Temmuz ayı meclis toplantısının birinci birleşiminde konuşan
Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, “Bizim dönemimizde 1 tane dahi
usulüne uygun olmayan binanın yapılmasına müsaade etmedik. Hak etmeyen bir
binaya asla iskân vermedik. Geçmişte yapılan hataları düzeltmeye çalıştık.”
dedi.
Esenyurt Belediyesi temmuz ayı meclis toplantısının birinci
birleşimi yapıldı. Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt’un başkanlık
yaptığı toplantıda ilçede depremle ilgili yapılan çalışmalar da konuşuldu.
İlçeyi deprem dirençli kent haline getirmek için Yer Bilimci Prof. Dr. Naci
Görür başkanlığında bir çalıştay başlattıklarını söyleyen Başkan Bozkurt, İBB’nin
ilçede başlattığı mikro bölgeleme çalışmalarının yarısının tamamlandığını
belirtti.
“Hasarlı Tespiti
Yapılmış Binaların Tamamını Yıktık”
Kendi dönemlerinde yönetmeliğe uygun olmayan hiçbir yapıya müsaade
etmediklerinin altını çizen Bozkurt, “Bizim elimizde yıkılması gereken ama
yıkılmayan bir tek bina yok. 1999 yılından önce ağır hasar ve hasarlı tespiti
yapılmış binaların tamamını yıktık. İstanbul’da 1999 depreminde hasar alıp,
hasarlı raporu düzenlenip ayakta kalan tek bina olmayan tek ilçe belki de
biziz. Planımız olmamasına, birçok zorluğa rağmen teknik arkadaşlarımız bina
sahiplerinin tamamını ikna ederek binaları boşalttırdılar ve binaların tamamını
yıktılar. Bizim dönemimizde hak etmeyen bir binaya asla iskân vermedik.” diye
konuştu.
“Geçmiş Yıllarda
Mikro Bölgeleme Çalışmaları Yapılmamış”
Bozkurt, “Esenyurt’ta teknik kurallarına uymadan yapılan binaların
riskli olduğunu ilçe başkanı olduğum dönemde hep anlattım. O zamanki belediye
başkanımıza hep şunu sordum; Esenyurt’un bazı bölgelerinde 40-60 metre mesafede
kayma zomları var. Şimdi bu zomlara göre orada yapılan yapılara göre teknik
olarak doğru yapılaşma yapıldı mı? Yapılmadı mı? Ben hâlâ bilmiyorum. Bu konuda
maalesef geçmiş yıllarda mikro bölgeleme çalışmaları yapılmamış. Bu çalışmalar
yapılmadan çok yüksek katlı binalar yapılmış; birinci risk bu. Bunun
irdelenmesi, araştırılması lazım. İkincisi de diğer binaların hangi teknik
koşullara göre yapılıp, yapılmadığının irdelenmesi lazım. Bizim deprem
çalıştayı veya Esenyurt’u dirençli bir kent yapmaya yönelik yapmış olduğumuz
çalışmanın da nedeni budur.” ifadelerini kullandı.
“Çalışmamız Türkiye’ye Örnek Olacak”
Göreve gelir gelmez İBB’nin ilgili birimlerine ve Çevre Şehircilik Bakanlığına giderek ilgili bakan yardımcısına konuyu ilettiğini söyleyen Bozkurt şunları ekledi; “Bir yerel yönetici olarak burayla ilgili duyduğum endişeyi anlattım. Görüşmelerin ardından İBB ile bir mikro bölgeleme çalışması yapıldı. Bildiğim kadarıyla yarısı bitti, diğer yarısı da bitmek üzere. Biz bu işleri paralel olarak kendimiz, elimizdeki zeminleri, zemin etütlerini bir harita üzerine topladık. Bir veri tabanı, bir çalışma alanı oluşturduktan sonra da Naci Görür hocamızdan rica ettik. Bizimle beraber çalışmaya karar verdi. Bir süredir de onunla beraber bu bölge için çalışıyoruz. Esenyurt’ta 43.000 civarında parsel, 40.000 civarında da bina var. Bu binaların 11.000’i belirsiz, önemli bir bölümü de 1999 öncesi yapılmış. Başlattığımız bu çalışma bittiğinde Türkiye’nin bütün belediyelerine, büyük şehir belediyeleri de dâhil olmak üzere örnek olacak. Bir kentin nasıl depreme dirençli kent haline getirilmesi gerekiyor? Bununla ilgili yol ve yöntemin herkese ışık tutacağını düşünüyoruz.”