Egitim sisteminin manevi degerleri barindirmamasi ve islememesi durumunda nesiller üzerinde kötü sonuçlar dogurabilecegine dikkat çeken Kalkan, egitim sisteminin ögrenciye merhameti-sefkati, kul hakkini verememesi halinde o egitim sisteminden çikan insanin canavara yakin bir seye dönüsecegi uyarisinda bulundu.
Egitim sistemlerinin insan merkezli olmasi gerektigini vurgulayan Kalkan, egitimin amacininsa toplumun degerlerini gözeterek, o toplumun degerlerine yönelik insan yetistirmek oldugunu ifade etti.
“Egitim sistemimizin Müslüman’in fitratina hitap etmeyen bir yapisi var”
Bir devlet veya ülke, egitim sistemi insana hitap ettigi, insani toplumun milli-manevi degerleri çerçevesinde gelistirdigi ölçüde degerini alacagini söyleyen Kalkan, “Türkiye’nin egitim sistemine baktigimiz zaman, milli ve manevi degerlerimize hitap etmeyen, batidan alinmis birçok kanun gibi insan fitratina, özellikle de Müslüman’in fitratina hitap etmeyen bir yapisi var.” dedi.
“Kalp ve ruh eksik kaldigi için ilim malumattan ibaret kaliyor”
Din ve fen ilimlerinin egitim sisteminde beraber verilmesi gerektigini söyleyen Kalkan, “Din ve fen ilimleri insanin akil, kalp ve ruh birlikteligini saglar. Akil tek basina yetmez, akil bilmekten ibarettir. Bilmek tek basina yetmedigi, kalp ve ruh eksik kaldigi için ilim malumattan ibaret kaliyor. Halbuki insan akliyla bilmeyi ki bu ilimdir. Kalbiyle bulmayi ki bu irfandir ve ruhuyla da olmayi, olgunlasmayi saglar; bu da hikmettir. Ilim-irfan ve hikmet olmadigi takdirde, insan tam anlamiyla ‘Insan-i Kâmil’ haline gelemiyor.” seklinde konustu.
“ Egitim sistemimiz ruha dokunabilmelidir”
Insan sahsiyeti insasinin çok büyük bir önem arz ettigine vurgu yapan Kalkan, “Ailenin ihyasi ve yeni bir medeniyetin insasi bununla mümkündür. Bu da din ve fen ilimlerinin birlikte islenmesiyle ve gençlere verilmesiyle mümkün olacaktir. Bu nedenle egitim sistemimiz ruha dokunabilmelidir. Imam hatiplerde vaka olaylarina baktigimizda, normal okullara göre olumsuz vakalar çok daha az orandadir. Bu neyden kaynaklaniyor? Oradaki Kuran-i Kerim’in, hadis-i seriflerin o gençlere hitap etmesi, onlarin bunu içsellestirmesi ve irfan-hikmet kismini almasiyla birlikte daha merhametli, daha az öfkeli insanlar olarak yetismelerindendir. Bununla birlikte Fen lisesinde, Anadolu lisesinde imam hatiplerde okuyanlar bu ülkenin evlatlaridir. Hepsini cennetlik gençler olarak yetistirmemiz gerekiyor.” diye konustu.
“Çocuklarimiza manevi degerleri vermezsek bu toplumun basina bela olacaklar”
Çocuklara ilkokulda, ortaokulda manevi degerleri verilmezse bu toplumun basina bela olacaklarini belirten Kalkan, “Eger, egitim sistemi ögrenciye merhameti-sefkati, kul hakkini veremezse o egitim sisteminden çikan insan da maalesef canavara yakin bir seye dönüsecektir. Dolayisiyla egitim sistemi, manevi boyutlariyla sahsiyeti insa ederse; bu toplumda kargasa da kavga da azalir. Huzursuzluk azaldigi zaman birlik-beraberlik artar ve bununla birlikte de toplum bir bütün olarak sahlanir.” ifadelerini kullandi.
“Kütüphaneleri artirmazsak; hapishane ve mahkeme sayimiz artacak”
Kütüphanelerin ilim ve inançla arttirilmasi gerektigini vurgulayan Kalkan, “Aksi takdirde, egitimle, inançla, ilim ve bilimle kütüphaneleri artirmazsak maalesef hapishane ve mahkeme sayimiz artacak ki bu da asla unutulmamalidir. Onun için mümkün oldugu kadar egitim sistemini milli ve manevi degerlerle inkilap ettirmemiz gerekiyor diye düsünüyorum.” dedi. (ILKHA)