• BIST 100

    9209,58%1,97
  • DOLAR

    34,48% 0,08
  • EURO

    36,39% 0,13
  • GRAM ALTIN

    2965,07% 1,03
  • Ç. ALTIN

    4963,68% 0,70

Muhabbet Medya


Demir-Tren ve Biz


Hülya Yakut ÜSTÜNDAG

Kimi dostlar zaman zaman tatli-sert uyariyor. Kimi amaan bosver diyerek, kimi kizarak ki… Belki de ben öyle hissediyorum. Kimi ayiplayarak. Ki… Bunu da hissediyorum????

Ah! Ki Lokman bi-haber demis üstad.

Elimizin hamuruyla kalem tutmak, düsüncelerimizi, feryatlarimizi, hayallerimizi, umutlarimizi, dualarimizi kagida dökmek (eskilerde kaldigimiz nasil da belli oluyor. Oysa klavye demeliydim) bizim neyimize?

Sol görüslü bir aileden geliyorum. O zamanin en radikal gazete ve dergileri girerdi evimize. Annem babamdan gizli bizi, tanidigi bir hoca hanima göndermisti. Neden bilmem hiç de sormadim niye diye. Tesettürsüz, ibadetsiz olmasina ve Kur'an okumasini bilmemesine ragmen, biz ögrenelim istemisti galiba. Rahmetli pederim, bunu fark ettigi gün evde kiyamet koptu.

"Ben kizlarimi aydin, çagdas, Atatürkçü yetistirecem" deyisi halâ kulaklarimda.

Ama güzel ahlak sahibiydi babam. Asla ve asla rüsvet almazdi. Kimsenin namusuna bakmaz, parasina hasetlenmez, makamina tas koyup koltuk için numara çekmezdi.

Okurdu. Hem de çok. Bize de okutur, tüm sol yayinlari alirdi.

Okuya okuya, okumanin nasil bir hazine oldugunu ögrendik.

Ailemizden göre göre, insani faziletlerin, zaman içinde (dindar veya degil) kisilerce saygi duyuldugunu gördük.

Aziz Nesin'in bir kitabi hediye edilmisti. Babam: "Oku ve bana özetini anlat" demisti. Yasima göre bayagi agir geldiginden, okumus ama anlamamistim. Bunun mahcubiyeti içinde kivranirken rahmetli demisti ki: "Benim okumadigim kitabi sana oku ve anlat demem hataydi."

Neyse uzatmayayim. Uzun yazi yazmayi da, okumayi da çok sevmem.

Sadede gelecek olursak...

Albenili, renkli, süslü kitaplar aliyoruz çocuklarimiza. Okusun, ögrensin istiyoruz.

Peki biz okuyor muyuz?

Geç saatlere kadar oturmasina, bizimle beraber televizyon seyretmesine göz yumarken, ne bekliyoruz onlarin yarinlarindan?

Veya basit bile olsa, yasina göre bir konu seçip, o konu üzerinde tartisip, fikir ifadesi alistirmalarini hangi siklikta yapiyoruz?

"Amaan bosver" diye diye geldik bu günlere. Ve toplumun hali ortada.

Sikayete gelince, adeta yarisiyoruz.

Solcu bir babanin, dirençli, bilgili, mücadeleci, fikrini ifade etmekten çekinmeyecek kizlar yetistirme gayreti bizde de var mi?

Ne zaman ki, ailecek yüzümüz Islâm'a döndü, Risale-i Nur'lari tanidik, iste o zaman okumanin meyvelerini dünya ve ahiret terazisinde tartmakta zorlanmadik.

Evet. Elimiz her daim hamurda olmali. Kabul.

Anne olarak, es olarak, ev sahibesi olarak bunu bilmek elzem.

Elzem de...Ahiret yolculugunda, azigimiz hamur islerinden ibaret degil ki.

"Karsimda müthis bir yangin var. Alevleri göklere yükseliyor. Içinde imanim yaniyor. Evladim tutusmus yaniyor" iken, amaan bosveremiyoruz iste. Karinca misali, su tasimaktir niyetimiz.

Basligi okuyan muhterem!...

Demir-tren ve biz?...

Ne alâka mi diye sordunuz?

Söyleyeyim.

Demirden korkan, trene binmez.

Habesli Bilâl'in kizgin kumlari yakmiyorsa bedenimi.

Koca taslari benim de canimi kanatmiyorsa.

Sümeyye'ler gibi dik duramiyorsam Hind'lerin karsisinda.

Elim hamurlu olsa ne yazar, olmasa ne yazar?

Cennet reyhanlariyla dost edindirmeliyim evlatlarimi.

Sürünerek de olsa, riza makamina odaklanmaliyim.

Madem ki müslümanim. Madem ki Cenneti arzu ediyorum.

Madem ki sahil-i selâmet yolcusuyum.

O halde devam.

Yazarın Diğer Yazıları


YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.