Emekli büyükelçi Matthew Bryza, CNN Türk'e konustu. Hilken Dogaç Boran'in özel röportaji söyle:Biden hükümeti basa geldigine göre Ankara ve Washington Suriye'nin kuzeyinde ortak bir nokta bulacak mi? Biden hükümeti, Suriye Demokratik Güçleri ve YPG'ye destegini sürdürecek mi? Biden hükümetindeki arkadaslarimdan duydugum kadariyla ki aralarinda Biden'in baskan yardimciligi döneminde de onunla yakin çalismis olanlar var. Hükümet, Türkiye-Amerika iliskilerini yenilemek ve geleneksel stratejik ortaklik hissiyatini geri getirmek istiyor ama Suriye'nin kuzeyi, YPG ve Suriye Demokratik Güçleri'ne destek bu durumu engelliyor. Bu ciddi bir engel de olabilir. Bu durumun Türkiye'de ne kadar ciddi oldugunu biliyorum. YPG'nin terör örgütü oldugunu biliyorum. Hükümetteyken de biliyordum. PKK'nin ne yaptigini biliyorum. Iran'da ya da Suriye'de adini degistirerek Amerika ve Avrupa'dakilerin kafasini karistiriyor. Ilk basta da böyle oldu. PKK adini YPG'ye degistirdi sonra Obama hükümeti YPG'yi Suriye Demokratik Güçleri'ne çevirdi. Biden hükümetinin bu politikayi sürdürmesinden endiseliyim. Bence bu çözmesi zor bir sorun, Amerika ve Türkiye bu konuyu bir kenara birakmali ve ilerleme kaydedebilecekleri baska sorunlara yönelmeli. Böylece aralari düzelir ve daha sonra Suriye'nin kuzeyi gibi zorlu konulara geri dönebilirler.F-35 programi ve S-400'ler hakkinda ne düsünüyorsunuz? Türkiye F-35 programina dönebilir mi? Ankara ve Washington S-400 sorununu nasil çözebilir? Bu konunun da bir süre rafa kaldirilmasi gerektigini düsünüyorum. Çünkü Türkiye ve Amerika bir çikmazda. Iki hükümetin de ulusal pozisyonlarina bakarsaniz ilerleyecek alan olmadigini görürsünüz. Türkiye S-400'leri aldigini ve Rusya'ya geri vermemekte kararli oldugunu belirtti. ‘Baska bir müzakere yolu bulalim’ dedi. Baskan Biden Türkiye-Amerika iliskileri çok önemli, generallerimin lafini dinlemeyecegim yaptirimlari kaldiriyorum dese bile kaldiramaz çünkü bu Amerikan hukukuna aykiri. Bence Dogu Akdeniz gibi baska konulara yönelmek gerek. Orada yol aldiktan sonra bu sorunlara dönülebilir. Burada kilit nokta Amerikan Kongresi’ni ikna etmek, çünkü yasayi yazan onlar. Zaman içinde iliskiler düzeldikçe kongre yaptirim yasasini degistirme karari verebilir.Misir geçtigimiz günlerde açikladigi bir hidrokarbon ihalesinde Türkiye'nin kita sahanligini göz önünde tuttu. Yunanistan'dan sert tepki geldi. Disisleri Bakani çözüm bulmak için Kahire'ye gitti. Ihale ve Yunan tepkisi hakkinda neler düsünüyorsunuz? Bence Türkiye-Misir iliskileri için Misir tarafindan atilan çok büyük ve pozitif bir adim. Önemli olmasinin baska bir sebebi de iliskilerin normallesmesi için bir isaret olmasi. Çünkü Mursi hükümeti, ordu tarafindan devrildiginden beri aralari bozuk. Daha da önemlisi, bence Türkiye Dogu Akdeniz'deki bu mesele üzerinden Amerika ve Avrupa ile ortak bir anlayis yakalayabilir. Çünkü Yunanistan'in münhasir ekonomik bölge talepleri, özellikle de Meis Adasi konusundakiler, akla mantiga sigmiyor. Uluslararasi hukuk nezdinde de karsiligi olacagini düsünmüyorum ama Yunanistan yine de diplomatik taarruzunu sürdürüyor. Uluslararasi hukukun muallakta olmasina ragmen Türkiye'nin hukuku çignedigini iddia ediyor. Türkiye son aylarda oldukça yapici adimlar atti. Sismik arastirma gemilerini Yunanistan ve Kibris Cumhuriyeti'nin hak iddia ettigi sularda dolastirmak yerine limanlarina çekti. Bence Misir su anda Türkiye'ye destek veriyor. Bu yapici yaklasimi sürdürürsen belki de Dogu Akdeniz meselesini bizi ayiracak degil de birlestirecek bir hale getirebiliriz diyor.