Milletimizin en iyi sağlık hizmetini alabilmesi adına ve sağlıklı toplum oluşturulmaya yönelik dünyadaki gelişmelere ayak uydurarak atılan her türlü adım bizleri ziyadesiyle mutlu etmektedir. Millete her şartta hizmet veren bu mukaddes mesleğin bir ferdi olmaktan tüm meslektaşlarım gibi onur duyuyorum.
Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” diyerek Türk hekimlerine duyduğu güveni net bir şekilde belirtmiştir. Türk hekimleri son dönemlerde yaşadığımız zorluklar göz önüne alındığında kendi canlarını hiçe sayan çalışmalarıyla her daim milletinin hizmetinde olduğunu göstermiştir.
Hekimlerimiz, ilk tıp şehidimiz Dr. İsmail Hakkı beyin cefakar ve fedakarlığıyla milletimize hizmet etmektedir. Yıllar geçse de ruh yine aynı ruhtur. Aziz milletin fedakar evlatları hekimlerimiz işte bu ruhla şifa dağıtabilmek için çalışmaktadır. Zira Covid-19 salgının en pik yaptığı dönemlerde nice hekimimiz milletine şifa dağıtmak için kendi canından vazgeçmiştir. Bu süreçte büyük bir fedakarlık örneği sergileyen başta meslektaşlarım olmak üzere hemşirelerimizin ve tüm sağlık çalışanlarımızın hakkını ne yapsak ödeyemeyiz. Bizlerin sıhhatli bir hayat sürebilmesi için dertlerimize deva olan doktorlarımız, hemşirelerimiz ve sağlık çalışanlarımız her daim başımızın tacı olmalıdır.
Bu hususlar göz önüne alındığında sağlıkta şiddet asla kabul edilebilecek bir durum değildir. Sağlık çalışanına şiddeti kınıyor ve her daim karşısında olacağımızın bilinmesini istiyorum. Bu duygu ve düşünceler içerisinde doktorlarımızın, hemşirelerimizin ve sağlık çalışanlarımızın huzurlu ortamda çalışma hayatlarını devam ettirebilmelerini diliyor, bizler için fedakarca çalışan meslektaşlarımın 14 Mart Tıp Bayramı’nı en kalbi duygularımla kutluyorum.