Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Baskani Önder Aksakal, gündeme iliskin açiklamalarda bulundu. Türkiye’nin darbe anayasasindan kurtulup, sivil, demokratik bir anayasaya ihtiyaç duydugunu belirten Aksakal, Bogaziçi olaylari, Gara tartismasi ve gündemdeki birçok konuyu degerlendirdi.
?SIVIL, DEMOKRATIK ANAYASA SART?
Yeni anayasa tartismalarina iliskin görüslerini aktaran Aksakal, “Geriye dönüp baktigimizda en son anayasamiz 12 Eylül 1980 darbesi sonrasinda yine darbeciler tarafindan hazirlanmis halkoyuna sunularak kabul edilmis. Tabi bu dönemin özgün kosullarinda vatandasin darbe ortaminin ve darbe yönetiminin baskisi altinda çok büyük bir oy oraniyla kabul edildigi gerçegini bir kenara koyarak bunu söylemek isterim. Ondan önceki de 1960, yine darbe sonrasinda gerçeklesmis. Gönlümüzün istedigi sivil iradenin olusturdugu Parlamento’nun hazirladigi anayasanin hayata geçmesidir. Demokratik olmayan hususlarin bir sivil anlayisla demokratik bir yaklasimla yeniden elden geçirilmesi dogru olacaktir. Yani bastan ele alinarak sivil bir anlayisla, demokratik bir anlayisla bir düzene sokulma ihtiyaci var” seklinde konustu.
?HDP'YE MADDI DESTEK KESILMELI, HAREKET ALANI DARALTILMALI?
HDP’nin Türkiye’nin birligiyle ilgisi olmadigini ifade eden Önder Aksakal, HDP’nin maddi desteginin kesilmesi gerektigini belirterek, “HDP’nin ortak hazirlanan bildirilere imza atmamasini onlar adina normal karsiliyorum çünkü öyle bir bildiriyi zaten imzalamaz onlar. Çünkü bu tip bildiriler Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatani ve milletiyle bölünmez bütünlügünü esas alan metinlerdir. HDP’nin politikasi zaten, Türkiye Cumhuriyeti devletinin vatani ve milletiyle birligini savunan bir politika içermedigi için bunlar imzalamiyorlar. Her sene bu adamlara 50-60 milyon veriliyor. Disaridan bakildiginda ‘bu adamlari devlet besliyor’ deniliyor. Mecliste grubu var diye kirmizi plakali araç veriyoruz, o da bölgesine gittiginde benim polisimi tokatliyor. Parti kapatmak çözüm degil, partiyi kapatin yarin diger partiye geçip oradan devam eder. Demek ki bunlarin hareket alanini daraltacak, çalismalarina maddi ya da manevi destegi saglayacak yasal düzenlemeleri ortadan kaldirmamiz gerekiyor” ifadelerini kullandi.
?DEVLET GEREIGINI YAPMISTIR?
Bogaziçi olaylarina da deginen DSP Genel Baskani Aksakal, “Baslangici itibariyle gayet masum, gayet demokratik tepki içeren olaylardi ancak bunu sistemi bozmaya çalisan uluslararasi güçlerin katilimiyla farkli bir noktaya tasimaya çalistilar. Orada devlet dirayetli durabilmistir. Hükümetin de, Içisleri Bakanligi’nin da, gerek istihbarat kaynaklarimizin dirayetli durusu oradaki provokasyonun önüne geçmistir. Ikinci bir toplumsal kalkisma zeminini hazirlama stratejilerini engellemistir. Rektör atandi ve bu rektör atamasi yasal strateji ve statü içerisinde dogruydu. Hiç kimse atanma sekli konusunda bir suçlamada bulunamaz çünkü anayasa bu yetkiyi veriyor. Eger bir protestoyu olmasi gereken demokratik boyutunu asacak noktalara tasiyorsa, orada devlet elbetteki bir vaziyet alacaktir. Kamu düzenini saglamak ve üniversitede egitim ve ögretimin sürekliligini saglamak adina bir vaziyet alacaktir. Dolayisiyla orada yapilan özellikle radikal sol örgütlerin temsilcilerinin ögrencilerin içerisine sizarak onlarin halisane duygularini suistimal ederek o olayi farkli noktalara tasiyor olmasini biz dogru görmüyoruz. Bogaziçi Üniversitesi önemli bir kurumdur Türkiye için. Hiç kimsenin onun üzerinden Türkiye’nin yapisina zarar vermesine müsaade edilmemesi gerekir” degerlendirmesinde bulundu.
?MILLET ITTIFAKI BÜTÜNLÜK ARZ ETMIYOR?
Aksakal, “Su anda sadece Cumhur Ittifaki kendini tahkim etmis ve bunu bozulmadan devam ettiren bir yapi. Millet Ittifaki denilen kavram bir bütünlük arz etmiyor. Kendi içlerinde de bu bütünlügün saglanmadigina dair açiklamalar var. CHP’de Sayin Muharrem Ince partiden ayrilarak ayri bir parti kurma yapisi içerisine girdi. Saadet Partisi’nin açiklamasi var. Demekki Millet Ittifaki çok bütünsel bir yapi olarak karsimizda durmuyor. Seçim baraji eger kaldirilirsa ki biz kaldirilmasi gerektigine inaniyoruz. Daha çok ittifaklar ortaya çikabilir. Kendi iç siyasetimizde ne kadar birbirimize muhalif olursak olalim, milli meseleler konusunda tüm siyasi partilerin dis dünyaya karsi omuz omuza bir görüntü vermesi zorunludur” dedi.