir Berk?” sualine karsi, çantasindan kefenini çikararak “Buna güveniyorum” diye cevap vermistir.
Artik Bekir Bey Risale-i Nur için yasiyordu. Bediüzzaman’dan aldigi “... Fitrati müteheyyic olan insanin rahati, yalniz sa'y ve cidaldedir...” dersini bizzat yasayan izzet ve sehamet sahibi bir mücahit idi.
SEHITLIGIN EHMMIYETINDEN BAHSETMEYE BASLADI
Herhangi bir insana ait güzellikleri, meziyetleri itiraf etmek insafin geregidir. Hayatin en tehlikeli anlarinda itidalini muhafaza eden insanlara pek az rastlanir. Bekir Bey bunlardandi. Onun itidal ve metanetinin güzel bir numunesini kaydetmek isterim:
"1968 yili Ramazan ayinda, Oltu’daki bir Nur talebesini savunmak için Erzurum’a gelmisti. Kis mevsiminin ortalariydi. Ertesi gün mahkemede bulunacagindan o aksam Oltu’ya gitmemiz gerekiyordu. Iftardan sonra Süleyman Ari Bey’in temin ettigi bir cip ile yola çiktik. Bekir Bey, soför ve ben vardik. Süleyman Ari bizim için arabaya çok sayida battaniye koymustu."
"Yola çiktigimizda hava açikti. Erzurum’u çiktiktan sonra kar yavas yavas yagmaya basladi. Tortum yolunda bir tepeye geldik. Kar yagisi iyice artmisti. Tepeyi astiktan hemen sonra çok siddetli bir firtinayla karsilastik. Firtina o kadar siddetli idi ki, bir anda cipin etrafi karla doldu. Artik ne yol ne de baska bir yer görünmez olmustu. Cip oldugu yerde kalmisti. Hiçbir yere gidemiyorduk."
"O anda birden Bekir Bey, sehitligin ehemmiyetinden bahsetmeye basladi. Sehitlikle ilgili ayetleri ve Üstad'in sehitler hakkinda söylediklerini güzel bir dil ile anlatmaya basladi. Bekir Bey, sehitligi o kadar güzel anlatiyordu ki, insanin 'Hayirlisiyla bir sehid olsam.' diyesi geliyordu."
"Etrafta hiçbir seyden eser görünmüyordu. Biz cipte yorganlara sarilmis oturuyorduk. Kar ve tipi birkaç saat devam etti. Çok zor durumda kalmistik. Âdeta ölümü bekliyorduk. Derken önce bir isik göründü, ardindan greyderin gürültüsünü isittik. O zamanki halet-i ruhiyemizi ve sevincimizi anlatmak mümkün degildi. Bir de baktik ki, bir greyder yollari açarak geliyor. Soför bizi yolda görünce çok sasirmis. Hemen yanimiza geldi."
“Ben su an burada görevli degildim. Bir baska sebep için yola çikmistim. Simdi anlasiliyor ki, Cenab-i Hak beni sizin imdadiniza göndermis.” dedi.
"Biz hemen greyderin açtigi yoldan Oltu’ya dogru yola çiktik. Bekir Bey’in bu metanetine çok hayret ettim."
BINDEN FAZLA DAVANIN BERAATLE SONUÇLANMASINA VESILE OLDU
Aktif bir fikir ve mücadele adami olan Bekir Bey 1958 yilindan 1973 yilina kadar on bes sene Anadolu’daki bütün Nurculuk davalarinda Nur Talebelerinin avukatligini yapti. Binden fazla davanin beraatla sonuçlanmasina vesile oldu. Onu adalet tarihi ve mazlumlar ebediyyen yadedecektir. Yaratilistan büyük adam edali, heybetli, bakislari bile düsmanlarini korkutan, hasmetli adimlarla yürüyen, mahkeme salonlarinda rüzgâri bile zulmü söndürmeye yeten, lahuti bir konusma ile sanki varlik ötesinden haykiran emsalsiz bir kahraman ve bir dava adamiydi. Büyük davanin büyük adamiydi.
Avukatligi biraktiktan sonra on dört yil Cidde radyosunda dinî, ahlâkî ve tarihî programlar yapti.
Bekir Beyi en son, vefatindan bir iki hafta önce Fatih’te bir hastanede ziyaret ettim. Vücutça çok zayiflamisti. Uygulanan isin tedavisi dolayisiyla sakalinin tamamina yakini dökülmüstü. Sesi çok az çikiyor, zorla nefes alabiliyordu. Buna ragmen gayet huzurlu bir ruh iklimi içerisindeydi.
SEKER HASTALIGI DEGIL SÜKÜR HASTALIGI
Onu o hâlde görünce göz yaslarima hakim olamadim. Bunun üzerine, “Mahzun ve mükedder olmayiniz. Ben halimden çok memnunum kat’iyyen sikayetçi degilim. Benim bu hastaligim seker hastaligi degil, sükür hastaligidir.” dedi.
Kendi kendime, “Aman Ya Rabbi! Iman ne kadar güzel! Ölümü insana sevdiriyor. Demek ki insan öldükten sonra tekrar dirilecegini ve ebedi bir hayata kavusacagini katiyetle bilince ölümü hüzün ile degil, sürur ile karsiliyor. Bu hakikatlerden haberdar olamayan insanlar ölümden fevkalade korktuklari halde Onu severek ve hos amedî ile karsiliyor. Bekir Bey ölümün yüzüne gülüyor.” dedim.
Artik bu iman ve fazilet abidesi ölüm ile yüz yüzeydi. Kendisi de bunun farkindaydi. Ölümü mertçe, kahramanca karsiliyordu. Hatta o temiz ve safvetli bakislariyla etrafindaki Nur Talebelerine ve ailesine metanet ve teselli veriyordu. Hayatinda iman ve Kur’an’a ettigi hizmetler, fedakârliklar sanki tecessüm etmis, nurlar hâlinde ruhuna zevkler veriyordu.
Mahkeme salonlarini çinlatan o celâlli insan, yataginda sakin bir halde yatiyordu.
DÜNYA KAHRAMANLAR TARIHININ EN MÜSTESNALARINDANDIR
O, bu yüksek hakikatlere kemaliyle mazhar olmanin safasini sürüyordu. Gülümsüyor ve yanindan ayrilmamizi istemiyordu. Herkese hakkini helal ettigini söyledi. Ebedî saâdete ve huzur-u Ilahiyeye gitmek için acele ediyor gibiydi.
Ayrilacagim vakit yüzü her zamanki gibi mütebessim ve nurlu idi. Bekir Beyin vefati basta Nur Talebeleri olmak üzere bir çok dostlarini da mükedder etmistir.
O, kâinata hakim kader programinin bu iman hizmetine tensib ettigi, dünya kahramanlar tarihinin en müstesnalarindandir. Onu taniyan Nur talebelerinin kiyamete kadar ona minnet borcu vardir. Nurculuk gibi kalpler ve akillar üzerine müesses bir Rabbani hareketin hürriyet bayragi, onun nefesinin ihtisamli rüzgâriyla dünya üzerinde dalgalanmis ve dalgalanmaktadir. (Âmin)
(Risalehaber)
Trump Gazze Planı uluslararası tepki çekti. ABD eski Başkanı Donald Trump, Gazze için "gayrimenkul anlaşması" ifadesini kullanarak yeni bir tartışma başlattı. Filistin halkı ve dünya liderleri plana karşı çıkıyor.
İsrail’in 15 aylık saldırıları sonucu Gazze’deki okulların yüzde 85’i hizmet dışı kaldı. Eğitim 2 yıldır aksıyor, binlerce öğrenci ve akademisyen hayatını kaybetti.
Eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, Trump'ın Gazze'deki Filistinlileri başka yere gönderme planını "hayal ürünü" olarak nitelendirdi ve Arap ülkelerine baskı amacı taşıdığını belirtti.
ABD’de Seattle-Tacoma Havalimanı’nda Japon Hava Yolları’na ait 787-9 Dreamliner, taksi yaparken Delta Airlines’a ait park halindeki Boeing 737’nin kuyruğuna çarptı. Olayda yaralanan olmazken, bazı uçuşlar iptal edildi.
Guatemala Devlet Başkanı Bernardo Arevalo, ABD ile yeni bir göçmen anlaşması imzalandığını açıkladı. Sınır dışı edilen göçmenlerin kabulü ve ulaşım masraflarının ABD tarafından karşılanacağı belirtildi. Ekonomik kalkınma ile göç s
Muş’ta “Plastik Hayatlar ve Kanser” Konuşuldu Alparslan Üniversitesi yerleşkesinde düzenlenen ve geleneksel hale gelen “Çay Bahane Sohbetleri”, farklı alanlardan uzmanları konuk ediyor.
Bahçeşehir 2. Kısım Atatürk Bulvarı’nda aylardır onarılmayan yol çukuru, 12 Nisan gecesi 7 aracın lastiğini patlattı. Vatandaşlar isyan ediyor: “Defalarca şikayet ettik ama kimse duymuyor!”
Polis Haftası kapsamında gönülleri fetheden Mustafa Şahin, dezavantajlı çocuklara hediyeler dağıtarak onların yüzünü güldürdü. Şefkatiyle tanınan Şahin, yine örnek bir davranış sergiledi.
Niğde Belediyesi, İlhanlı Mahallesi’nde Ramazan coşkusunu yaşatıyor! 17 Mart’ta Alyans Düğün Salonu’nda iftar, Rahman Camii’nde teravih ve Muhabbet Çadırı’nda keyifli sohbetler sizleri bekliyor.
Antalya’nın Manavgat ilçesinde, şoför kapısı bulunmayan bir aracın trafiğe çıkması görenleri hayrete düşürdü. Aracı kullanan sürücünün, trafik kurallarını hiçe sayarak tehlikeli manevralar yaptığı iddia edildi.
Bornova İlçe Emniyet Müdürlüğü, ruhsatsız silah taşıyan ve bulunduran şahıslara yönelik operasyonlarla huzur ve güvenliği sağlıyor.
Alanyanın Mahmutlar mahallesi KYK yurdunun bitişiğindeki kazan dairesinde çıkan yangı korkuttu.
18. TTI İzmir Uluslararası Turizm Fuar ve Kongresi’ ile ‘TTI Health 2. Sağlık Turizmi Fuarı’ düzenlenen törenle açıldı. Turizm sektöründen birçok katılımının bir araya geldiği fuara Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Mimar Ferdi Z
Çan’dan Çanakkale’ye gelirken uğramanız gereken leziz bir mekan. Özkan'ın misafirperverliği ve kırmızı etin çeşitliliğiyle damak tadınıza hitap edecek.
Çanakkale, doğası ve tarihi dokusuyla son yıllarda yerli ve yabancı turistlerin yeni gözdesi oldu. Şehir, yılın dört mevsimi ziyaretçi akınına uğruyor.
2025 yılı resmi tatil günleri ve tatil önerileri ile yeni yıla hazır olun.
Yunanistan, Türk vatandaşlarına cazip fiyatlarla gayrimenkul satın alıp oturma izni alma fırsatı sunuyor. Yeni projelerle bu imkan genişletiliyor.
Gazeteci-yazar Ravza Zeybek'in kaleme aldığı yeni roman “Kervan”, okuyucuyu içsel bir yolculuğa çıkarıyor. Kitap, hayatın anlamını sorgulayanlar için adeta bir başucu eseri.
HABER / ERCAN KUTLU - Ramazan Bayramı, Bahçelievler’de unutulmaz bir etkinliğe sahne oldu. Vali Davut Gül ve protokol üyelerinin çektirdiği selfie, sosyal medyada fenomenleşerek binlerce beğeni topladı.
Tire Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde düzenlenen söyleşide öğrencilere Tire’nin tarih ve kültür mirasını anlattı. Etkinlik, kitapların imzalanması ve gençlerle interaktif sohbetlerle tamamlandı.
Eğitimci-Yazar A. Levent Ertekin’in hazırladığı "Afgan Kınalı Kuzular" kitabı, Çanakkale Zaferi etkinliklerinde Herat’ta tanıtıldı. Kitap, iki ülkenin kardeşliğine vurgu yaparak büyük ilgi gördü.
Yüksek tansiyon, dünya genelinde 1 milyardan fazla kişiyi etkilerken, hatalı tansiyon ölçümleri yanlış teşhislere ve gereksiz tedavilere yol açıyor.
Ramazan ayıyla birlikte balık tezgahları bereketlendi! Beylikdüzü Balıkçılar Çarşısı'nda sardalya ve istavrit fiyatları dibe vurdu. 3 kilo balık alana 1 kilo bedava kampanyasıyla sağlıklı beslenme fırsatı.
Gazi Üniversitesi'nde Gıda Güvenliği ve Mikroplastik Tehlikesi Paneli Düzenlendi
Bilim insanları, bunamanın hafıza kaybı dışındaki erken belirtilerini keşfetti. Hızlı kilo kaybı ve yüksek iyi kolesterol seviyeleri, bunamanın habercisi olabilir. Bu bulgular, erken teşhis ve tedavi için umut vaat ediyor.
Erzincan’da kış mevsiminin vazgeçilmezi kestane, sokak tezgâhlarında pişmeye devam ediyor. Soğuk havaların başlamasıyla kestane satıcıları ocaklarını yakarak sıcak kestane keyfini vatandaşlara sunuyor.
HABER / ERCAN KUTLU - "Bahçeşehir’in başarılı Müdürü Ümit Karaağaç: Okulunda aile seminerleri, fidan dikim etkinlikleri ve spor başarılarıyla eğitimi renklendiriyor! Öğrenciler: ‘Onunla gurur duyuyoruz’."
HABER / ERCAN KUTLU - Bahçekent’in büyüyen nüfusu taziye evi ihtiyacını artırdı. Vatandaşlar, Yavuz Sultan Selim Camii altı veya Kur’an kurslarının bu amaçla kullanılmasını istiyor.
HABER / ERCAN KUTLU - "Servis şoförleri, Bahçekent Emlak Konut Camii çeşmesini araç yıkamak için kullanıyor. Cemaat ve imam rahatsız, yetkililerden acil çözüm bekleniyor!"
Bahçekent’in sevilen ismi Hacı Mürsel Oktay, vefatının ardından Hadımköy Yeşilbayır Mezarlığı’nda defnedildi. Cenazeye yoğun katılım oldu; protokol, cemaat ve sevenleri son yolculuğunda yalnız bırakmadı.
Asaf İlter Hoca öncülüğünde Bahçekent’te çocuklar camiyle buluşuyor. Hediyeler, oyunlar ve manevi eğitimle dolu etkinlikler aileleri mutlu ediyor!
Yozgat’ta “Anadolu Selçuklu Hastaneleri ve Darüşşifa Uygulamaları” Konuşuldu
Niğde Belediyesi, toplumun temel taşı olan aile yapısını güçlendirmek ve gençlerin geleceğe daha sağlam temeller üzerine inşa edilmesini sağlamak amacıyla önemli bir adım attı.
Niğde Belediyesi’nin düzenlediği 2. Tiyatro Festivali, 15-22 Şubat 2025 tarihleri arasında gerçekleşti. Sekiz farklı oyunun kapalı gişe sahnelendiği festivalde, 4000 sanatsever Niğde Belediyesi Kültür Merkezi’nde sanatla buluştu.
Niğde Belediyesi Zabıta ekipleri, yılbaşından bu yana 438 iş yerini denetledi. Hijyen, gıda güvenliği ve fiyat kontrolü yapılarak halk sağlığının korunması hedefleniyor.
Niğde Belediyesi, sömestr tatilinde çocuklar için tiyatro festivali düzenliyor. 18 Ocak-2 Şubat 2025 tarihleri arasında gerçekleşecek etkinlikler eğlenceli ve öğretici oyunlar sunuyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.