Dirilis Postasi Yazari Ramazan Yasar, 30 Haziran 2022 tarihli “Türk siyasetine tarikat etkisi” baslikli yazisinda tarikat cemaat ayrimi yaparak, Risale-i Nur cemaatlerine “sözde” cemaatler yaftasini yapistirmaktadir. Ve üstelik “Ama adi “sözde” cemaat olanlarin devleti ele geçirmek, devleti yönetenleri devirmek için neler yaptigini 15 Temmuz gecesi tüm Türkiye gördü! Unutmayin ki, o gece bir tarafta sirtini Islam’a dayayan tarikat mensubu Müslümanlar, diger tarafta sirtini emperyalist Haçlilara dayayan “sözde” cemaatin teröristleri vardi…” ifadelerini kullanarak sap ile sekeri birbirine karistirdigi anlasilmaktadir.
Yazarin FETÖ’ye “sözde cemaat “demesi gayet yerindedir. Ama ayni cümleyi diger Risale-i Nur gruplari için kullanmis olmasini kabul etmek mümkün degildir. Bu yakistirma hak ve hakikat ile alakasi olmayan bir deli saçmasindan baska bir sey degildir. Bir kere bazi kisilerin kasitli olarak bazilarinin da cahilliginden dolayi FETÖ ile diger Risale-i Nur cemaatlerini birbirine karistirdigini biliyoruz. Umariz ki bu yazar, bilmeyerek böyle bir karisikligi yapmis olsun. Bilerek yapmissa bunun büyük bir iftira ve karalama oldugunu açikça söylemek istiyoruz. Bu vesile ile su hususlari paylasmak isteriz:
FETÖ; Kur’an’i, hadisleri ve bunlarin yorumlarindan ibaret olan Risale-i Nur’lari istismar etmis, kendine taraftar toplamak için kullanmistir. Risale-i Nur camiasinin içinde bir müddet bulunan ve 1974 yilinda kendi istegiyle bu camiadan ayrilan bu terör örgütünün basinin o yillardan itibaren müstakil kendi örgütünü kurdugu bilinen bir gerçektir.
Örgütlenmesinin tamamen bir istihbarat ve terör örgütü yapilanmasi seklinde oldugu yapilan tahkikler ve itiraflar sonucunda anlasilmistir. FETÖ elebasinin Amerika’da yasiyor olmasi ve Türkiye’nin birçok deliller ve mahkeme kararlari sunmasina ragmen bir türlü Türkiye’ye teslim edilmemesi iplerin kimin elinde ve bu örgütün kimin kontrolü altinda oldugunu çok açik sekilde göstermiyor mu?
Sinsi planlarla gençlerimizi ve çocuklarimizi agina düsüren, islah ediyor gözüküp ifsad eden, yikim için ugrasan, devletin kadrolarini ele geçirmek, devletin kilcal damarlarina sizmak için planlar yapan, sinavlarda yandaslarina sorulari ve cevaplari vererek onlari çesitli üniversitelerin en önemli bölümlerine yerlestiren, askeriye ve polis teskilati gibi en önemli kurumlara sizan bu yapinin 15 Temmuz’da yaptigi hain darbe tesebbüsünü hepimiz gördük.
250 vatan evladinin sehit olmasina ve binlerce vatandasin yaralanmasina yol açan bu darbe tesebbüsü, basta Cumhurbaskanimiz Recep Tayyip Erdogan olmak üzere siyasetçilerin büyük ekseriyetinin karsi çikmasi ve vatandaslarimizin vatanina, özgürlügüne ve seçilen insanlara sahip çikmasiyla geri püskürtülmüstür. Risale-i Nur cemaatlerinin mensuplari da o gün darbecilere karsi mücadele etmis, bazilari da sehit düsmüstür.
Ülkenin seçilmis siyasetçilerine karsi darbe yapanlarin sirtlarini nerelere dayadigi malum. FETÖ bir terör örgütü olmasina ragmen, insanlari kendi tarafina çekmek ve olumlu imajlar vermek için “cemaat” kavramini yaygin olarak kullanmis ve bu kavramin yozlasmasina sebep olmustur.
Bediüzzaman’in Risale-i Nur eserlerine okuyanlara da, Nur Cemaati, Risale-i Nur cemaati denmektedir. Bediüzzaman dine en çok baski yapilan CHP’nin tek parti iktidarinda bile müsbet hareket prensibini ön plana çikarmistir. Kendisine onca zulüm ve haksizlik yapilmasina ragmen talebelerine sükûnet tavsiye etmis ve onlari asayisi ihlal edecek davranislardan uzaklastirmistir.
Müsbet hareket anlayisi, olumsuz hareket etmemek, asayisi korumak için çabalamak, asayisin bekçileri olacak insanlar yetistirmek için gayret göstermektir. Bunun için Risale-i Nur eserlerini okuyan kimseler, devletine karsi bir harekette bulunmayi asla istemeyen hatta bir karincayi bile ezmekten uzak duran insanlardir.
40 yildir yetistirdigi elemanlarini ülkeyi ele geçirmek için yetistiren, bunun için silah kullanmaktan çekinilmemesini söyleyen bir terörist basi ve onun “sözde cemaati” ile, asayisi korumayi, sefkatli olmayi prensip haline getiren Risale-i Nur cemaatleri ve camiasi nasil bir tutulabilir?
Sayin yazara yazdiklarini bir daha gözden geçirmesini ve milyonlarca vatan sevdalisi, asayisin yilmaz bekçisi ve savunucusu, sefkat hisleriyle dolu ve bu memleketin gençlerinin imanlarini kurtarmak için gayret gösteren bir camiadan özür dilemesini bekliyoruz. Islam'a ve insanlara hizmet çalakalem yazilarla olmaz. Kulaktan dolma bilgilerle böyle büyük ve serefli bir grubu töhmet altinda bulundurmanin vebali büyüktür. Sunu unutmayiniz ki, yazdiginiz bu yazi bu büyük camiayi üzmüs, islam düsmanlarini ve cemaatlere karsi olumsuz plan ve düsünceleri olanlari ise sevindirmistir.
Muhabbetle kaliniz.