İnebolu Huzurevi'nin Kapanma Tehlikesi: Yerel ve Siyasi Çözüm Bekleniyor

HABER: KAMİL TUNOĞLU

İnebolu Huzurevi Kapanmamalı: İnebolu Halkı Endişeli

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na bağlı İnebolu Sabahat Bahriyeli Huzurevi'nin kapanma ihtimali, İnebolu halkını derinden üzüyor. Bakanlık, bu konudaki resmi görüşünü 12 Temmuz'da Kastamonu Valiliği'ne iletti. Bakanlığın açıklamasına göre, huzurevinin kapanması için iki ana gerekçe öne sürülüyor:

1. Bina Depreme Dayanıklı Değil: Bakanlık, mevcut binanın depreme karşı dayanıklı olmadığını ve bu nedenle güvenlik riski taşıdığını belirtiyor.
2. Kapasite Sorunu: Huzurevi, 36 kişilik kapasitesiyle sürdürülebilir bulunmuyor.

Bakanlığın bu gerekçeleri teknik açıdan makul olabilir. Bakanlık, İnebolu'daki huzurevinin kapanmasının ardından, mevcut huzurevinin bahçesine yapılacak ek bina ile Kastamonu'daki bir huzurevine taşınmasını önerdi. Bu çözüm, hem teknik hem de sürdürülebilirlik açısından değerlendiriliyor. Bakanlık, yaşlıların ve çalışanların güvenliğini öncelikli olarak dikkate alıyor ve bu yüzden eleştirilemez.

Ancak sorunun siyasi ve sosyal boyutları da bulunuyor. İnebolu'nun bu huzurevinin kapatılmasına karşı çıkması gereken yerel ve ulusal merciler var. Bu konuda başlıca sorumlu olanlar, Kastamonu milletvekilleri ve Kastamonulu bakanlarımızdır. İktidar partisinin il ve ilçe temsilcileri de bu süreçte önemli rol oynamaktadır. İnebolu Huzurevi'nin kapanması, seçimlerde siyasi sonuçlar doğurabilir.

Yerel yönetim olarak, İnebolu İlçe Belediye Başkanı ve Cumhur İttifakı'nın partileri, MHP ve AK Parti'nin ilçe yönetimleri bu konuda ortak bir tavır sergilemek zorundadır. Huzurevi, 40 kişilik personeliyle ilçenin ekonomisine önemli katkı sağlıyor. Bu nedenle, huzurevinin açık kalmasını sağlamak ve Bakanlık normlarına uygun, daha büyük ve yüksek kapasiteli yeni bir huzurevinin İnebolu'ya kazandırılmasını öncülük etmek, yerel yönetimin öncelikli görevleri arasında yer almalıdır.