Güvenilir haber kaynağınız Medya90.com

Görevini Yapmak, Mobbing İse Ben Bunu Yapıyorum…

Görevini Yapmak, Mobbing İse Ben Bunu Yapıyorum…

Eğitim Bir-Sen İstanbul 5 Nolu şube başkanı Yusuf Sabaz’ın Esenyurt ilçe Milli Eğitim müdürü Necati Yener’i okul müdürleri, idareci ve öğretmenlere mobbing uyguladığı gerekçesiyle Milli Eğitim müdürlüğü önünde bir grup eğitimci,

“Vatanını En Çok Seven Görevini En İyi Yapandır”

Görevi En İyi şekilde Yapmaya gayret etmek, Mobbing İse Ben Bunu Yapıyorum…

Eğitim Bir-Sen İstanbul 5 Nolu şube başkanı Yusuf Sabaz’ın Esenyurt ilçe Milli Eğitim müdürü Necati Yener’i okul müdürleri, idareci ve öğretmenlere mobbing uyguladığı gerekçesiyle Milli Eğitim müdürlüğü önünde bir grup eğitimci ile teneke çalarak basın bildirisi okumasının ardından görüştüğümüz Esenyurt ilçe Milli Eğitim müdürü Necati Yener, konu ile ilgili basına bilgi verdi. 

“Protestoya Anlam Veremedim”

Esenyurt ilçe Milli Eğitim müdürü Necati Yener; Vatanını en çok seven görevini en iyi yapandır. Bizim ülkemize, Esenyurt'a, eğitim camiamıza en iyi şekilde hizmet etmek ve anlamlı katkılar sunmaktan başka gayemiz ve gayretimiz yoktur. Öncelikle şunu söylemek isterim, Ülkemiz büyük bir afet sürecinden geçiyor, geçmeye de devam ediyor.  Bu süreç de başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere Milli Eğitim bakanımız ve tüm bakanlarımız olmak üzere tüm teşkilatları sahadayken, gece gündüz uyumadan o bölge de nasıl bir katkı sağlayabiliriz duygusu içinde oldukları bir süreçten geçerken, benimde mensubu olduğum Eğitim Bir-Sen İstanbul 5 Nolu şube başkanı Yusuf Sabaz’ın bir grup eğitimci arkadaşımızı alıp ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü önünde teneke çalarak protesto eylemi yapmalarına anlam veremedim. 

“Amacımız Kanun ve Kurallar Çerçevesinde İşimizi Yapmak”

Niyetini bilmediğimiz bazı arkadaşların amaçlarını bilmiyorum, çünkü bir şeyi hedeflerken gizli ve açık amaçlar vardır. Gizli amaçları bilmekte istemiyorum. Bazı kavramları hunharca konuşup bunu silah olarak kullanmak bunu da bir yıpratma aracı olarak kullanan arkadaşların gaye ve amacının ne olduğunu anlamadığım gibi, sosyal medyada bizim aleyhimize yapılan kara propagandaları hak etmediğimizi düşünüyorum.Amacımız kanun ve kurallar çerçevesinde işimizi yapmaktır. Böylesine bel altı vurmak yıpratmak, haksızlık yapmak değil midir?Asıl olan şey sahada gerçekten neyin ne olduğudur. Dolayısıyla bir anlamda sosyal medyaya yansımış olan 3,5 kelimenin kendilerince çok kıymetli olduğunu fakat bu kelimelerin sahadaki paydaşlarımız tarafından inanılmayacağını sizde gördünüz bende buna şahidim.

“PIKTES İhalesi Yapmadığımıza mı Kızdılar Bilemiyorum”

Ben bu tür konuları çok konuşmayı ve gündem yapmayı istemem. Ancak niyetlerinin ne olduğunu anlayamadığım ve anlamakta istemediğim kişi veya kişiler bizi yıpratmak ve istediklerini yaptırmak istiyorlar.Biz omuzumdaki yükün ve üzerimdeki eğitimci vebalinin farkında olarak bu anlamsız olaylara vakit ayırmak istemiyoruz.Bizim Esenyurt'un, ülkenin geleceği öğrencilerimize, onları geleceğe hazırlyan eğitim camiamıza, onları yetiştiren ve ilçemizin yaptığı tüm çalışmalarda yükümüze ortak olan velilerimize karşı yükümlülük ve sorumluluklarımız var. Ben yaşamım boyunca doğruya doğru, yanlışa yanlış dedim demeyede devam edeceğim. Bizden önce başlamış olan Türk Eğitim Sisteminde Çocuklar İçin Kapsayıcı Eğitimin Desteklenmesi Projesi PIKTES taşıması yapılıyordu. 4800 öğrenci taşınıyor görünüyordu. Bu yıl biz şartları taşıyan bir durum olmadığı için PIKTES taşımacılığı ve ihalesi yapmadık. Oysa ki bizden önce 4800 öğrenci taşınıyor olarak görünüyordu iddiaları var. Takdir edersiniz ki bu sürece dair bir soruşturma geçirildi ve bu soruşturmada memurluktan men cezası ve açığa almalar oldu. Biz ilk günden itibaren şunu söyledik bizde soruşturulabiliriz, bizde soruşturmalıyız ve sorgulanmalıyız yeri geldiği zaman uyarılmalıyız yani haddimizi aşma hakkımız yok. Kamu da kurallar çerçevesinde her daim soruşturulmaya incelenmeye müsait makamları temsil ediyoruz. Çeşitli gerekçelerle çeşitli cezalar almış arkadaşlarımız var. Bunların üzüntüsünü anlamaya çalışıyorum ama bir türlü anlayamıyorum.

“İhale Rakamlarını Gerçek Değerine Ulaştırdık”

Önceki dönemlerde çok komik rakamlarla kantin işletmeciliği ihaleleri verilmiş, son bir buçuk yılda yaptığımız ihaleler ile bu rakamları gerçek değerine ulaştırdık. 70 bin ile 20 bin arasında değişen rakamlarla şeffaf ihaleler yaptık. Okullarımızın mevcutlarına ve şartlarına göre oluşturduk. Bizim burada asıl bakış açımız hem kantincimiz kazansın hem okulumuz. Çünkü bizim asıl görevimiz çocuklarımıza fayda sağlayabilecek kaynak oluşturabilmektedir. Özellikle PİKTES ihalesi, özel öğretim ihalesi, kantin ihaleleri vb. ihalelerde ki şeffaflığımız bugün herkes tarafından biliniyor. Umarım bu şeffaflık birilerini rahatsız etmiyordur diye düşünüyorum. 

“Benim Odam Senin Sınıfın” 

Esenyurt ilçe milli eğitim müdürlüğü görevine geldiğim günden beri hakkaniyet içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Başta söylediğim gibi görevimizi en iyi yapmaktaki maksadımız vatanımızı sevdiğimizdendir. Bu gün burada okullarımızda sınıflarımızın kalabalık olmasını konuşabilirdik. Fakat bugün bundan bahsetmiyoruz, çünkü tüm okullarımızda Sayın Kaymakamımız öncülüğünde başlatılan Benim Odam Senin Sınıfın Projesinde, yönetici ekibimizle, okul idarelerimizin fedakarlıkları, velilerimizin desteğiyle açtığımız 438 yeni derslikle bunu çözdük. Hiç bina yapmadan ilçemize binaların içinde atıl alanların tespitiyle 13 14 okul kazandırdık. Bahse konu çalışmaları yaparken ekibimde yer alan her arkadaşım okullarımızı ziyaret ederek bodrumdan çatıya kadar gezmiş, tespitler yapmış, sınıf yapılabilecek alanları tespit etmiş bunun yanısıra okullarımızda görülen eksiklik veya daha iyi olması gereken alanlarla ilgili rehberlik yapmıştır. Kaldı ki bu benim ve ekibimdeki Şube Müdürlerinin resmi ve yasal görevi, sorumluluğudur. Bu yapılan çalışmalar sayesinde çocuklarımıza daha ergonomik, rahat, sınıf mevcutlarının az olduğu ortamlar hazırlamaya çalıştık. 

Özellikle Milli Eğitim Bakanlığımızın öncülüğünde yürütülen meslek liselerini üreten okullara çevirme noktasında bugün Esenyurt’taki tüm meslek liseleri üreten okullar haline dönüşmüştür.

“Meslek Liselerimiz Üretmeye Devam Ediyor”

Esenyurt’taki meslek liselerimiz üretmeye devam ediyor bu Türkiye geneline bakarsak çok önemli bir gelişme, örnek verecek olursak bugün Necmi Kadıoğlu Devlet Hastanesinin tüm personellinin yemek ihtiyacını TOKİ Ali Duran Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemiz karşılıyor. Yine Halil Akkanat Çok Programlı Anadolu Lisemiz bütün temizlik kalemlerini üreten bir noktadadır. Şu anda bütün meslek liselerimiz üretim aşamasındadır. Dolayısıyla bugün oraya gelen velilerimiz düne kadar meslek liselerinde sanki ara eleman yetiştiriliyor görüntüsü var zannederken bugün aranan elemanı nasıl dönüştüğünü hep birlikte görüyoruz. 

“Dünyada Örneği Olmayan Bir Lise Kampüsü”

Diğer tarafta tün ülkemizi derinden etkileyen asrın felaketi depremden önceki gündemimiz kampüsümüzdü. Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde dünyada örneği olmayan bir lise kampüsü devreye girdi, Bu kampüsümüzün şuan da %50 si tamamlanmış durumda. İnşallah Cumhurbaşkanımızın  yakinen takip ettiği bu kampüsümüz için verdiği talimatı 2023 Ağustos’ta devreye girmesi  noktasındadır. Esenyurt’ta son bir buçuk yıldır başladığımız noktadan bugüne kadar, çok önemli projelere imzamızı attık atmaya devam ediyoruz. Muhtarlarımızla, STK’larımızla, mülki amirlerimizle, okul müdürlerimizle, öğretmen, veli ve öğrencilerimizle uyum içinde çalışarak görevimizi en iyi şekilde yapmaya gayret ediyoruz. 

 “Evet Ben Mobbing Uyguluyorum, Uygulamayada Devam Edeceğim”

Sonuç olarak sosyal medyaya yansımış olan haber değeri ve aslı olmayan karalama kampanyarını yapanlar elbette bir amaca hizmet ediyordur. Ama biz onların amaçlarına değil Devletimize ve milletimize hizmet etmeye devam edeceğiz. Mesela ben kendi kurumuma sabah 8:30 da gelirim benden sonra gelen personel mahcup oluyor müdürümüz bizden önce geldi diye. Yada sabahları kuruma geldiğinde odaları gezerek makamıma çıkıyorum orada vaktinde gelmeyen yada işini yapmayan personel bunu Mobbing olarak değerlendiriyor. Mobbing  buysa galiba buna devam edeceğim. Çünkü bu Mobbing değildir bu bir süreç yönetimidir, takiptir. Bir liderin yapması gereken görevdir. İş adabıdır. Eğer bir okul müdürü okulda bulunması gereken mesai saatleri içerisinde okulda değilse bu okul ilçe tarafından sorgulanıyorsa bu Mobbing olarak değerlendiriliyorsa buma mobing demek çok hakkaniyetli bir şey değildir. Ben kuruma geldiğimden beri okulların sabah kaçta açılıp  akşam kaçta kapandığını biliyorum. Okulun içine veli olarak giderim. Bunu herkes bilir. Okul müdürü o an okulda yoksa okul müdürü onu bir baskı olarak görüyorsa yapacak bir şey olmadığını düşünüyorum dedi. 

Haber: Nezir KARAYÜN

 



Yükleniyor

Yükleniyor

Yükleniyor

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.