Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, “Türk iş adamları Cibuti'de 21 projede 205 milyon dolarlık
bir yatırım yaptı. Bu bizim müteahhitlik sektörü için küçük bir rakam. Ama
Cibuti ile iyi bir başlangıç için iyi bir rakam. Cibuti ile sadece ulaşım
olsun, tarımda olsun, enerjide olsun, balıkçılık da hayvancılıkta da birçok
projeyi beraberce geliştirebiliriz diye düşünüyorum.” dedi.
Bakan Abdulkadir Uraloğlu,
beraberindeki heyet ile birlikte geldiği Cibuti’de resmi temaslarda
bulunuyor. Bakan Uraloğlu, Cibuti’deki
temasları kapsamında ilk olarak Cibuti Büyükelçiliğini ziyaret ederek, Türk İş
Dünyası bir araya geldi.
Cibuti Dışişleri ve Uluslararası
İş Birliği Bakanı Mahamoud Ali Youssouf ile ikili görüşmesinin ardından Bakan
Uraloğlu, Türk heyetine adına başkanlık ettiği ‘Türkiye-Cibuti Karma Ekonomik
Komisyon 5. Dönem Toplantısı Tutanağı İmza Törenine katıldı. Bakan Uraloğlu,
temasları kapsamında daha sonra da Cibuti Cumhurbaşkanı Ismail Omar Guelleh ile
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda bir araya geldi.
Ulaştırma Bakanı Abdulkadir
Uraloğlu, Türk heyetine adına başkanlık ettiği Türkiye-Cibuti Karma Ekonomik
Komisyon 5. Dönem Toplantısı Tutanağı İmza Töreninde yaptığı konuşmada,
Türkiye-Cibuti Karma Ekonomik Komisyon 5. Dönem Toplantısı dolayısıyla
Cibuti’de bulunmaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ev sahipliği
ve yakın ilgilerinden dolayı Cibuti heyetine teşekkürlerini iletti.
Türkiye’de bir yıl önce büyük bir
deprem olduğunu anımsatan Bakan Uraloğlu, depremde hayatını kaybeden Türk ve
Cibutili dost ve kardeş ülke vatandaşlarına Allah’tan rahmet diledi.
Deprem sonrasında Cibuti’den
Türkiye’ye uzanan dost ve yardım elini de çok kıymetli bulduklarını dile
getiren Bakan Uraloğlu, bütün Cibuti halkına teşekkürlerini iletti.
Türkiye ve Cibuti arasındaki
ilişkilerin 400 yıllık bir maziye dayandığını belirten Bakan Uraloğlu,
“Medine-i Münevvere’den sonra İslam’ın ikinci çift kıbleli mescidine ev
sahipliği yapan Cibuti’ye ortak medeniyetimizin sembol coğrafyası olarak
bakmaktayız. Bizim için ayrı bir kıymeti var. Hasoba Türklerinin yaşadığı
Osmanlı İmparotorluğu’ndan izler taşıyan cami ve kale gibi yapılar Tajura
bölgesi kardeşliğimizin kanıtları arasında bulunmaktadır.” dedi.
Cibuti Dışişleri ve Uluslararası
İş Birliği Bakanı Mahmoud Ali Youssouf ile yaptıkları ikili görüşmede de birçok
konuyu ele aldıklarını anlatan Bakan Uraloğlu, “İlişkilerimizin daha
geliştirilmesi gerektiği ticaretimizin daha geliştirilmesi gerektiği konusunun
üzerinde durduk. Daha yoğun bir şekilde 10 yıllık büyükelçiliklerin de açıldığı
süreçten bu tarafa bunun da ne kadar hızlı geliştiğini beraberce görüyoruz.”
ifadesini kullandı.
Bakan Uraloğlu, Türkiye ve Cibuti
arasındaki ticari ilişkilere de değinerek, “Şu an itibarıyla yaklaşık 500
milyon dolarlık bir ticaret hacmine ulaşmış bulunuyoruz. Bunun çok daha
yukarıya doğru gitmesi gerektiğini ve bu imkânların da hali hazırda var
olduğunu görüyoruz.
Çünkü Cibuti’nin çok kıymetli bir
konumu var burada Kızıldeniz'deki konumu, Doğu Afrika'daki konumu, Arap
Yarımadası'na yarımadası noktasında bulunduğu konum ve barındırdığı bu
anlamdaki potansiyel anlamında kıymetli olduğunu görüyoruz ve Cibuti’nin
önümüzdeki süreçte çok hızlı geliş biz inanıyoruz.” diye konuştu.
4 SAATLİK UÇUŞ MESAFESİYLE 67
ÜLKEYE ULAŞABİLİYORUZ
Cibuti’nin aynı zamanda
Afrika’nın da önemli giriş kapılarından biri olduğunu vurgulayan Bakan
Uraloğlu, “Türkiye'nin bulunduğu coğrafya 4 saatlik uçuş mesafesiyle 67 ülkeye
ulaşabiliyor. Bunlardan bir tanesi de Cibuti. Gerçi ben gelirken birazcık
dolaştım. 8 saatlik bir yol geldim. Bir dahaki sefere inşallah 4 saatte bu yolu
katetmiş olacağız. Dünyada birçok ülkeyle ilişkilerimiz var. Sadece Türk Hava
Yolları dünyada 130 ülkede 343 noktaya uçuş gerçekleştiriyor. Bu bizler için
gerçekten kıymetli. Bu aynı zamanda Cibuti için de Türkiye üzerinden bütün
dünyaya açılmayla ilgili önemli bir fırsattır diye düşünüyorum. Tabii her iki
her iki ülkenin Cumhurbaşkanları Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Sayın İsmail
Ömer Gülle'nin bu ikili ilişkilerin gelişmesinde çok kıymetli bir katkıları
olduğu ve burada net bir iradelerinin olduğunu hepimiz beraber biliyoruz.”
şeklinde konuştu.
Bakan Uraloğlu, Türkiye ve Cibuti
arasındaki ilişkilerin daha yakın bir şekilde geliştirilmesi amacıyla Cibutili
yetkilileri de en yakın zamanda Türkiye’de ağırlamaktan memnuniyet duyacağını
söyledi.
Cibuti'de yaklaşık 200 Türk
vatandaşımız yaşadığına işaret eden Bakan Uraloğlu, “Gerek eğitim gerek iş
âlemindeki görevleri hasebiyle buralarda bulunuyorlar. Biz de yeni bir gelişme
olarak Türkçe eğitimini verme noktasında büyükelçimizin başlattığı bir süreç
var. Türkçe kursları başlamış oldu. Bu da ülkelerimizin ikili ilişkilerine
pozitif yansıyacaktır diye düşünüyorum. Burada bir İstanbul alanı tesis ettik.
Parkı tesis ettik. Daha önce Abdülhamit Camii ile ilgili çalışmalarımız oldu.
TİKA'nın yürüttüğü projeler var. Bir hastane projesi var. Bu ziyaret
vesilesiyle biz onu tekrar gündemimize alıyoruz ve inşallah orada istediğimiz
aşamayı katetmiş oluruz diye düşünüyorum.” ifadelerine yer verdi.
CİBUTİ İLE HER ALANDA İŞ BİRLİĞİNİ
GELİŞTİREBİLİRİZ
Türk iş adamlarının Cibuti'de 21 projede 205
milyon dolarlık bir yatırım yaptıklarını belirten Uraloğlu, “Bu bizim
müteahhitlik sektörü için küçük bir rakam. Ama Cibuti ile iyi bir başlangıç
için iyi bir rakam olduğunu ve bunun da mutlaka çok daha yukarıya doğru
çekilmesiyle ilgili çalışmaları beraberce yürütmemizin gerektiğini düşünüyorum.
Sadece ulaşım alanında değil, benim kendi alanım, ulaşım alanı. Ama tarımda
olsun, enerjide olsun, balıkçılık da hayvancılıkta da birçok projeyi beraberce
geliştirebiliriz diye düşünüyorum. Burada mutlaka yatırımcıların bürokratik
işlemlerinin bütün ülkelerde olduğu gibi hızlı bir şekilde yapılmasının bu sürece
ciddi bir katkı sağlayacağını düşünüyorum.” dedi.
2053’E KADAR ULAŞIM
PROJELERİNE 197 MİLYAR DOLAR YATIRIM YAPMAYI PLANLIYORUZ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Uraloğlu Cibuti’nin dünyaya açılan kapılarından bir tanesinin de Türkiye ve
İstanbul olması gerektiği noktasında ellerinden geleni yapmaya hazır
olduklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye'de neler yaptığımıza
bakacak olursak sadece ulaştırma alanında, hani ulaştırmadan kastettiğimiz hava
yolu, kara yolu, demir yolu, deniz taşımacılığı ve iletişim de yine bizim
bakanlığımıza bağlı. Haberleşme ve uzaydaki uydular noktasında bizim görevimiz
var. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yönetimindeki 21 yıl
içerisinde 250 milyar dolarlık bir yatırım yaptığımızı söylemek isterim. 2053
yılına kadar da yaklaşık 30 yıllık bir dönemde de 197 milyar dolarlık daha
ulaşım projelerine yatırım yapmayı planlıyoruz. Orta koridorda bulunan
ülkemizin bütün ulaşım sistemlerine bundan sonra da ciddi yatırımlar yapacağını
biz planladık. Yapması gerektiğini planladık ve bunu da komşu ülkelerle
iletişim halinde yapmaya devam edeceğiz.”
TÜRK MÜHENDİSLERİ VE
FİRMALARININ DÜNYA’DA YAPAMAYACAĞI İŞ YOK
Türkiye’deki yatırımlardan da
bahseden Bakan Uraloğlu, şunları kaydetti:
“Büyük yapılar yaptık. Dünyanın
en büyük kara deniz yolundan kara geçişini Çanakkale Köprüsü'nde
gerçekleştirdik. Gerçekten bir mühendislik eseri. O anlamda Türk firmalarının,
Türk müteahhitlerin dünyada yapamayacağı iş yoktur diye düşünüyorum gerçekten.
İyi bir seviyeye geldik. Ve Avrupa'da 6., dünyada da 10. yüksek hızlı tren
işletmecisi ülkeyiz. Bu anlamda da bu teknolojiyi de ülkemize kazandırmış
bulunuyoruz. Yine havacılık konusunda İstanbul Havalimanı Avrupa'da 1. dünyada
7. sırada. Bu anlamda Sabiha Gökçen ve Antalya Havalimanlarımızda gerçekten
dünyada ciddi bir şekilde karşılık bulan havalimanları. Ticaret gelişiyor,
gelişen ticaretin hangi ulaşım yollarında hangi ülkeler ne kadar pay alacak bu
mutlaka kıymetli. Ama hep beraber şunu bilmemiz gerekir. Yeni yollar mevcut
yollardan bir trafik alması gerekmiyor. Bir ticari taşıma pay alması
gerekmiyor. Zaten artan trafiği yeni yollar alırsa, bunun böyle
değerlendirilmesi doğru olur.”
‘KALKINMA YOLU’ ÖNEMLİ BİR
ADIM OLACAK
Kızıldeniz’de yaşanan problemlere
de değinen Bakan Uraloğlu, “Biz Irak'ın Faw Limanından Türkiye'ye bir demir
yolu ve karayolu hattı düşünüyoruz. Mesela böyle sıkıntılar olduğu zaman oranın
ne kadar kıymetli olduğunu ne kadar alternatif olabileceğini ortaya koyduk.
Orada da yakın zamanda inşallah bir bu projeyi başlatmış olacağız. Neye yaramış
olacak? Hani bugün yaklaşık Pekin'den çıkıp Avrupa'ya giden, Londra'ya giden
bir yük, 35 gün gibi bir zamanda ancak götürülebiliyor. Yaşanan sıkıntıdan Ümit
Burnu dönüldüğü takdirde, dolaşıldığı takdirde bu 45 güne çıkıyor. Eğer biraz
önce bahsettiğim Kalkınma Yolu Basra Körfezi'nden başlayıp Türkiye'ye giden
projeyi bitirmiş olsak yaklaşık 25 gün gibi bir sürede bu yüklerin taşınmasına
vesile olacak. Onun için biz bu noktada sizlerle de Kızıldeniz geçişi Süveyş
Kanalı geçişi noktasında yine diğer tarafta Kalkınma Yolundan yüklerin
taşınması gerektiği zaman taşınmasını noktasında iş birliği yapabileceğimizi
düşünüyorum. Ve Cibuti'nin gelecekte gerçekten bu bölgede çok daha etkin çok
daha aktif olabileceğine biz inanıyoruz. Türkiye olarak da bu konuda yapmamız
gerekenler noktasında sonuna kadar iş birliğine açık olduğumuzu ve Cibuti’yi
destekleyeceğimizi ben sizlere buradan ifade etmek istiyorum. Sayın bakanımızın
bize gösterdiği ilgiden diğer bakanlarımızın gösterdiği ilgiden dolayı ben
memnuniyetimi ifade ediyorum ve sizlere teşekkür ediyorum.”