Burhan Bozgeyik

Tarih: 22.07.2022 23:36

KARI KOCA

Facebook Twitter Linked-in

Bizim kültürümüzde evli esler “kari-koca” diye tabir edilir. Rabbimiz (C.C.) Kur’an-i Azimüssan’da evli çiftleri yekdigerinin “elbisesi” olarak tavsif etmistir. 

Bakara Suresi’nin 187. ayetinde, “Hünne libasü’l leküm ve entüm libasün lehünne” ifadesi geçer. Mealen söyle buyrulmaktadir: 

“…Onlar (hanim) sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbise gibisiniz.” Ne muhtesem, i’cazli bir ifade… Elbise; hem tesettür, hem muhtelif iklimlerde korunma ve saglikli yasama, hem zarafet, hem izzet ve serefli gözükme, hem kem gözlerden korunma vesilesidir.

Bizim dinimiz, daha dogrusu insanlik tarihinden kiyamete kadar, “Allah’in yolunda yürüyen” bütün insanlarin dini olan Islâmiyet evlilige çok büyük ehemmiyet ve deger vermistir. 

Evlilik hem bütün peygamberlerin ve Peygamber Efendimizin (A.S.M.) en kuvvetli sünnetidir. Bizde, yani Islâmiyet’te evlilik mezara kadar degil, ebediyete kadardir. Esler, Rabbimizin lutfuyla cennette ebediyen birlikte olacaklarinin suurundadirlar.

Evlilikte agirlik evin hanimindadir. Bu bakimdandir ki bizim örfümüzde “yuvayi disi kus yapar” sözü meshur olmustur. Peygamber Efendimizin (A.S.M.) hadis-i seriflerinde de bu hakikate isaret edildigini görürüz. 

Buyurun bu konudaki pek çok hadis-i seriften teberrüken bir tanesine bakalim: Ebu Ümame (R.A.) rivayet edildigine göre Resulullah (A.S.M.) söyle derdi: 

“Mümin, aziz ve celil olan Allah’a takvadan sonra kendisi için saliha bir kadindan daha hayirli bir sey elde edememistir. 

Eger ona bir sey emrederse kendisine itaat eder, ona bakarsa, kendisine sevinç verir; onun üzerine yemin ederse, yeminini yerine getirir; ondan uzakta bulunursa, nefsini ve kocasinin malini korur.” (Tergib ve Terhib, c. 4, 200-6) 

Bu hadis-i serifte, üslubu-u nebeviyi belirten bir zariflikle hanimlarin nasil davranmalari gerektigi de bildirilmistir.

Bu dünya, cennet ile cehennemin, sevinç ile elemin, hüzün ile kederin, kolaylikla birlikte zorlugun, varlikla darligin, kahir ile lütfun mezcoldugu bir yerdir. 

“Hastalik olmasin, ihtiyarlik olmasin, elem olmasin, keder olmasin, hüzün olmasin” diyen, cenneti istiyor demektir. Bu dünyada böyle bir hayat mümkün degildir.   

Zira bu dünya imtihan yeridir. Cehennem lüzumsuz olmadigi gibi, cennet de ucuz degildir. Ebedî saadet yurdu olan cennet öyle ucuz ve kolay elde edilmez. Zahmetler, zorluklar, çileler, sikintilar, bazen fakr-u zaruret halleri olacaktir.   

Iste bu dünyada bütün o zorluklara “kari-koca” birlikte gögüs gerer. Çogu defa da yasadiklarini, çektiklerini evlatlarina hissettirmezler, ya da hissettirmemeye çalisirlar. Iste böylelikle hayat yükünü birlikte sirtlamalari ile zaman içerisinde “etle tirnak” gibi olurlar. “Kari-kocanin” bir manasi da budur.

“Koca kari”da nasil nahos bir ifade varsa, “kari-koca”da bir sevimlilik, bir sicaklik vardir. Bizim inancimizda kadin ve erkegin birlikteliginin yegâne ve temel sarti “nikâh bagi”dir. 

Nikâhsiz birlikteligin adi zinadir. Zina ise dinimizde en büyük suçlardandir. Sayet zina edenler bekâr iseler 100’er sopa ile cezalandirilir. Içlerinde evli olanlarin cezasi ise recmedilmektir. Cenab-i Hak, Islâm devleti sinirlarinda yasayan Ehl-i Zimmeye cizye vermek sartiyla hakk-i hayat tanirken, zina eden evli erkege ve kadina hakk-i hayati tanimamaktadir. Iste bu bakimdan dinimizde evlilik ve nikâh akdi çok mühimdir.

Cemiyetin ve devletin temeli aileye dayanir. Aile müessesinin temel taslari ise “kari-koca”dir. Temel bunlardir. Bu temel üzerine bir çinar agaci gibi birer zenginlik alameti olan akrabalik baglari ve aile efradi eklenir. 

Çocuklar, dedeler, nineler, halalar, teyzeler, amcalar, dayilar… Derken, amca ogullari, amca kizlari, dayi ogullari, dayi kizlari, hala ogullari, hala kizlari, teyze ogullari, teyze kizlari… 

Agacin dallari bu sekilde uzayip gider. Iste bu temel yapi için Rabbimiz “sila-i rahmi” temel farzlardan kilmistir. Sila-i rahmi kesmek, tipki adam öldürmek gibi “ekberü’l kebâir” günahlardandir.

Insanligin ve Islâmiyet’in düsmani olan zindika komitesi nicedir aile müessesesini hedef almis durumdadir. Onlar, tipki hayvanlarin domuz taifesi gibi nikâhsiz birlikteligi tesvik etmektedirler. 

Onlarin dünyasinda “kari-koca”li hayata yer yoktur. Bizim dünyamizda ise “kari-koca” cemiyetin bas tacidir. Rabbim yuvalarimiza huzur ve saadet versin; kari-koca çiftlere evliliklerinin 50., 70. yilini agiz tadiyla kutlamalarini nasip eylesin. 

Evlilik düsmani o zindika komitesi mensuplari da çelik kal’a gibi duran bu aile müesseselerini görüp hasetlerinden çatlasinlar…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —