Sosyal medyamda değerli bir dostum bu başlığı atmıştı bana. Bende bu başlığa uygun bir yazı yazmayı düşünüyordum ama Gazze yüreğimizi ve ciğerimizi yaktığı için Gazze'deki soykırımı ve katil sürüsü siyonist İsrail'in vahşetini,asrın katili, kasabı Netanyahu zalimin de bahsetmiştik.
Siyonist İsrail'in yaptıkları zalimlikler,zulümler asla bitmeyecek ve kıyamete kadar devam edecektir.
Gazze' li kardeşlerimiz canlarını cennet karşılığında Rabbimize teslim ederken, Muvahhid ve mücahid kardeşlerimizin verdikleri mücadele ve imtihana şahit olurken acaba bizler neler yapabiliyoruz? Onlar bu çetin imtihanı verirken acaba bizim imtihanı mız nasıl olacak?
"Rabbim sen bizim imtihanımızı kolay eyle."
Şimdi gelelim bahsetmek istediğim konuya.Yillarca üzülerek şahit olduğumuz bir konuya. Sene de iki defa kutladığımız Ramazan ve Kurban bayramlarında maalesef bayram,bayram olmaktan çıkmış,adeta çılgınca ve dinimizle de alakası olmayacak şekilde tatiller, eğlenceler, şovlar ve gayri meşru kutlamalar. Sanki bayram, olmuş ahlaksızca tatiller!!!
Hani bayramlar büyüklerimizi ziyaret etmekti? Dost ve akrabaları, hastaları,yetimleri, öksüzleri ve ölülerimizi ziyaret etmekti? Çocukları sevindirmekti?
Müslüman bir toplum olarak nasıl da değerlerimizden uzaklaşıp koptuk? Bizden sonra ki nesillere biz bayramı nasıl izah edeceğiz? Belki de bizlere gerici, yobaz gibi sözler sarfedecekler..
Milli ve manevi değerlerden uzak,batıya ozendirilmiş bir nesli nasıl oldu da bu hale getirdik?
Ondan sonra da " hani o eski bayramlar" diyerek iç çekiyoruz.
Sözde müslüman ama özde tam tersi bir hayat yaşıyoruz.
Gençlerimiz değerlerini tamamen yitirmiş,İslam'dan uzaklaşmış,deizim,ateizim,Hıristiyanlık gibi akımlara yakalanmış, ahlakı değerleri kaybetmiş,caddeler, çarşı ve pazarlarda adeta bir müslümana hatta insana yakismayan giyim tarzlarıyla dolaşanlara şahit oluyoruz.Uyarildigi zamanda adı özgürlük!!!
Batsın sizin özgürlüğünüz...
Unutmayalım ki büyük imparatorluklar ve devletleri batıran asıl sebeb Ahlaki çöküşlerdir.
" Eğer çıplaklıkla medeniyet olsaydı,hayvanlar insanlarda daha medeni olurdu.Onların üzerinde hiç bir şey yok..."
Benim bugün eleştirmek istediğim asıl konu bayramı bayram gibi değilde bayramı bayrama uymayacak bir şekilde kutlanması yada " bayram tatili" adı altında her türlü rezaletin yaşamasıdır.
Şimdi bundan rahatsız olacaklar çıkacaklar, neymiş efendim turizm canlanıyor,plajlar dolup taşıyor, ekonomik kazançlar çok iyi, oteller,eğlence merkezleri tıklım tıklım,para geliyor para!!!
Devlette keseden veriyor tatili,gel de sende keyfini çıkarma !!!
Şahsım adına şunu hemen belirtmek isterim ki kimsenin tatili,zevki ve keyfî bizi ilgilendirmez,hatta ülke ekonomisine büyük katkılar sağlayacak her türlü desteği de savunanlardanım. Benim dile getirmek istediğim asıl konu dini bayramlarımızı dinimizin emirlerine uygun bir şekilde kutlamaktir.Ozellikle medya başta olmak üzere dini bayramlar olunca hemen işi sahillere,plajlara,eğlencelerle özdeşleşen haberler ve yayinlar yapması.Kesinlikle bunu iyi niyetli haberler yada ekonomiyi düşündükleri için değil;İslamdan uzak, adı jslam ama içi boş olan nesilleri ortaya çıkarmaktır.Ondan sonra intiharlar,sapkın görüşler,sapikliklar, ahlaksızlık,dinine ve ecdadina küfür eden, vatanına, bayrağına ve mukkadesatına düşman olan bir nesil çıkınca da şikayet ediyoruz.Lut kavminden farksız bir güruh ortaya çıkıyor.LBGT yi alenen savunan bir sapkinliklarla karşı karşıya kalıyoruz.Bu sapkinligı savunan ve destekleyenlerin sayısı artarak devam ediyor.
Ak Parti iktidarı döneminde artan ve önlenemez duruma gelen bu akımla topyekûn mücadele edilmelidir.
" İstanbul sözleşmesi"safsatası adı altında başlayan bu ahlaki yozlaşmayla iktidarı,muhalefeti, STK sı,cemiyetleri ile birlikte seferber olmak zorundayız.Bu akım terör kadar tehlikelidir.Hatta çok daha tehlikelidir.
Gençliğimizi, nesillerimizi başta İslam olmak üzere tüm değerlerimize düşman etmekteler.Acil önlem ve tedbirler alınmalıdır.pas geçme şansımız ve lüksümüz kalmadı.
Bu sadece iktidarın görevi de değil.İmanımızın gereği, vatan,bayrak ve millet sevdası olan herkesin görevi.Unutulmamalidir ki bu akimlar da olan bizim evlatlarımız,neslimiz ve geleceğimizdir.
Onları ateşin düştüğü yer den kurtarmak zorundayız,yoksa bizlere,ecdatımıza,dinimize küfür eden bir güruh yetişecek...
Kalın sağlıcakla...