Seküler hayatın dayatması sonucu vahşi cinayetlere ve satanist akımlarla gündeme gelen dinsiz gençliği görmezden gelen gazeteci müsveddesi Memduh Bayraktar, Kur’an ahlakı ile eğitilen çocuklar için “Batı’nın çöpçüsü olacaklar” diye hakaret etti.
Din düşmanı seküler yobazların hazımsızlığı sürüyor. Her fırsatta milletin mukaddes değerlerini hedef alan azgın azgınlık şimdi de şuurlu nesiller yetiştiren İmam Hatip Liselerini ve 4-6 yaş Kur’an Kurslarını hedef alarak, başarılarına gölge düşürmeye çalıştı. İslam’la kavgası bir asra dayanan Cumhuriyet gazetesi, başarılarıyla göz dolduran İmam Hatiplere ilginin azaldığını öne sürerken, CHP’ye yakınlığıyla bilinen gazeteci müsveddesi Memduh Bayraktaroğlu, Kur’an ahlakı ile eğitilen dindar çocukların ileride Batı’nın çöpçüsü olacağını söyleyerek İslami eğitime nefret kustu. Son dönemde seküler hayat tarzının dayatması sonucu vahşi cinayetlere ve Satanist akımlarla gündeme gelen dinsiz gençliği görmezden gelen ve şuurlu bir nesil yetişmesinden rahatsız olan zihniyetin iflah olmaz din düşmanlığını değerlendiren eğitimciler, “Kör ideolojilerinin esiri olan azgın azınlığın temsilcilerine” itibar edilmemesini istedi. İşte o görüşler...
Prof. Dr. A. Halim Ulaş: “Salyalı zihniyete inat çocuklarımızı Kur’an ahlakı ile yetiştirmeye devam edeceğiz. Başta Hz. Peygamber ve sahabi dönemi olmak üzere Selçuklu ve Osmanlı devleti İslamiyet’in gerçek saadetin temel kaynağı olduğunu sayısız örneklerle ortaya koymuştur. Bizi yaratan Allah olduğuna göre bizim her iki dünya mutluluğumuzun da nasıl tesis edileceğini en iyi bilen odur. Suni reçetelerin, beşeri programların sonu maalesef, ahlaksızlık, adaletsizlik, bağımlılık, savaşlar vb. yüzlerce problemli alandır. Allah’ı seven ve korkan karıncayı bile incitmekten çekinirken, ilahsız bir nesil insan kasabına dönüşür. Zerre kadar beyni ve vicdanı olan bugün yaşanan olaylara bakarak bu hakikate teslim olur.”
Sosyolog Yazar Adnan Kalkan: “İslâm bir medeniyet dinidir. Bizi İslâm’dan kopardıkları ölçüde her yönden pasifleştirdiler. Neslimizin zihnini satın aldılar. Batının kölesi yaptılar. Bunu da bizzat Batı’dan devşirdikleri seküler eğitimi ile yaptılar. Oysa İslamiyeti öğrenen ve yaşayan bir genç, çalışır ve üretir. Çalışkanlığı ibadet sayar. Doğruluğu, çalışkanlığı, dürüstlüğü şiar edinir. Hem dünya hem ahiret saadetini elde eder. Bunun da kritik yaşı ilk 7 yaştır. Bu manada Diyanet’in açtığı 4-6 yaş Kur’an Kursları bir medeniyet projesidir denebilir. Yıllardır Anadolu’yu işgal etmek için her fırsatı değerlendiren Haçlı Batı’ya zihnini, kalbini ve her şeyini teslim etmiş bu kör ideolojik bağnazların hiç bir söyleminin ehemmiyeti yoktur. Teknofestte inançlı insanların vatanı ve inancı için neler yaptığını gördük. Onlar uçak, tank fabrikalarını kapatırken, bu neslin yaptıkları İHA, SİHA ve daha nice savunma teknolojilerini gördük.”
Prof. Dr. Cihat Yaşaroğlu: “Türkiye özelinde düşündüğümüzde resmi olarak bir çocuğun din dersleri ile tanışması en erken ilkokul dördüncü sınıfa denk geliyor. Yani ortalama 10-11 yaş. Din ve maneviyat alanında ihtiyaçları karşılanmayan kişiler, bu tür bilgileri ve yaşantıları doğru olmayan yollardan öğrenebilirler. O halde resmi kanallarla kişilerin bu alandaki ihtiyaçlarının karşılanması desteklenmelidir. Önemli olan, çocukların gelişim dönemlerine göre dini öğeleri nasıl algıladıklarının farkında olma ve çocukların bu özelliklerine uygun yaklaşımlarla eğitimi sürdürmeye çalışmaktır. Bunun için de mevcut uygulamada var olan eksiklerin giderilmeye çalışılması ve bu sistemin güçlendirilmesi yerinde olacaktır.
Son olarak şunu da belirtmek gerekir ki din eğitimi alma, bilim ve teknoloji alanındaki ilerlemeye mani değil. Günümüzde dini eğitim almış ve alanında başarılı çok sayıda misal verilebilir.”
Doç. Dr. Ahmet Kavlak: “Türkiye Cumhuriyeti kuruluş hedefi olarak batılılaşmayı seçtiği halde birileri çıkıp bu vatan evlatlarının 4-6 yaş arasında Kur’an öğrenmelerinin sonucunun Batıya çöpçülük yapan nesillerin yetişmesine neden olacağını söylüyor. Yüz yıldır heykel yapmak dışında hiçbir faaliyeti olmayan zihniyetin, İHA-SİHA üreten zihniyeti gericilikle suçlaması parmaklarının ucunu ısırtan bir kinin sonucudur. Dinle diyanetle hiç alakaları olmadığı halde Müslümanların Kur’an’ı nasıl anlamaları gerektiğine, nasıl yaşamaları gerektiğine ancak kendilerinin karar verebileceğini dillendirecek kadar, bir yazarın saçmalıklarını İslam zannedecek kadar bu milletle bağsız olan bu insanların iddiaları, kendi pisliklerini örtmeye çalışan mahlûkat misali bir öfkeyi gösteriyor. Müslümanları çöpçü olmakla itham eden bu arkadaşlar, cumhuriyetin ilanından sonra Batıya köleliği emretmeyen hangi müşahhas faaliyeti yaptıklarını göstersinler!”
Kaynak: Akit, 2024-10-08