Bugün yüksek ögretim çok önemli bir dönüm noktasinda bulunuyor. Bölgedeki ve dünya genelindeki okul ve üniversiteler, dijital dönüsüm yoluyla hem özgün ögrenme modelleri hem de benzersiz ögrenci kampüsü deneyimleri sunmak için egitim modellerinde önemli d
Bugün yüksek ögretim çok önemli bir dönüm noktasinda bulunuyor. Bölgedeki ve dünya genelindeki okul ve üniversiteler, dijital dönüsüm yoluyla hem özgün ögrenme modelleri hem de benzersiz ögrenci kampüsü deneyimleri sunmak için egitim modellerinde önemli degisimlere gidiyor. Uzmanlarsa bu degisim dalgasinin altinda, ögrencilerin kendilerini kariyerleri için hizli ve sorunsuz bir geçise hazirlayacak bir egitim arayisi içinde olmasinin yattigini söylüyor.
Buna bagli olarak BT altyapisinin da köklü degisimlerden geçtigine dikkat çeken Dell Technologies META Satis Direktörü Raghav Koorichh, “Artik konu sadece donanim veya yazilimi yönetmekten ibaret degil. BT sistemlerinin, ögrenci basarisini desteklemek ve BT'yi daha verimli hizmetler sunmak üzere dönüstürmek için çeviklik, verimlilik ve ögrenme inovasyonu saglayan teknoloji ve hizmetler saglamasi gerekiyor. Ögrenciler hem ögrenimlerini ilerletebilecekleri hem de kendilerine saglam bir akademik derece imkâni sunabilecek, teknolojiyi yakindan takip eden üniversiteleri ve is yerlerini tercih ediyorlar. Kurumlar da ögrenci basarisini desteklemek için is birligini ve ögrenci katilimini artiran kapsayici ögretim metodolojileri araciligiyla siniflari “canlandiran” yeni ögrenme yaklasimlari arastiriyorlar. Bu alanda birçok ilerleme kaydedilmis olsa da yüksek ögretim kurumlarinin çogu, her geçen gün giderek artan engellerle karsilastiklarindan dolayi etkili bir dijital dönüsüm saglamakta zorlaniyor. Bunlar arasinda sabit kalan veya azalan bütçeler, dagitik bilgi islem altyapisi ve zayif ag güvenligi gibi engeller bulunuyor” diyor.
Yüksek ögretimi dönüstürmek nasil mümkün olacak?
Yüksek ögretim kurumlarinin kendilerine farkli bir yol seçtikleri ve modern teknolojileri kurumun tamaminda uygulayarak dijital geleceklerini insa etmeye basladiklari zaman, kampüste de gerçek anlamda bir dijital dönüsüm gerçeklestiginin altini çizen Raghav Koorichh, bu dönüsümün üniversitelere, çalisma hayatina hazir ögrenciler ve mezunlar, dönüstürücü ve ilgi çekici fakülteler ve yenilikçi arastirma kapasitesi kazandirdigini söylüyor. Koorichh, kampüsleri deneyimini dönüstürerek ögrencilerin ve kurumun basarisini artirmak isteyen yüksek ögretim BT yöneticilerinin göz önünde bulundurmasi gereken noktalarai ise söyle sirlaniyor:
Baglantili kampüs
Ögrencilerin sinif içi katilimini artirmaya yönelik, yenilikçi ögretim uygulamalariyla birlikte etkilesimli, is birlikçi, baglantili teknolojilerin kullanimi, ögrenme ortamlarini dönüstürebiliyor. Bu ürünler arasinda, ögrencilerle fakülte arasindaki is birligini destekleyen, ögrencilerin elestirel düsünme becerilerini gelistiren ve çalisma hayatina hazir hâle gelmelerine yardimci olan genis formatli ekranlar, projektörler, etkilesimli ekranlar, PC'ler, monitörler, is istasyonlari ve kablosuz çözümler yer aliyor. Ayrica sanal masaüstü altyapisi (VDI) ve video konferans yoluyla uzakta bulunan ögrencilerin, hangi cihazi kullandiklarindan bagimsiz sinifla baglanti kurmalarina yardimci olarak BT kaynaklarina ve uzaktan ögrenmeye erisimleri saglaniyor.
Veri depolama ve yönetimi
Veriler giderek merkeziyetsiz bir hâle geliyor. Gartner'a göre, kurumsal olarak olusturulan verilerin yüzde 75'i 2025 yilina kadar geleneksel bir veri merkezinin veya bulutun disinda olusturulacak ve saklanacak. Entegre bilgi islem kümeleri ve ag yapilari, akademik kurumlarin veri yönetimini kolaylastirmalarina ve otomasyon yoluyla isletme giderlerini azaltmalarina olanak sagliyor.
Güçlü bulut teknolojileri
Günümüzde uzaktan ögrenme, egitmenler ve ögrenciler arasinda sorunsuz sanal etkilesimi kolaylastiran çözüm ve hizmetleri sunmak için bulut kullanimini bir zorunluluk hâline getirmis durumda. Forrester tarafindan yapilan son arastirma, kuruluslarin yüzde 83'ünün çoklu bulut yaklasimini benimsedigini veya önümüzdeki 12 ay içinde bunu planladigini ortaya koydu. Ancak bu kadar hizli ilerleme, karmasikligi ve çogunlukla silolanmis bulut ekosistemlerini beraberinde getiriyor. Bu zorluklarin üstesinden gelmek, ortamlar arasinda sürekli ve istikrarli bir bulut deneyimi sunan bir çoklu bulut isletim stratejisi gerektiriyor.
Siber güvenlik dönüsümü
Siber güvenlik, son yillarda kurumlarin karsi karsiya kaldigi en büyük zorluklardan biri olarak karsimiza çikiyor. Yüksek ögretim, siber güvenlik riskleriyle karsi karsiya kalan ve ayni zamanda en yüksek fidye yazilimi oranina sahip ilk bes alan arasinda yer aliyor. Gartner tarafindan yakin zamanda yapilan bir arastirmaya göre, fidye yazilimlari kuruluslar için en tehlikeli tehditlerden biri olarak gösteriliyor ve 2025 yilina kadar BT kuruluslarinin en az yüzde 75'inin bir veya daha fazla saldiriyla karsi karsiya kalacagi öngörülüyor. Siber güvenlik tehditleri ve ag güvenligi, ögretim alaninda da CIO'lar için en kritik konulardan biri. Bu nedenle ögretim kurumlarinin insanlari, bilgileri ve fiziksel bilesenleri koruyan kampüs güvenlik çözümleri araciligiyla bütünsel bir strateji olusturmasi çok önemli.
Tasarruf etmek ve daha akilli inovasyonlar yapmak
Pandeminin baslangicindan bu yana üniversiteler bütçelerinde hizli ve büyük degisiklikler yapmak zorunda kaldi, üstelik birçogu da genel harcamalari azaltma yoluna gitti. Bir kurum, ihtiyaç duyuldugunda BT'yi “as a service – aaS” modeli olarak kullandiginda, plana göre hangi projelerin çalisip çalismadiginin izlenmesi daha kolaylasiyor. Bu sayede kurumlar, nereye ek yatirim yapmalari veya yapmamalari gerektigini anliyorlar. Kurumlar bu modeli kullanarak tüm temel islevlerini bir “self-servis” katalogu araciligiyla saglayabiliyorlar. Böylece çeviklik, verimlilik, güvenlik ve tüm dijital kaynaklarin en etkin sekilde ölçülmesi ve yönetilmesi imkâni elde ediyorlar.
Gelecegin is gücünü sekillendirmek
Inovasyon saglamaya ve yatirimi dijital teknolojilere yönlendirmeye odaklanmak, üniversitelerin geleneksel sinif ve laboratuvarlardan, ögrenci basarisini artiran kapsayicive dijital ögrenme ortamlarina dogru geçmeleri için bir köprü olusturuyor. Sonuç itibariyla, ögretim kurumlari büyük bir hizla çalisma hayatina hazirlik becerilerini destekleyen ve gelistiren birer merkez hâline geliyor. Bu etki ve sorumluluk bilinci, üniversite kampüslerindeki BT altyapilarinin mümkün oldugunca dijital anlamda gelismis olmasini gerektiriyor.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.