Istanbul Sözlesmesi Kalkti mi? Toplumsal Cinsiyet TCE maskesiyle Escinselligi tesvik eden projeler 6284 yasasi iptal Edilmeli!
Türkiye Aile Meclisi Genel Baskanvekili Prof. Dr. Sefa Saygili: Istanbul Sözlesmesi Kalkti mi? Toplumsal Cinsiyet TCE maskesiyle Escinselligi tesvik eden projeler 6284 Yasasi iptal Edilmeli!
Milletimize ve özellikle aile yapimiza tahrip edici etkisinden dolayi Sayin Cumhurbaskanimiz Istanbul Sözlesmesi’ni 20.03.2021 tarihinde feshetmisti. Bu karara yönelik Diyarbakir Baro Baskanligi tarafindan açilan ve yaklasik 200 civarinda avukatin davaci baro yaninda yer aldigi, Cumhurbaskani kararinin iptaline dair dava, Danistay 10. Daire Baskanligi tarafindan oy çoklugu ile reddedildi. Karar kesin olmayip, kararin tebligi tarihinden itibaren 30 gün içerisinde Danistay Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açik olmak üzere karar verilmistir. Kisacasi, yargi süreci devam etmektedir.
Danistay, iptal davasini “Anayasa tarafindan verilen temsil yetkisi ve 9 sayili Cumhurbaskanligi Kararnamesine istinaden tesis edilmis olan dava konusu Cumhurbaskani Kararinda hukuka aykirilik bulunmadigi..” gerekçesiyle reddetmistir.
Danistay’in karar gerekçesinde Istanbul Sözlesmesi’nin insanimiza ve aileye verdigi ve/veya verecegi zararlar tartisilmamistir.
Her ne kadar stratejik derinlik uzmani namiyla müsemma Ahmet Davutoglu’nun önderliginde imzalanmis ise de, bu sözlesmeye asil sahip çikanlarin basta HDP ve CHP ile feminist örgütler ve LGBTIQ+ bireylerinin oldugu apaçik ortadadir.
Rusya Federasyonu’nun, birçok Avrupa ülkesinin dahi ahlakini, inancini, kültürünü kökünden kaziyacak olan Istanbul Sözlesmesi’ni reddedip / karsi durmalarina ragmen kadim medeniyetimizin bir kisim mensuplarinin sözlesmeyi desteklemeleri ise en azindan saflik veya aldatilmislik olarak degerlendirilmelidir.
Istanbul Sözlesmesi 11 Mayis 2011 tarihinde dönemin Disisleri Bakani sifatiyla Prof. Dr. Ahmet Davutoglu tarafindan imzalanmis ve 14 Mart 2012 tarihinde TBMM’de oy birligi ile kabul edilip onaylanarak, 1 Agustos 2014 tarihinde de yürürlüge girmistir. Türevi ve uygulama kanunu olan 6284 sayili yasa 2012 yilinda yürürlüge konulmustur. Ayrica Yeni Türk Medeni Kanunu, Yeni Türk Ceza Kanunu, 2010 yilinda yapilan Anayasa degisikligi ile yönetmelikler, kurumlar, idari ve yargi kararlari ile Istanbul Sözlesmesi fiilen yürürlügü/uygulamasi devam etmektedir.
Istanbul Sözlesmesi’nin feshi tek basina yeterli degildir. Zararlari bakimindan dünyada esi ve benzeri olmayan, hatta Istanbul Sözlesmesi’ni dahi asan hükümler barindiran 6284 sayili kanunun da derhal yürürlükten kaldirilmasi gerekmektedir. 6284 sayili yasa (m.1 f.2/a) Istanbul Sözlesmesi esas alinarak hazirlanmistir. Sözlesme fesih edildigine göre, yürürlükte bulunan yasanin iç hukukta dayanagi kalmamistir. Delilsiz/belgesiz, kocanin/babanin 6 aya kadar ortak konuttan uzaklastirilmasi, 6 aya kadar tazyik hapsi, arabuluculuk ve uzlasma hükümlerinin yasaklanmasi, sadece kadinin beyaninin esas alinmasi, pozitif ayrimciligin uygulanmasi sonucu insanimiz agir magduriyetler yasamaktadir.
Dünya düzeni neyin, nerede ve kimin/kimlerin eliyle yapilacagini iyi hesap ediyor.
Mukaddes sehrimiz Istanbul’un seçilmesi tesadüf degildir. Yüce Peygamberimizin (s.a.v) fetih müjdesi ile sereflenmis belde olan Istanbul’da imzalanmasi ve adinin ISTANBUL SÖZLESMESI konulmasi fethin intikami olarak degerlendirilmelidir.
Istanbul Sözlesmesi’ni ve 6284 sayili yasayi anlama kilavuzuna ihtiyaç bulunmaktadir. Istanbul Sözlesmesi’nin ve 6284 sayili yasanin zararlarini anlamak için, öncelikle feministlerin söylemlerine, Mor Çati Dernegi’nin sosyal medya hesaplarina, LGBTIQ+ dernekleri ile KAOS GL internet sitesine ve kullandiklari slogan ve tasidiklari dövizlere bakilmasi yeterli olacaktir. Sözlesme ile toplumsal cinsiyet esitligi adi altinda escinsellik mesrulastirilmaktadir. Biyolojik cinsiyetin karsisina konulan toplumsal cinsiyet kavrami; toplumu, insanimizi ve ailemizi igfal ve ifsat etmektedir. Mor/yesil feministler ile LGBTIQ+ bireyleri kol kola gökkusagi flamalari ile onur (!) yürüyüsündeler.
Istanbul Sözlesmesi, 3. dalga feminist ideolojinin manifestosudur. Istanbul Sözlesmesi “kültür, töre, din, gelenek ve namus” degerlerinin kökünün kazinmasi için hazirlanmistir. Içimizdeki feministler ve LGBTI sevicileri Istanbul Sözlesmesi’ni ve uzanti yasasi 6284 sayili yasayi anlamiyor veya anlamak istemiyor. Halen “Kadin haklari” ve/veya “Kadina siddeti önleyen sözlesme” oldugunu zannediyorlar. Hâlbuki sözlesmenin asil hedefi, LGBTI bireylerini mesrulastirmak ve sinirsiz cinsel özgürlügü saglamaktir.
Istanbul Sözlesmesi kesin olarak fesih edilmeli ve sözlesmenin uzantisi olan 6284 sayili yasa yürürlükten kaldirilmalidir. Aileyi, kadini ve çocuklari en üstün seviyede siddetten ve istismardan koruyacak, tabii/evrensel hukuk ilkelerine uygun yasalar yapilmalidir.
Hakkaniyetli yasalar, adil ve dogru yargilama, ahlak seferberligi ile siddeti önleyebilir, huzur ve sükûnu temin edebiliriz. Aksi halde toplum çöker ve aile biter.
