Emine Erdoğan Hanımefendi, "Yüzlerce yıllık yaşanmışlık ve tecrübeden damıtılmış nice hikmeti büyüklerimiz bize aktarıyor. Bizim anlayışımızda yaşı kemale erenler toplumun öncüsü kabul edilir. Sözleri muteber sayılır. Tecrübe ve birikimleri yolumuzu aydınlatır." dedi
Emine Erdoğan ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş, Bağcılar'daki Vefahane Yaşam Merkezi'nce yürütülen "Büyüklerimiz Değerlerimiz Projesi"nin tanıtımına katıldı.
Burada yaptığı konuşmada Erdoğan, şefkat geleneğinin kurumlaşmış bir hali olan Vefahane Yaşam Merkezi'nde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Erdoğan, 65 yaş üstü yaklaşık 2 bin kişiye hizmet vermek için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açılışını yaptığı Vefahane Yaşam Merkezi'nin geçen yıl haziran ayından bu yana faaliyette olduğunu belirtti.
Yaş almış vatandaşların, kendi sosyal ortamlarından kopmadan, toplum hayatının aktif bir parçası olmayı sürdürebilmelerini devletin en vazgeçilmez vazifelerinden birisi olarak gördüklerini ifade eden Erdoğan, "Geçmişin bilgeliği ve irfanıyla aramızda kurulmuş en güçlü bağı büyüklerimiz oluşturuyor." dedi.
"Geçmişle bağlarımızın zayıflatıldığı bir devirde yaşıyoruz"
Emine Erdoğan, kültürel hafızanın devamlılığı ile milli ve manevi varlığın muhafazasının büyükler aracılığıyla sağlandığını belirterek, "Yüzlerce yıllık yaşanmışlık ve tecrübeden damıtılmış nice hikmeti büyüklerimiz bize aktarıyor. Bizim anlayışımızda yaşı kemale erenler toplumun öncüsü kabul edilir. Sözleri muteber sayılır. Tecrübe ve birikimleri yolumuzu aydınlatır. Büyüklerimizin bilgeliklerinin gölgesinde huzur buluruz. Hayatta karşılaştığımız ilk öğretmenlerimiz olarak, ailemizin büyükleri her birimizin yetişmesinde müstesna bir yere sahiptir." ifadelerini kullandı.
Herkesin çocukluğundan itibaren hayata bakışını, iş yapma şeklini, ahlakını ve insanlarla ilişkisini şekillendirmiş bir büyüğü olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Hayatın bütün evreleriyle barışık bir kültürün mensupları olarak, büyüklerimizle birlikte yaşamanın, bilgeliği hanemize ve hayatımıza davet etmek anlamına geldiğini biliyoruz. Ne yazık ki bugün geçmiş ile bağlarımızın gittikçe zayıfladığı, hatta zayıflatıldığı bir devirde yaşıyoruz. 7'den 70'e her jenerasyondan insanın birlikte huzur içerisinde yaşadığı evlerimiz gittikçe eksiliyor. Oysa, kuşaklar arası iletişimin sürdürülmesi, yetişkin-çocuk fark etmeksizin bizleri hayatın sınamalarına karşı güçlendirirken, ruhumuzun hikmetle mayalanmasını sağlıyor."
"Biz yaşlılığı hepimizin varacağı nihai ve değerli bir istikamet olarak görüyoruz"
Erdoğan, gençliğin enerjisinin geçmişin deneyimi ve kararlılığıyla yoğruldukça, toplumun dünyada yayılan tüm kargaşa girişimlerine karşı bağışıklık kazandığını aktardı.
Yaşlılarından öğrenen, büyüklerini gönlünde ağırlayabilen toplumların geleceğe daha emin adımlar ve güvenle ilerlediğini vurgulayan Erdoğan, yaşlılarıyla bağ kuramayan toplumların ise kimliklerini ve değerlerini kaybederken, toplumsal huzurlarını da geri gelmeyecek şekilde yitirdiğini dile getirdi.
Ebedi gençliğin yüceltildiği, yaşlılığın yok sayıldığı ve hayatın dışına itildiği bir anlayışı kabul etmediklerini vurgulayan Erdoğan, "Yaşlanmayı istisnai bir durum, hatta hastalık addeden bir zihniyet küresel olarak pekiştirilirken, biz yaşlılığı hepimizin varacağı nihai ve değerli bir istikamet olarak görüyoruz. İnancımız bize, anne ve babamıza iyi davranmamızı bir emir olarak söylerken, iyilik yapanın iki cihanda da iyilik bulacağını öğütlüyor." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, Vefahane gibi yapıların, yaşlılara toplum olarak değer verildiğini ve baş üstünde tutulduklarını gösteren, her türlü ihtiyaçlarıyla ilgilenilen yerler olduğunu kaydetti.
"Evde Bakım Sistemi kapsamında 140 bin yaşlı birey, ailesinin yanında hizmet alıyor"
Emine Erdoğan, tüm dezavantajlı gruplar için kapsamlı sosyal imkanlar sunmayı bir kamu hizmetinden öte değerlendirdiklerini ifade ederek, şunları söyledi:
"Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız yaşlılarımıza yönelik çeşitli ve kapsamlı bakım hizmetleri sunuyor. Evde Bakım Hizmeti kapsamında 140 bin yaşlı birey, ailesinin yanında hizmet alıyor. Söz konusu model ile geleneksel aile yapısı güçlendirilirken, yaşlıların psikososyal açıdan daha sağlıklı olmaları amaçlanıyor. Öte yandan, büyüklerin gün içinde güvenli bir kurumda ağırlanmasıyla, diğer aile fertlerinin iş ve sosyal hayata katılımları da kolaylaşıyor. Can yoldaşı oldukları yaşlılarını, devlete emanet etmeleri gerektiğinde ise gözleri arkada kalmadan misafir bakım hizmeti alabiliyorlar."
Yaşlıların bazı durumlarda devlet bakımında olması gerektiğini kaydeden Erdoğan, "Darüşşafaka'dan beri süren gelenekle 2002 yılında 63 resmi huzurevinde 4 bin 952 yaşlımıza hizmet veriliyordu. Bu sayı 2023 yılı Aralık ayı itibarıyla 17 bin 542 kapasiteli, 168 resmi huzurevinde 14 bin 644 yaşlımızın ev sahipliğine ulaştı." diye konuştu.
Merkez, yaşlılara çok çeşitli ve kapsamlı aktivite imkanı sunuyor
Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının desteğiyle yerel paydaşlar işbirliğinde açılan ilk uygulama örneği olan Vefahane Yaşam Merkezi'nin önem taşıdığını dile getirdi.
Merkezin, yaşlılara yönelik ahşap boyamadan fotoğrafçılığa, resim ve hat sanatından stratejik oyun atölyelerine, kütüphaneye dek çok çeşitli ve kapsamlı aktivite imkanı sunduğunu aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Büyüklerimiz gezi, tiyatro, konser, piknik gibi etkinlikler vasıtasıyla keyifli zaman geçirerek sosyal hayatın aktif bir parçası haline gelebiliyorlar. Bu güzide mekanlar, gençleri adeta bir hayat stajyeri gibi büyüklerimizle buluşturmaya başladığında, kıymetli başka bir hizmeti daha sağlayacağını düşünüyorum. Büyüklerimiz hayatları boyunca alışık oldukları sosyal birlikteliği devam ettirirken, gençler eşsiz bir hayat okulunun eğitimini alabilecekler."
Vefahane gibi kuruluşların tüm illerde yaygınlaşması temennisinde bulunan Erdoğan, Yaşam Merkezi'nin organizasyonunda emeği geçenlere teşekkür etti.
168 huzurevinde yaklaşık 15 bin yaşlıya bakım hizmeti
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ise konuşmasının başında, tedavi gördüğü hastanede 79 yaşında hayatını kaybeden yazar Alev Alatlı'yı anan Göktaş, Türkiye'nin yetiştirdiği en kıymetli aydınlardan biri olarak nitelendirdiği Alatlı'nın vefatından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Bakan Göktaş, "Bizim için büyük bir şans, büyük bir ayrıcalıktı Alev Alatlı. Türkiye deyince yüreği titreyen, yerli bir münevverdi. 'Büyüklerimizle Büyüyoruz' projemiz için kendisini ziyaret etmiş, tavsiyelerini almıştım. Onunla aynı çağda yaşamış olmak büyük bir onur, gurur. Mekanı cennet olsun. Eserleriyle bize yol göstermeye devam edecek." ifadelerini kullandı.
Göktaş, Vefahane Yaşam Merkezi'nde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "Türkiye Yüzyılı" vizyonuyla ortaya koyduğu hizmet siyasetine yeni bir halkayı daha eklemenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Yaşlıların, milli ve manevi değerlerin taşıyıcısı, bugünle yarınlar arasında bağ kuran köprü olduğunu ifade eden Göktaş, "Yaşlılarımız, güçlü yarınları inşa edecek geleceğimizin teminatı evlatlarımızı sapasağlam bir şekilde ayakta tutan köklerimizdir. Devletimizi ayakta tutacak olan ise bu köprülerin ve köklerin gücü ve sağlamlığıdır. Bu anlamda gözümüzün nuru teyzelerimizi, amcalarımızı güçlü kılacak böylesi kıymetli kuruluşların hizmete geçmesi bizler için çok kıymetlidir." diye konuştu.
Vefahane Yaşam Merkezi'nin, tekstil, ahşap ve cam boyama atölyeleri, teknoloji, hobi bahçeciliği, kütüphane ve spor etkinlikleri, psikoloji, fizyoterapi, gibi pek çok hizmetiyle yaşlıların sağlığı ve mutluluğu için faaliyet göstereceğini anlatan Göktaş, şöyle devam etti:
"Yaşlılarımız bir taraftan el becerilerini ve üretkenliklerini artırırken diğer taraftan aktardıkları bilgi birikimleri ve tecrübeleriyle Anadolu'nun bin bir rengini içeren bir hafıza oluşturacaktır. En önemlisi de küresel bir sorun haline gelen yalnızlaşmanın, yaşlılarımıza tesir edebilecek olumsuz etkilerini ortadan kaldıran ve her birinin kendisini huzurlu ve güvende hissettiği bir ortam sunacaktır."
Aktif ve sağlıklı yaşlanma sürecinin herkesin hakkı olduğunu belirten Göktaş, yaşlıların, ailelerinden, sosyal ortamlarından kopmadan, yetenek, istek ve ihtiyaçlarını merkeze alan bir anlayışla sosyal politikalarını oluşturduklarını ve uygulamaya koyduklarını anlattı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, 2016'da başlattıkları Yaşlı Destek Programıyla yaklaşık 88 bin hanede, 128 bin yaşlının yaşam alanlarında psikososyal bakımlarını gerçekleştirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Bugün itibarıyla 168 huzurevinde, yaklaşık 15 bin yaşlıya bakım hizmetini yatılı olarak sunuyoruz. İlk uygulama örneğini yine Bağcılar'da, belediye başkanlığımızla hayata geçirdiğimiz ve bugün sayısı 36'ya ulaşan Gündüzlü Bakım ve Aktif Yaşam Merkezlerimizle vatandaşlarımıza bakım hizmeti sağlıyoruz. Yaşlılarımıza hizmet sunmanın yanı sıra ailelerine de destek olduğumuz bu merkezlerimizi yerel yönetimlerimizle işbirliği içerisinde yaygınlaştırmak önemli hedeflerimizden biridir."
Atölyeleri gezdiler
Programda, konuşmaların ardından Emine Erdoğan'a Ayetel Kürsi tablosu hediye edildi.
Emine Erdoğan ve Bakan Göktaş, toplu fotoğraf çekiminin ardından Vefahane Yaşam Merkezi'ndeki resim, dini eğitim, akıl-strateji, dikiş, ahşap, kuaför, eğitim ve müzik atölyeleri ile kütüphaneyi gezerek bilgi aldı.
Emin Erdoğan, müzik atölyesinde kadınlardan oluşan koronun seslendirdiği "Dostum dostum" türküsü ile "Sevdim seni mabuduma canan diye sevdim" ilahisini dinledi.