Tarımda Yeni Dönem" başlıklı basın toplantısında konuşan Bakan Yumaklı, son dönemde iklim değişikliği, nüfus artışı, doğal afetler, gıda milliyetçiliği, jeopolitik riskler gibi birçok faktörün tarımsal üretimi tehdit ettiğini belirtti. Bakan, toprak ve su kaynaklarının azalmasıyla bu tehditlerin daha da arttığını vurguladı ve sürdürülebilir, verimli ve kaliteli bir tarımsal sektör hedeflediklerini ifade etti.
Dünya genelinde tarımsal hasılanın 4,4 trilyon dolar olduğunu belirten Yumaklı, Türkiye'nin 68,5 milyar dolarlık tarımsal üretim hasılasıyla Avrupa’da ilk sırada, dünya genelinde ise ilk 10'da yer aldığını kaydetti.
Bakan Yumaklı, Türkiye’nin su stresi altında olduğunu ve kişi başına düşen su miktarının 1313 metreküp olduğunu hatırlattı. Eğer gerekli önlemler alınmazsa, 2030 yılında bu rakamın 1000 metreküpün altına düşebileceğini ve ülkenin su fakiri olma riskiyle karşı karşıya kalacağını belirtti. Bakan, bu durumun tarımsal üretim planlamasında suyun merkeze konulmasını zorunlu kıldığını vurguladı.
Yumaklı, önceki destekleme modelinin tarım sektöründeki yeni ihtiyaçlara yanıt veremediğini, bu nedenle tarımsal kredileri üretim planlamasına odakladıklarını açıkladı. Yeni modelde hibe programları, sözleşmeli üretim, işlenmeyen arazilerin tarıma kazandırılması gibi başlıklar öne çıkıyor.
Türkiye genelinde yaklaşık 24 milyon hektar ekilebilir tarım arazisi bulunduğunu belirten Bakan, bu arazilerin %77’sinin stratejik ürünler olan hububat, baklagiller, yağlı tohumlar ve patates-soğan gibi ürünlere ayrıldığını ifade etti. Bu stratejik ürünlerde önemli artışlar öngördüklerini ve 2027’ye kadar üretimde %13-22 arasında artış hedeflediklerini açıkladı.
Bakan Yumaklı, desteklerin ilk kez üretim dönemi başlamadan açıklandığını ve 3 yıllık sürelerle geçerli olacağını belirtti. Stratejik ürünlere ek destek sağlanacağını ve destek tutarlarının girdi maliyetlerine göre güncelleneceğini söyledi. Ayrıca, yerli ve milli tohumlara da ilave destek verileceğini açıkladı.