Çünkü bu gün Eren Bülbül ve Ferhat astsubayın ölüm yıldönümü. Bu memleket için küçük bedenini ve koca yüreğini siper eden Eren Bülbül gibi onu ve vatanı korumak muradıyla toprağa düşen Ferhat astsubay da yedi yıl önce bu gün şehit edildiler. Henüz on beşindeki Eren Türk milletinin Çanakkale’de şehit olan henüz ondördündeki yiğitlerinin sonuncusuydu. Gözü karalığı, cesareti, fedakarlığı ile kahramanlık imgesi haline dönüşen Eren ile Ferhat astsubay yüzlerce yıl vatan, millet, din, bayrak yoluna adanmışlara ışık olacaklar . Unutulmayacaklar. Onların her geçen gün destanlaşan kahramanlıkları ve güzel hasletleri; ciğeri üç kuruş etmeyen kendi vatanını bölmeye kasteylemişlerin , kendi yurttaşına kurşun sıkanların canını yüzlerce yıl daha sıkacak!!! Çünkü bu destanı dinleyen Erenler, yaşatan Ferhatlar hep var olacak.
Bu gün benim hafızamda bir başka acı daha var yalnız. Bu gün Onlarca insanı kaybettiğimiz, bir çok insanın evini iş yerini yolunu izini hatıralarını yitirdiği korkunç Kastamonu Bozkurt selinin de yıldönümü.
Ferhat Astsubay gibi, Eren Bülbül gibi Kastamonu Bozkurt’ta kaybettiğimiz canlarımızı da unutmayacağız. Bu gün bile bizzat şahidi olduğum o seli , insanların çırpınarak sel sularıyla denize sürüklenişini, park halindeki yada trafikte bulunan araçların bir kısmının içinde insanlarla suya kapılışını, evlerin ikinci katına, işyerlerinin tavanına ulaşan su seviyesini düşündüğümde içimi bir hüzün dalgası sarıyor. Tüm kayıplarımızı rahmetle, sevgi ve saygıyla yad ediyorum. Geride kalan tüm yakınlarına serin sabırlar diliyorum.
Kendi adıma görgüm ve bilgim dahilinde olanlar nedeniyle unutmayıp minnet duyacağım iki isim daha var. Biri devletin aklını, imkanlarını, elini bu bölgeye uzatıp tüm yaraların sarılmasına vesile olan cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan diğeri gecesiz gündüzsüz yağmur, çamur, melhe demeden dinlenmeksizin,tatil yapmaksızın, kimi zaman yarı beline kadar suyun içinde, kimi zaman ayağında çizme çamurun içinde, Bozkurt’u ayağa kaldırmak için bizzat ilçede aylarca konaklayarak, çalışan, cefa çeken, emek harcayan, günlerce aylarca evinin yolunu unutan dönemin İç İşleri bakanı Sn. Süleyman SOYLU . Her ikisini de minnetle, saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Bölge onlar sayesinde yeniden ihya edildi. Her sene sıklıkla uğradığım Bozkurt ve Abana ziyaretlerimde gördüğüm kadarı ile iki ilçe de eskisinden daha iyi duruma geldi. Alt yapıları yenilendi, doğalgaza , daha iyi ve kesintisiz suya , daha nitelikli bir kanalizasyon sistemine kavuştular. Evi zarar görenin evi, iş yeri zarar görenin iş yeri yenilendi. Esnafın zararları tazmin edildi. Çevre düzenlenmeleri yenilendi. Toki bölgeye bir çok yatırım yaptı.
Elbetteki insanların zihninde bir korkunç bir afet hafızası yerleşti bir çok insan yakınını kaybetti ancak candan ziyadesi devlet tarafından telafi edildi.
Ferhat astsubayın ve Eren’in kanını yerde bırakmayan, üç yıl önce bu gün yaşanan büyük afetten geriye iz bırakmayan devlet iradesine müteşekkir olarak iyi ki vardınız Eren ve Ferhat astsubay iyi ki vardınız Sn.Recep Tayyip ERDOĞAN ve Sn. Süleyman SOYLU diyorum. İyiki var Erenler, iyiki var Ferhatlar, iyiki var milletinin derdini dert edinenler!