BOZDAĞ: DEPREM BÖLGESİNDE DURUŞMALARIN 2 AY ERTELENMESİNE DAİR KARAR ALDIK
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, deprem bölgesiyle ilgili Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) aldığı kararları açıklayarak, “İvedi sayılacak iş ve işlemler haricindeki ilk derecedeki adli ve idari yargı mercileriyle bölge adliye ve bölge idare mahkemelerine ait duruşma, müzakere ve keşifleri 2 ay süreyle ertelenmesine dair karar aldık” dedi.
Diyarbakır Adli Tıp Başkanlığı ziyaretinde açıklamalarda bulunan Bakan Bozdağ, Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan binalarla ilgili sorumluluğu olduğu gerekçesiyle 134 şüpheli hakkında işlem yapıldığını, 3'ünün tutuklandığını söyledi.
Adalet Bakanı Bozdağ, deprem bölgesindeki yağma ve hırsızlık olaylarıyla ilgili de 75 vakanın yaşandığını, 64 şüpheli hakkında işlem yapıldığını kaydetti. Bu kişilerden 57'sinin tutuklandığını belirten Bozdağ, 7 şüpheli hakkında da adli kontrole hükmedildiğini kaydetti. Bakan Bozdağ, depremlerde yıkılan binalarla ilgili soruşturmada da 7 kişinin gözaltına alındığını, 7 şüpheliye yurt dışı çıkış yasağı konulduğunu bildirdi.
Bakan Bozdağ’ın açıklamaları şu şekilde:
KURUMLARIMIZ İŞ BİRLİĞİYLE İHTİYAÇLAR GİDERİLİYOR
Diğer illerimizde olduğu gibi Diyarbakır ilimizde de enkaz kaldırma, arama, kurtarma ve tarama çalışmaları devam etmektedir. Şu ana kadar Diyarbakırımızda yıkılan 7 binamızdan 3'ünün enkazı tamamen kaldırıldı. Kaldırılan enkazlar nedeniyle 316 vatandaşımızın enkaz altında kalanlardan vefat ettiğini son rakam olarak verebilirim. Allah hepsine ayrı ayrı rahmet eylesin. Hem Diyarbakırımızda hem de diğer illerimizde vefat eden her bir insanımıza Rabb'imden ayrı ayrı rahmet diliyor, yakınlarına başsağlığı ve sabırlar milletimize de başsağlığı diliyorum. Yaralı olarak tedavi görüp taburcu olan 810 vatandaşımız var. Şu anda da yatan hastanelerde yaralı durumda olan 92 vatandaşımız olduğunu ifade etmek isterim. Diyarbakırımızda hem hasar tespit çalışmaları hem evlerine giremeyen veya evleri yıkılan, evleri ağır hasarlı olan, orta hasarlı olan vatandaşlarımızın barındırılması, iaşesi, ibadetesiyle ilgili çalışmalar da sürdürülmektedir. Yaklaşık günde Diyarbakır'da 200 bin civarında vatandaşımızı kapalı mekanlarda ve çadır kentte barındırdığımızı ve her türlü ihtiyaçların Diyarbakır Valiliğimizin koordinesinde buradaki kurumlarımız tarafından iş birliği içerisinde karşılandığını ifade etmek isterim. Bu vesileyle Diyarbakır'ın hayırsever her bir insanına ve Diyarbakırlılara da özellikle teşekkür ediyorum. Çünkü Diyarbakırlı kardeşlerimiz de bu süreçte hem yardımlarıyla hem de dualarıyla bu çalışmalara büyük destek vermişlerdir. Hem onlara hem de Türkiye'nin dört bir yanında hayırseverlikleriyle ve diğer katkılarıyla bu sürece omuz veren her bir insanımıza da ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
DEPREM SORUŞTURMA BÜROLARINI KURDUK
Deprem yaşanan illerde adli soruşturmaların süratle başlatılması ve yürütülmesi, delillerin toplanması, sorumluluğu olduğu değerlendirilen şüphelilerin gözaltı ve diğer tedbir işlemlerinin uygulanması ve adli süreçlerin sağlıklı bir şekilde işletilmesi maksadıyla da Cumhuriyet savcılıkları tarafından yoğun bir çalışma sürdürülmektedir. Tüm Cumhuriyet Başsavcılıklarımız ile deprem ile ilgili, deprem soruşturma bürolarını kurduk. Depremin ardından on ildeki Cumhuriyet Başsavcılıklarımız resen ve derhal soruşturma işlemleri başlattılar. Bugüne kadar Cumhuriyet Başsavcılıklarımız tarafından gözaltı, yakalamaya ilişkin kararlar isimleri ulaştıkça gecikmeksizin çıkarılmıştır.
YIKILAN BİNALARLA İLGİLİ 134 ŞÜPHELİ HAKKINDA İŞLEM YAPILDI
Sorumluluğu olduğu değerlendirilen 134 şüphelinin yıkılan binalarla ilgili hakkında işlem yapılmış. Bu şüphelilerden 3’ü tutuklandı, 7’si gözaltında, 7şüpheli hakkında yurt dışı çıkış yasağı konuldu. 114 kişinin de gözaltı çalışmaları devam etmektedir. Ayrıca hem bu binaların sorumlularının tespitiyle ilişkin kolluk ve savcılıklarımız ilgili birimlerle iş birliği ve dayanışma içerisinde bunların tespiti ve değerlendirilmesi de suratlı bir şekilde yapılmaktadır.
HUKUKUN EMRETTİĞİ BÜTÜN ADLİ İŞLEMLER GECİKMEKSİZİN YERİNE GETİRİLİYOR
Bütün vatandaşlarımız şundan emin olsunlar. Soruşturmalar hukukumuz neyi emrediyorsa bu çerçevede yürüyecek. İhmal, kusur olanlar değerlendirildiğinde, tespit edildiğinde onlarla ilgili hukukun emrettiği bütün adli işlemler gecikmeksizin yerine getirilecektir.
Yağma ve hırsızlık olaylarına ilişkin son günlerde artan şikayetler ve olaylar göz önüne alınmak suretiyle bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinde gözaltı süreleri, bu suçlara ilişkin bölgedeki illerde uzatılmış ve bu suçlarla ilgili hem kolluk, hem de Cumhuriyet Başsavcılıklarımız etkin bir soruşturmayı yürütmektedirler. Şuana kadar bu bölgelerde 75 ayrı olayda 64 şüpheli hakkında işlem yapıldı. Bunlardan 57 şüpheli tutuklandı, 7 şüpheli hakkında da adli kontrol tedbir kararına hükmedildi. Hem yağma, hem hırsızlık ve ayrıca yardımla ilgili konularda maalesef bu acı zamanda milletimizin acısını istismar etmek suretiyle dolandırıcılık suçuyla alakalı da cumhuriyet savcılıkları etkin bir soruşturma bu konuda da yürütmektedirler. Bu nedenle vatandaşlarımızın bu hususta da dikkatli olmalarında fayda vardır. Yardımların koordinesi ve yardım edilen yerlere, vatandaşlarımıza yardım eden kardeşlerimizin niyet ve arzularına uygun ulaşması için lütfen herkesin bu koordinasyonu yapanlarla iş birliği içerisinde yardımları hedeflerine ulaştırmasında fayda vardır. Aksi takdirde hiç arzu etmediğimiz yaşanan kötü örnekler, şuanda az da olsa var. Bunların artma eğiliminde olduğunu görüyoruz. O nedenle de bir kez de buradan vatandaşlarımızı bu konuda hassasiyete davet ediyorum. Cumhuriyet Başsavcılıklarımız ülkemizin her yerinde, ayrıca kolluk bu maksatla da titiz bir soruşturma yürüttüğünü ve bununla ilgili de takipleri de arttırdığını bilmenizi isterim.
SÜRELERİN DURMASINA İLİŞKİN GENİŞ KAPSAMLI BİR KURAL SİLSİLESİ ORTAYA KONDU
Cumhurbaşkanımız tarafından çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi, Resmi Gazete 11.02.2023'te yayınlandı. Bu kapsamda sürelerin durmasına ilişkin geniş kapsamlı bir kural silsilesi ortaya kondu. Bu çerçevede 06.02.2023 bu tarih dahil tarihinden itibaren dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikayet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zaman aşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dahil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler, İdari Yargılama Usulü Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile usul hükmü içeren diğer kanunlarda taraflar bakımından belirlenen süreler ve bu kapsamda hakim tarafından tayin edilen süreler ile arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki süreler 06.04.2023 tarihine kadar iki ay süreyle durdurulmuştur. Kanun, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle. Sadece bunun istisnası Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanı seçimi bakımından ilgili kanunlarda öngörülen sürelerdir. Yani seçime ilişkin sürelerde durdurma yoktur. Bu süreler kanunlarda öngörüldüğü şekilde işleyecek. Türkiye Büyük Millet Meclisi ve cumhurbaşkanı seçimlerine ilişkin süreler durdurma kapsamının dışındadır.
Deprem tarihinde olağanüstü hal ilan edilen 10 ilde ikamet edenler ile bu illerde geçici bulunanların olağanüstü hal ilan edilen iller, gerçek ve tüzel kişiler ile aynı tarihte bu illerde bulunan kişiler bakımından da iki ay süreyle ülke genelinde kanunlarda ön görülen süreler durdurulmuştur.
AVUKATLAR İÇİN ALINAN KARARLAR
Deprem tarihinde olağanüstü hal ilan edilen 10 ilin barosuna kayıtlı avukatlar ile bu illerde geçici olarak bulunan avukatların durumu da iki ay süreyle ülke genelinde bunlar bakımından da sürelerin durdurulduğunu buradan ifade etmek isterim. Olağanüstü hal ilan edilmeyen illerin barosuna kayıtlı avukatlardan olağanüstü hal ilan edilen illerde kan veya kayın hısımlarının bulunması veya olağanüstü hal ilan edilen illerde felakete uğrayanların kurtarılması meydana gelen hasar ve zararların telafi edilmesi ya da ihtiyaçların Karşılanması amacıyla bu illere gitmeleri halinde bu madde hükmü söz konusu avukatlar tarafından takip edilen dava ve işlerle ilgili olarak bu avukatlar bakımından da 06.03.2023 tarihine kadar yani ülke genelinde bir ay süreyle duracaktır.
Olağanüstü hal ilan edilmeyen illerde ikamet eden kişilerle alakalı, yerleşim yeri olağanüstü hal ilan edilmeyen iller olan kişilerin olağanüstü hal ilan edilen illerde kan veya kayın ısınlarının bulunması veya olağanüstü hal ilan edilen illerde felakete uğrayanların kurtarılması, meydana gelen hasar ve zararın telafi edilmesi ya da ihtiyaçların karşılanması amacıyla bu illere gitmeleri halinde de söz konusu süreler bir ay sürece bu kişiler bakımından da durdurulmuştur. Tabii aynı konu icraat hakim işlemleri ve diğer alanlarda ve özel kanunlarda burada sayamadığım hususlarda da Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle durdurulmuştur.
HIRSIZLIK VE YAĞMA SUÇLARINDA GÖZALTI SÜRESİ 4 GÜN UYGULANACAK
Hırsızlık ve yağma suçlarında yirmi dört saat olan gözaltı süresi bundan sonra dört gün uygulanacaktır. Ve bölgede hırsızlık ve yağma suçlarıyla etkin ve kararlı mücadele için bu değişiklikle Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle yapılmıştır. Tutukluluğa itiraz, tahliye talepleri ve tutukluluğun incelenmesi bu süre içerisinde dosya üzerinden yapılacak tahliye talepleri tutukluluğun incelenmesiyle birlikte karara bağlanabilecektir.
TUTUKLULUĞUN GÖZDEN GEÇİRME SÜRESİ BİR DEFAYA MAHSUS 60 GÜN UYGULANACAK
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 108. maddesi uyarınca 30 günde bir resen yapılan tutukluluğun incelenmesi bir defaya mahsus olmak üzere 60 günlük sürede resen yapılacaktır. Yani tutukluluk gözden geçirme süresi bu bölgede 30 gün yerine bir defaya mahsus 60 gün uygulanacaktır.
SORUŞTURMALARIN HİÇBİRİSİ DURMAYACAK
Hakimler ve Savcılar Kurulumuz bugün olağanüstü hal ilan edilen il sınırlarında yer alan adli ve idari yargı mercileriyle, bölge adliye ve bölge idare mahkemeleriyle sınırlı olmak üzere Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 120 sıra sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 4/1 Ç maddesi doğrultusunda tutukluluğun değerlendirilmesiyle acil işler, otopsi işlemleri, dava zaman aşımı, yakın olan soruşturma ve kovuşturma dosyaları, yürütmenin durdurulması işlemleriyle, ivedi sayılacak diğer iş ve işlemler haricindeki ilk derece adli ve idari yargı mercileriyle bölge adliye ve bölge idare mahkemelerine ait duruşma, müzakere ve keşiflerin 06.04.2023 tarihine kadar ertelenmesine, duruşma, müzakere ve keşiflerin ertelenmesine yönelik işlemlerin evrak üzerinden ve duruşma açılmadan icra edilmesine, yeni duruşma günü ile keşif saatinin masrafları gider avansından veyahut kamu bütçesinden karşılanmak ve her türlü iletişim vasıtalarından istifade edilmek suretiyle uyuşmazlığın taraflarına bildirilmesine dair de bir karar aldık. Ayrıca karar süresi içerisinde soruşturmaların hiçbirisi durmayacaktır. Bundan soruşturmalar istisnadır. Her suçun soruşturması deprem öncesi nasıl yapılıyorsa aynı şekilde yapılacaktır. Tedbir işleri, delil toplama işleri, dava açma iş ve işlemleri aynı şekilde devam edecektir. Vatandaşlarımızın herhangi bir suç işlendiğine ilişkin ihbar ve şikayetleri deprem öncesinde hangi usulde hangi titizlikle yapılıyorsa aynı usulde aynı titizlikle yapılmaya devam edecektir. Burada şunu ifade etmek istiyorum. Bu durma soruşturmaları durdurmamaktadır. Suçla ve suçluyla mücadeleyi durdurmamaktadır. Onlara ilişkin iş ve işlemler etkin ve süratli bir biçimde devam etmektedir, devam edilecektir. Davaların da açılması aynı şekilde temin edilecektir. Her türlü tedbir kararları da bu durma kapsamı dışındadır. Bu hususu özellikle ifade etmek isterim.
TEDBİR KARARLARI BAKIMINDAN BU SÜRE DURDURMALAR UYGULANMAYACAK
Tutuklu ve acil işlere ilişkin soruşturma faaliyetleriyle deprem suçları soruşturma bürolarınca yürütülen tüm soruşturmalar, iş ve işlemler 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenen hırsızlık, yağma ve dolandırıcılık suçlarına ilişkin iş ve işlemlerde ayrıca büyük bir hassasiyetle yürütülmektedir, yürütülecektir. Bunlara ilişkin de herhangi bir duruma durdurulma, erteleme söz konusu değildir. Bunun çarpıtmak isteyenler olabilir. Bunun bir kez daha altını çiziyorum. Bölgedeki soruşturmalar deprem öncesi nasıl devam ediyorsa şimdi de aynen devam etmektedir. Ve daha da büyük bir titizlikle, ivedilikle, hassasiyetle, dikkatle bu soruşturmalar yürütülecek. Tedbir kararları bakımından bu süre durdurmalar uygulanmayacaktır. Deliller toplanması ve diğer işlerin yapılması bakımından davaların açılması, ihbar ve şikayetlerin değerlendirilmesi bakımından da uygulanmayacaktır.
ADLİ TIP KURUMU ÇALIŞANLARI KİMLİKLENDİRME İŞLEMLERİNDE HASSASİYETLE ÇALIŞIYOR
Adli Tıp Kurumu da bölgede büyük bir faaliyet göstermektedir. Pek çok sayıda personeliyle seferberlik durumunda çalışmaktadır. Şu anda bu değerlendirmeyi yaptığımız yer de Diyarbakır Adli Tıp Kurumu Başkanlığımız. Burada hem uzman hekimlerimiz hem de teknisyenlerimiz kimliklendirme işlemleri hususunda büyük bir hassasiyetle çalıştığını ifade etmek isterim. Yakınlarından alınan referans örnekler, kimliklendirilecek cenazeden alınan numune örneklerle karşılaştırılıyor ve bu veriler vefat edenlerin verileriyle de karşılaştırdıktan sonra kesin olarak kimliklendirme işlemleri tamamlanıyor. Ve cenazeler yakınlarına teslim edilmektedir. Adli Tıp Kurumu tarafından ve ilgili grup başkanlıkları ve şube müdürlüklerimiz tarafından yürütülen DNA kimliklendirme raporu verme çalışmaları cenazeden alınan örneklerin vasfına göre minimum 5 saat ile maksimum 3 gün içinde tamamlanmaktadır. Bunu özellikle altını çizmekte fayda görüyorum. Kamuoyunda sanki bir haftada, iki haftada bunlar yapılamıyormuş gibi değerlendirmeler yapılıyor. Bunların tamamı gerçek dışıdır. Adli Tıp Kurumu yetkilileri tarafından ilgili yerlerde bu DNA kimliklendirme raporu cenazeden alınan numunenin niteliğine göre zaman almaktadır. Eğer numune tükürüktense veyahut da vücuttan sıyrıltı almak suretiyle yapılmışsa 5 saat içinde de yapılabilmektedir. Ama başka yerden alındıysa bu o alınan numune niteliğine göre değişmektedir. Ama maksimum numune ne olursa olsun en geç 3 gün içinde bu raporlandırma yapılmaktadır. Bunun bir hafta sürmesi söz konusu değildir. Şu ana kadar gelenlerin çoğunda da bir gün içerisinde bu raporlandırmayı arkadaşlarımızın yaptığını görüyoruz. İstisna olarak bunu aşıyor, 2 günü 3 günü bulanlar da oluyor. Ama dediğim gibi azami süre, numunenin niteliği ne olursa olsun 3 gündür. Bu alandaki dezenformasyona da vatandaşlarımızın önem vermemesinde fayda vardır. Haftalarca beklemesi kesinlikle bir hafta beklemesi söz konusu değildir. Herkes büyük bir seferberlik içinde çalışmaktadır. Gece gündüz demeden 7/24 çalışmalar sürdürülmektedir.
70 PERSONELİMİZİ BU FELAKETTE KAYBETTİK
'Asrın felaketi' olarak da nitelendirdiğimiz ve bütün dünya bilim çevrelerinde aynı şekilde değerlendirildiği bu büyük deprem felaketi sonucunda pek çok vatandaşımızın hayatını kaybettiği gibi değişik kurumlarda çalışan vatandaşlarımızla, çalışanlarımız da hayatını kaybetti. Bu çerçevede Adalet Bakanlığı bünyesinde ve Hakimler ve Savcılar Kurulu ve diğer ilgili birimlere baktığımızda şu ana kadar bir hakimimiz hakimlerden, savcılardan vefat etmiştir. 3 hakim adayımız maalesef enkaz altında vefat eden kardeşlerimizdendir. Ayrıca Personel Genel Müdürlüğüne bağlı çalışan 22 çalışanımız, İcra Daire Başkanlığına bağlı 4, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğümüze bağlı 38, Yüksek Seçim Kurulunda görevli iki olmak üzere maalesef 70 personelimizi bu felakette kaybettik. Şu ana kadar da enkaz altında olduğu değerlendirilen 36 personelimiz bulunmaktadır. Değişik birimlerde görev yapan personelimiz vardır. Ben bu vesileyle de hem Adalet Bakanlığına bağlı birimlerde, ilgili birimlerde çalışırken deprem de vefat eden kardeşlerimize hem de bütün deprem bölgelerinde vefat eden her bir insanımıza tekrar Rabb'imden rahmet diliyorum. Yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum. Rabb'im bir daha böylesi felaketi ülkemize, milletimize ve dünyanın hiçbir yerine göstermesin diye dua ediyorum.