Geçtiğimiz günlerde şimdilik(!) CHP’li Cemal ENGİNTURT’un Almanya’da kırmızı bültenle aranan Muhammet Yakut ile buluşup objektiflere poz vermesine şahit olduk. Sonrasında da “resimlerim nedeniyle kudurdular” diye bir paylaşım yaptı sosyal medyadan.
Bu insanlar Süleyman SOYLU’yu tesadüfen yada basına, medyaya malzeme olmamış, suçlu olduğu, suça karıştığı bilinmeyen insanların ısrarları ile çekilmiş fotoğraflar üzerinden eleştiren insanlar. Geçtiğimiz yıl dünya kadar yaygarası kopmuş Muhammet Yakut ve Sedat Peker gibi insanların kanun kaçağı, yakalama kararlı birer suçlu olduğunu bilmeyen var mı? Talip olduğunuz makamlarda onlarla ve onlardan medet umduklarınızla mı oturacaksınız?
Cemal beyin Kırmızı bültenle aranan ve Sedat Peker’in yayınladığı video içerikleri ile aynı kalemden çıktığı çok belli olan videolarla meşhur olmuş Muhammet Yakut ile neden , ne tür beklentilerle buluştuğunu bilemeyiz ama aralarındaki muhabbeti bu karanlık tipin yayımladığı bir video içeriğinde Sn. Cemal Enginyurt için kurduğu cümlelerden ( tekrar etmeye aile terbiyem izin vermiyor) anlayabiliyoruz.
Almanya demişken Almanya’nın fetö soruşturmalarından kaçan kanun kaçağı Türklerce üst edinildiği malum. Merkel ; döneminde tüm kaçaklara kucak açmıştı. Son konjonktürde Amerikanın dünyadaki tüm ulus devletlere karşı takındığı tutum ortada iken kimin başına ne zaman ne geleceği meçhul olan dünyada teröristlere ve kanun kaçaklarına sahip çıkmanın çok da akılcı olmayacağını yaşayarak öğrenmeye başladı dünya. Bundan sonrasının tüm dünya ülkeleri için daha çetin olacağını düşünüyorum. O nedenle tehdit altındaki tüm ulus devletlerin birbirinin yargı kararlarına, toprak bütünlüğüne, ulusal güvenliğine saygı duyması zaruridir.
Almanya ile ilgili bu buluşma yeterince canımızı sıkmış ülkemin siyasilerinin demokratik kabulleri konusunda bir kez daha hüsran yaşamışken Uluslararası Demokratlar Birliği’nin daveti ile Stuttgart’taki merkezine ziyarete giden ve bu kapsamda bölgede çeşitli ziyaretlerde bulunup toplantılar gerçekleştiren İç İşleri Eski Bakanımız İstanbul Milletvekili Sayın Süleyman SOYLU’nun ülkeye dönüşü sırasında hava alanında yaşadığı tatsızlık ilişti kulağımıza. Türk asıllı olduğunu öğrendiğimiz iki hava alanı görevlisi tüm güvenlik bariyerlerinde kontrollerden geçmesine rağmen Bakanımızı taciz etmek amacıyla üst araması yapmak istemiş, üst aramasından sonra kışkırtma amaçlı davranışlarına kemerini çıkartmasını isteyerek devam etmişlerdir. Bakanımızın ve eşinin suhuletle ve provake olmadan verdiği karşılık sayesinde olay büyümezken sonrasında gelen Alman havaalanı polisi tarafından mahallinde dilenmesi gereken özür dilenmiştir.
Mahalinde diyorum çünkü bu taciz bir özür ile geçiştirilecek basitlikte değildir. Türkiyenin bunun hesabını devlet ağzı ile sorması , karşılığının da devlet ağzı ile verilmesi gerekmektedir. Ayrıca ilgililerin kimliğinin tespit edilip bu fiillerinin bir yapı , örgüt yada kişi ile ilişkili olup olmadığı, amacı araştırılmalı, gereğinin yapılmaması halinde resmi kınama mesajı yayımlanmalıdır.
Biz gazetemiz ve şahsımız adına bu çirkin tacizi gerçekleştiren şahısları ve olaya en başından engel olamayan tüm resmi görevlileri şiddetle kınıyoruz.
Bakanımızın ülkemize yaptığı hizmetler düşünüldüğünde yıllarca terör yapılarıyla girdiği amansız ve şedit mücadelenin acınası bir rövanşı olduğunu hissettiğimiz bu tip saldırı ve tacizlere karşı susmayacağız.
Her zaman dediğimiz gibi ülkede hali hazırda iktidarda olan partiye bağlı olarak özveri ve gayretle yedi yıl bakanlık yapmış ve milletvekili olarak hizmetine devam eden bir devlet adamına sahip çıkmamak sahip çıkılmayanın değil sahip çıkmayanların ayıbıdır. Bakanımızın dönem ve yol arkadaşlarındaki bu derin sessizlik akla farklı hesapların varlığını getirmektedir. Milletin duymayı beklediği ağızdan çıkacak basit ama etkili cümlelerden ibarettir. Ancak sessizlik uzadıkça hayal kırıklığı ve kıgınlıklar büyümektedir.
Bakanımız ve değerli eşine her zaman yanlarında olduğumuzu hatırlatırken geçmiş olsun diyoruz.