Tarih: 03.07.2024 13:59

YÜKSEK ENFLASYONDA EN BÜYÜK ETKEN..?

Facebook Twitter Linked-in

YÜKSEK ENFLASYONDA EN BÜYÜK ETKEN..?

ÜRETİRKEN POTANSİYELİN ALTINDA KALMAK

 

Ekovitrin Temmuz sayısında yüksek enflasyonun sebeplerini “Tarım Dosyası” desteği ile açıklarken yaz sebze, meyve ve gıda fiyatlarını da mercek altına aldı. Baz etkisiyle düşüşe geçecek enflasyonun etki geçtikten sonra nasıl bir rotada ilerleyeceği henüz bilinmiyor. Ekovitrin, araştırmasında yüksek enflasyonda en büyük etkinin Türkiye’nin potansiyelinden çok altında üretim yaptığını, arzın talebi karşılamakta zorlandığını belirledi. 

24 yıldır aralıksız ekonominin nabzını tutan, yayınladığı raporlarla kamuoyunun bilgilendirilmesinde öncü görevi üstlanen  Ekovitrin Dergisi, Temmuz sayısında dünya barışını tehdit altına alan III. Dünya savaşı olasılığı ve jeopolitik riskleri gündeme taşıdı. Ayrıca İSO 500 Araştırması ile sanayinin fotoğrafını çekti ve  iş dünyasında  farkındalıkyarıyla öne çıkan örnek 3 şirkete sayfalarında yer verdi. Ekovitrin yazarları  Temmuz sayısında  ekonomi, dünya ve şirketlerle ilgili değerlendirmeleriyle nokta atışları yaptılar.

Bir Ürünün Kilosu 1 haftada 30 TL’den 120 TL’ye nasıl çıkar?

Yaz sebze ve meyveleri pazara inerek fiyatları biraz baskılasa da tarladaki girdi maliyetlerinden çok ürünün vatandaşa gelinceye kadar katlandıkça katlanan etiket rakamları, içinde emeklilerin de olduğu dar ve sabit gelirliyi sıktıkça sıkıyor. Semt pazarlarında dahi bir ürünün karşılıklı tezgâhlarda yüzde 50-100 farkla satıldığı ve fiyat istikrarının kalmadığı bir ortamda maaşlara gelen zamların da bir şey ifade etmediği görülüyor. Pazarda 1 kilosu 20 – 30 TL’ye satılan limonun 1 hafta sonra aynı pazarda 120 TL’den satılmasına nasıl anlam verilecek? Pandemiden sonra  dünyanın en önemligelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerinde düşük enflasyonlara geçildiği halde Türkiye’de yüksek çiftli rakamlı enflasyon  hangi sebeplerden hala devam ediyor. Bugün  herkesin üzerinde durduğu konu bu!

Türkiye Potansiyelinin Altında Üretim Yapıyor

Ekonomiyle ilgili sorular şöyle sıralanıyor: 

Diğer ülkeler Türkiye gibi bugünkü hesaplarla 150 milyar maliyet getiren bir büyük deprem yaşamadı fakat Türkiye’nin üretim potansiyeli göz önüne alındığında söz konusu hasar rakamının bile küçük kaldığı düşünüldüğünde acaba Türkiye’de ürün tezgâha ininceye kadar çöp mü oluyor? Ya da katma değer konusunda bir zafiyet mi yaşıyor? Başka bir soru; ihracat rakamları yurtiçi ürünlere mi yansıtılıyor? Yiyecek, içecek ve akaryakıt pazarında kayıt dışılığın oranı ne kadar? Devlet gereksiz harcamalarını milletin sırtına mı bindirdi? Pazardaki zam yapma ve çok kazanma hırsı nasıl önlenecek?

Ekovitrin, Temmuz sayısında Tarım Dosyası’nda 200 milyar dolarlık tarım potansiyelinden nasıl 70 milyar doların zar - zor çıkarıldığını masaya yatırdı. Araştırmadan çıkan sonuç; tarım ve gıda sektöründe sorunlar halledilemediği için enflasyonu kontrol etmek ve istihdamı artırmak güçleşiyor. 

Ekovitrin Tarım Dosyası’na destek olarak “İşte Enflasyonun Sofra Hali” başlığıyla ürün fiyatlarını da teker teker inceledi.

Dezenflasyonda Fiyatlar Nasıl Seyredecek

Rapora göre; kayıtlı 70 milyar dolar tarım GSYH’sine sahip Türkiye’de enflasyon ve istihdam sorunlarının çözümü; tarımda kayıt dışılığın önlenmesi, girdi maliyetlerinin düşürülmesi, ülkeye yetecek ve rekabetçi ihracatın yolunu açacak kaliteli üretim, sanayileşme, ürünlerde marka ve pazar belirlemeden geçiyor. Tarımda önceki yıllara göre yüksek üretim ve ihracat yapan Türkiye’nin sektörde mevcut arz ile talebi karşılayamadığı gözleniyor. Dâhilde İşleme Rejimi (DİR) uygulamasının da içinde bulunduğu ithalatla açığını kapamaya çalışan ülke enflasyon ve istihdam sorununda kalıcı çözüm üretmekte zorlanıyor. Dünya ölçeğine bakıldığında kırmızı ve beyaz etteki yüksek fiyatlar, ‘Bu paralar nereye gidiyor’ sorusunu sorduruyor. Vatandaş, şimdi ekonomi baz etkisiyle dezenflasyon dönemine girdiğinde fiyatların nasıl seyir izleyeceğini merak ediyor! 

Maden Dosyası ve İSO 500’ün Verdiği Fotoğraf

Aynı hususu Haziran sayısında ‘Maden Dosyası’ üzerinden araştıran Ekovitrin, bu alanda da bugünkü şartlarda dahi en az 2-3 trilyon dolardan fazla maden potansiyeline sahip Türkiye’nin sadece 10 milyar dolarlık bir ihracat yapabildiğine değinmiş ve madencilik sektöründeki sorunları gündeme taşımıştı. 

Fiyat artışları sadece tarım sektörünü değil, sanayiyi de vuruyor. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırmasında enflasyon öne çıkan konu oldu. Araştırma;  yüksek enflasyonun 2023’te kârlılığı baskıladığını, finansman maliyetlerinden kaynaklı mali baskının arttığını ortaya koydu. Buna göre ilk 500’ün finansman giderleri yüzde 92,5 oranında artarak 533 milyar TL’ye yükseldi. Finansman giderlerinin faaliyet kârına oranı da 15,6 puan artışla yüzde 41’den yüzde 57’ye çıktı. 

Türk İş Dünyasından Üç Başarı Örneği

Özel sektör ekonomideki birçok zorluğa rağmen üretim ve ihracatını en verimli şekilde yapmak için gayret sarf ediyor. Ekovitrin 3 örnek şirketi ön plana çıkararak söz konusu başarıları sayfalarına aldı. Bu şirketlerden biri 120 yıllık geçmişiyle SANKO Holding. İnovasyon ve katma değere büyük önem veren SANKO mirasını başarıyla geleceğe taşıyor.

Diğer şirket Aktaş Group. Rexoil markasıyla dünyayı fetheden Mustafa Aktaş başkanlığındaki şirket Türkiye'de yüzde 6 pazar payına sahip. Ürünlerinin yüzde 40'ını iç pazara satan şirket, yüzde 60'ını dünyada 10 ülkeye ihraç ediyor. Aktaş Group'un hedefi Uzak Doğu, Amerika ve Latin ülkelerine ihracatın payını yüzde 75'e çıkarmak.

Almanya’daki Fenerbahçe taraftarları artık FenerTalk ile iletişim kuracak. Gurbetçi bir aileni çocuğu olarak Almanya da doğan Seyhan Sarıçiçek Avrupadaki sporseverlerle takımları arasında güçlü bağlar oluşturacak bir yatırıma imza attı. İlk olarak FenerTalk ı başlatan Şarıçiçek Alman  Telefonica ile anlaşarek önce  daha güvenli ve ucuz bir iletişim ağı oluturuyor.ve Almanya'da FenerTalk ürününü piyasaya sunan Seyhan Sarıçiçek yönetimindeki Orange Marketing Group, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzon  spor içinde özel bir proje hazırlıyor.

III. Dünya Savaşı ve Jeopolitik Riskler

Arz, talep, üretim ve enflasyon derken III. Dünya Savaşı’nın konuşulduğu günümüzde Ekovitrin küresel jeopolitik riskleri de ele aldı. Petrolün geleceğini ve yakında Türkiye’ye gelecek Türkmen gazını irdeleyen Ekovitrin, global bazda dört büyük sanayinin dünyada her yıl 20 milyon insanın ölümüne sebep olduğunu ve Gazze’deki durum ve Türkiye – Çin ilişkileri gündem yaptı.

Türkiye’nin GSYH büyümesiyle birlikte lider sektör konumuna geçen inşaat, konut, ihracat ile ilgili haber ve yorumlarıyla dikkat çeken Ekovitrin, emeklilerin ne kadar maaş zammı alacağı, lojistik sektörüne dair haber ve yorumlar ile sigorta sektöründeki son gelişmeleri satırları arasına aldı.

Yazarlardan Gündeme Etkili Dokunuşlar

Ekovitrin her sayısında olduğu gibi yazarlarının isabetli değerlendirmeleriyle Temmuz’da da okuyucusuyla buluştu. Genel Yayın Yönetmeni Şeref Özata "Ekonomide Yaz Durgunluğu" başlıklı Editör yazısıyla enflasyonu, faizi ve tarımı sorguladı.  Sedat Yılmaz “Bankalar ‘Hasadı Toplayalım’ Derse Faiz İndirimleri Başlar!” makale başlığıyla faizdeki trendi yorumladı. İstanbul Aydın Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tarık Oğuzlu, makalesine "Türkiye - Çin İlişkileri ve Hakan Fidan'ın Çin Ziyareti"ni başlık yaptı. İstanbul Aydın Üniversitesi öğretim üyelerinden Dr. Hazar Vural Jane, “BM’nin Zor Sınavı: Gazze” başlıklı yazısı ile Orta Doğu’da çözüme dair ifadeleriyle dikkat çekerken savaşın bölgeye yayılma riskinden bahsetti. İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Filiz Katman, "Doğal Gaz Ticaret Merkezi Türkiye" başlığıyla başta Türkmen gazı olmak üzere jeopolitik enerji hatlarıyla ilgi Türkiye'nin durumunu ele aldı. Tümay Mercan “Tükenmek mi, O da Ne!” diyerek iş dünyası için tüyolar verdi. Tuba Saraçoğlu “Kurumsal Yönetimde Verimlilik”i irdelerken Av. Ahmet Burak Yalçın da, makalesinin başlığını “Konut Kiralarında Yüzde 25 Sınırının Kalkması” şeklinde seçti. İstanbul Aydın Üniversitesi hocalarından Prof. Dr. Ömer Adil Atasoy, "Güzel Söz Söyleme Sanatı" başlıklı yazısıyla dilin sihrini ifade etti. İstanbul Aydın Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Öğretim Görevlisi Korkmaz Keskendir makalesinde, "Türk Sigorta Sisteminin Güncel Durumu"nu aktardı. UTİKAD Başkanı Bilgehan Engin ise makalesinde “Otomotiv ve Yedek Parça Taşımacılığının Sürdürülebilirliği” başlığıyla zor bir alanı okuyucularına anlattı.

Ekovitrin, gelecek sayılarda da gündemi yorumlarıyla okuyucusuna sunmaya devam edecek.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —