Ormanlarimiz içindeki sayisiz canlilarla birlikte her yanmaya basladiginda yüregimize de bir kor ates düsüyor. Biz de için için birlikte yaniyoruz
Ormanlarimiz içindeki sayisiz canlilarla birlikte her yanmaya basladiginda yüregimize de bir kor ates düsüyor. Biz de için için birlikte yaniyoruz, canimiz aciyor.
Cennet vatanimizin akcigerleri olan ormanlarimiz neden bu kadar çok yaniyor? Hele de geçen sene, yani 2021 yilinda o kadar çok orman yangini çikti ki…
Orman Bakanligi bir milletvekilinin konuyla ilgili soru önergesine verdigi cevapta, 2021 Temmuz ayindan itibaren Türkiye'de 118 bin 415 hektar ormanlik alanin zarar gördügünü bildirdi. Bu gerçekten çok büyük bir rakam. Yanan ormanlar degil, cigerimizdi.
Orman yanginlarinin bu kadar çok çikmasi bu iste bir kasit oldugunu, bazi karanlik mihraklarin piyonu olan terörist unsurlarin bu iste parmagi oldugunu gösteriyor.
Türkiye orman yanginlari ile mücadele etme gücüne sahip. Ancak bir anda onlarca, yüzlerce yerden ayni anda çikan orman yanginlarina karsi hiçbir ülkenin tam olarak bir seyler yapmasi mümkün degil.
Bu yüzden rüzgarin esecegi yön bile ögrenilerek en kurak zamanlarda bir anda farkli yerlerde, farkli bölgelerde baslatilan orman yanginlarina karsi baska önlemler de alinmali.
Vatandaslardan kimle konussaniz “idam gelmeli” diye fikrini beyan ediyor hemen. Bu sefer ayni talep, vatandaslarin da fikirleriyle mutabik olarak Sayin Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’dan geldi.
Kameralarin karsisina geçerek Marmaris'teki yanginin kontrol altina alindigini açiklayan Cumhurbaskani Erdogan, orman yanginlarinda idam cezasinin tartisilmasi gerektigini bildiriyor ve Erdogan, ''Bu is önemli, sadece orman degil hayvanlar da yaniyor'' diyor.
Bunun üzerine Adalet Bakani da konuyla ilgili çalisma baslatildigini ve konuyu TBMM’nin gündemine getireceklerini, meclisin de geregini yapacagini dile getiriyor. Kasitli olarak yangin çikaranlara Osmanli Kanunnamelerinde de idam cezasi verilecegi yaziyor. Ecdadimiz tedbiri bastan almis.
Idam konusu, yalnizca orman yakanlari degil, haksiz yere adam öldüren, cinayet isleyen kimseleri de kapsayacak sekilde genisletilmeli.
Cezalarin caydirici olmasi gerekir. Efendim kimin ne söyleyecegi, kimin karsi çikacagi hiç önemli degil.
Herkes hatirlayacaktir: bundan birkaç sene önce Türkiye’de ortaligi karistirmak isteyen terör odaklari sokak ve caddelerde gösteri yapip, güvenlik güçlerine ve isyerlerine molotof kokteyl atiyorlardi. Bu, çok büyük zararlara sebep oluyordu. Ama polis bunlara karsi silah kullanamiyordu. Bu yüzden korkunç zararlar ortaya çikiyordu.
Bunun vahametini anlayan hükümet dügmeye basmisti. 2015 yilinin Mart ayinda ise Kanun Hükmünde Kararnamelerde Degisiklik Yapilmasina Dair Kanun Tasarisi, TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalasti. Buna göre molotof kokteyli artik silah sayilacakti. Polis silah kullanabilecekti. Bu yasa etkisini çabuk gösterdi ve molotoflu gösteriler biçak gibi kesildi.
Bu yüzden hem cinayet isleyenlere, adam öldürenlere, hem de kasitli olarak orman yangini çikaranlara cezalarin en agiri olan idam cezasi getirilmeli. Bunun çerçevesi, sinirlari elbette uzmanlar tarafindan belirlenir.
Ancak çok vakit geçirmeden yasa teklifi meclise gelmeli ve meclisten süratle geçmeli ki, ormanlarimizi kasitli olarak yakmak isteyen ve acimasizca cinayet isleme plani yapan kimselerin hevesleri kursaklarinda kalsin. Gerçekten ormani kasitli olarak yakan ve bilerek, planlayarak kasitli olarak adam öldürenler idam cezasina çarptirilsin.
Kanun bir çiksin bakin cinayetlerin arkasi nasil kesilecek ve ormanlarimiz nasil yanmaktan kurtulacak.
Bizim vatandaslar olarak tek dilegimiz, hazir gündeme gelmisken, sicagi sicagina konuyla ilgili yasa tasari hazirlanip meclise bir an önce getirilmesi. Yoksa diger önlemlerin, cezalarin görüldügü gibi hiçbir etkisi olmuyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.