Habertürk Yazari Abdurrahman Yildirim'in yazisi su sekilde;Dolar ribaundunun 3 nedeniKüresel piyasalarin atmosferi degisiyor. Dünya ekonomisinin 2020’deki yüzde 3.5 daralmadan 2021 yilinda yüzde 5.5 büyümeye döneceginin tahmin edilmesi, asilima ile hayatin normallesmeye baslayacaginin beklenmesi, pandemi sirasinda ertelenen tüketimin harekete geçeceginin varsayilmasi atmosfer degisiminin nedenleri.-Sadece beklenti neden veya beklenti yok, ortaya çikan enflasyon filizleri de var. Dünya emtia fiyatlarinda asilamaya paralel hizli yükselis egilimi dikkati çekiyor.-Asilarin bulundugunun açiklanmasi ABD seçimlerinin hemen sonrasinda kasim ayinin ikinci haftasindaydi. Ekim sonunu baz alirsak tarimdan metallere ve enerjiye kadar tüm emtia çesitlerinin fiyati ortalama yüzde 33 yükseldi. CRB Endeksi 30 Ekim’de 147 iken dün itibariyle 195’e çikti.-Nisan 2020’deki dip seviyesini baz alirsak emtiadaki yükselis yüzde 92’yi buluyor. Ancak o dönem pandemi ve karantinanin en etkili oldugu istisnai bir dönemdi.
SÜPER EMTIA DÖNGÜSÜ-
Hem sanayi üretimi hem de tarimsal üretim emtiayla yapiliyor. Bugünün yükselen emtia fiyati yarin üretilecek mallarin maliyetini olusturuyor. Yüzde 33’lük artis gayet yüksek.-Üstelik fiyat artislarinin devami da geliyor. Hatta dün ele aldigimiz gibi 2002-2008 döneminde yasanan süper emtia döngüsü yeniden revaçta. Yani Nisan ayindaki dip seviyesinden bugüne kadar gerçeklesen yaklasik yüzde 100’e yakin artan fiyatlar yillarca yükselebilir de.-Halen CRB Endeksi 195 düzeyinde ve küresel krizdeki dip seviyesi olan 200 puanin da gerisinde. Halbuki petrolün varil fiyatinin 147 dolara çiktigi 3 Temmuz 2008’de CRB Endeksi 474 puani görmüstü.-Aradan 12 geçtikten sonra yeni bir döngünün baslamasi için bazi kosullar var. Dünya ekonomileri yeniden normal büyümesine döner, yesil ekonomiye ABD, AB ve Çin trilyonlarca dolar yatirim yaparsa neden olmasin. Hem ekonomik büyümeyi artirir, hem de emtiaya talebi.
YÜKSELEN TANSIYONA DÜSEN DOLAR
-Kaldi ki ABD’nin büyümesi son çeyrekte yüzde 4.1 ve bu yil daha artmasi bekleniyor. 1.9 trilyon dolarlik yardim paketi Kongre’de. Yardim çekleri bu kez daha büyükçe olacak. Asilamanin ve normallesmenin etkisiyle çeklerin harcamaya dönecegi bekleniyor. Arkasindan 1.5 trilyon dolarlik yesil ekonomi ve alt yapi yatirimlari paketleri gelecek. Hem büyümeye hem enflasyon artirmaya katki yapacak.-Ama bütün bunlar ayni zamanda dolari zayiflatan gelismeler de. Bu nedenle dolar endeksi yeniden 90 binin altina indi. Euro/dolar paritesi de dün 1.2242’ye kadar çikti.-Enflasyonist beklentilerin asil yansimasi ise ABD 10 yillik tahvil faizlerinde kendini gösteriyor. Geçen haftayi 1.34’le kapatan 10 yilliklar dün gün içinde 1.614’ü gördükten sonra 1.518’den bitirdi. Özellikle 1.5 sinirini geçtikten sonra kisa süreli bir panikle 10 baz puan artis yasandi. En yüksek noktada faizlerdeki 4 günlük degisim yüzde 23’ü buldu.-Buna bagli olarak korku endeksi VIX dün 21 seviyesinden 31.16’ya kadar siçradi, aksam saatlerinde kismen yatisarak 29 düzeyinden kapandi.-Tahvil faizi ve korku endeksinin artisi tansiyonun yükseldigini gösteriyor. Dolar düsüsü ise tansiyon yükselmesini bir ölçüde dengeliyor.TÜRKIYE’YI DE ETKILIYOR-Küresel piyasalardaki iklimin bozulmasinin yarattigi korku ve yeni fiyatlama, Türkiye piyasalarini da etkiliyor. En çok da Türk Lirasini. Türk Lirasi’ndaki son 4 günlük kayip yüzde 5.1’i buldu. 19 Subat Cuma gününü 6.9587’den kapatan TL, dün bir ara ABD 10 yilliklarinda oldugu gibi, panikle 7.4439’a kadar siçradi. Ama günü sakinleserek 7.3473’ten kapatti.-Dolar endeksinin gerilemesine ragmen belirli para birimlerinin düsmesi dikkat çekici. Güney Afrika Randi, Meksika Pesosu, Brezilya Reali bunlar arasinda ve kayiplari yüzde 3 civarinda.TL’nin kaybinin yüksek olmasinda üç neden gösterilebilir.
TL’DE HIZLI DEGERLENMENIN DÜZELTMESI
-Nedenlerden biri 19 Subat öncesi dönemde TL’nin dolara karsi en hizli degerlenen para birimi olmasiydi. 6 Kasim’dan baslayan degerlenme 19 Subat’ta yüzde 22.7’yi bulmustu. Devaminda küresel faktörlerin etkisiyle gelen yüzde 5.1’lik deger kaybi ise hizli degerlenmenin bir düzeltmesi gibi. Ya da dolarin 6 Kasim’da 8.58’den baslayan ve 19 Subat’ta 6.95’e hizla inisinin ribaundudur.-Ikinci neden, finansal piyasalarda atmosferi bozan emtia fiyat artislarinin en çok etkileyecegi ekonomilerden birinin de Türkiye olmasidir. Ithalatimizin dörtte üçü emtiadan olusuyor. Son yillardaki faturasi 160-170 milyar bandindan seyrediyor. Ne yapsak yüzde 30 artan fiyatlarin etkisini sifirlayamayiz. Borsaya ve TL’ye gelen satislari biraz da bu açidan degerlenmek gerekiyor.-Türkiye tahvillerine yabanci ilgisi ise sürüyor. Çünkü faiz yüksek ve TL’nin son birkaç günlük düsüsüne kalici gözle bakilmiyor. Faiz yüksek kalmaya devam da edecek. Merkez Bankasi’nin zorunlu karsiliklari 2 gün önce 2 puan artirmasinin önemi ve anlami da ortaya çikiyor.-Türkiye riskinde ise dolarin siçramasi gibi bir artis yok. CDS’lerin düsüs egilimi durdu ama 300 baz puanin altindaki seyri sürüyor.-Son günlerde döviz rezervleri üzerinden baslayan siyasi tartismalar da, dolarin artisina bir neden olarak gösterilebilir.