Burhan Bozgeyik

Tarih: 13.08.2022 17:58

Islâm bizim canimiz

Facebook Twitter Linked-in

Bu kâinati yaratan Rabbimiz, insan nevini yarattiktan sonra hepsini cennete dâvet etmistir. “Hayy” ismiyle tecelli buyuran Cenab-i Hak, insana can vermis, buna ilaveten bir de Islâmiyet gibi mânevî can vermistir. Her dogan çocuk “Islâm fitrati üzere” dünyaya gelmistir.

Islâmiyet bizim canimizdir. Iki cihan saadetinin kaynagidir. 124 bin peygamberin getirdigi dinin adidir. Islâmiyetsiz hayat, zulümattir, zillettir…

Islâmiyet bize serefli bir hayatin sifrelerini vermistir. Kur’an’da ve hadiste belirtilen bu sifreleri kullananlar izzet, vakar ve seref sahibi olmuslardir. 600 sene payidar olan Osmanli Devleti, bunun canli örneklerindendir.

Islâmiyet, en basta saglam bir îmani telkin eder. Iman hem nurdur, hem kuvvettir. Hakiki îmani elde eden bir kisi kâinata meydan okuyabilir. Iman, cennet yurdunun anahtaridir.

Islâmiyet demek, Allah’in hükümlerinin hâkimiyeti demek.

Islâmiyet demek, bütün Müslümanlarin kardes olmasi, bir ve beraber olmasi demek.

Islâmiyet demek, devlet demek, cihad demek, Allah’in sevdiklerini sevmek, sevmediklerini sevmemek demek…

Islâmiyet, ahlak demek, edep demek, haya demek…

Islâmiyet, muhabbetle dolu olmak demek. Saglam aile bagi demek. Sila-i rahim demek. Samimi uhuvvet demek…

Konumuzla ilgili Bediüzzaman Hazretleri’nin Kur’an’dan ve hadisten almis oldugu bazi derslerine göz gezdirelim:

“Ihyâ-yi din, ihyâ-i millettir; hayat-i din, nûr-u hayattir.”

“Mevcudiyetimizin hâmisi olan Islâmiyet’ten elini gevsetme, dört el ile saril! Yoksa mahvolursun.”

“Paslanmis bîhemtâ [essiz] bir elmas, dâimâ mücellâ [cilali, parlak] cama müreccahtir [tercih edilir].”

“Eskiden beri I’lâyi Kelimetullahi ve beká-i istiklâliyeti ve Islâm için farz-i kifâye-i cihâdi deruhte ile kendini, yekvücud olan âlem-i Islâm’a fedâya vazifedâr ve Hilâfete bayraktar görmüs olan bu devlet-i Islâmiye’nin (Osmanli Devleti’nin) felâketi, âlem-i Islâm’in saadet ve hürriyet-i müstakbelesiyle [gelecekteki hürriyetiyle] telâfi edilecektir. 

Zîra su musibet, mâye-i hayatimiz olan uhuvvet-i Islâmiye’nin [Islâm kardesliginin] inkisâfini hârikulâde tâcil etti [çabuklastirdi].”

“Marîz bir asrin, hasta bir unsurun, alîl [hastalikli] bir uzvun reçetesi ittibâ-i Kur’ân’dir.”

“Azametli bahtsiz bir kit’anin [Asya kit’asinin], sanli tâli’siz bir devletin [Osmanli Devleti’nin], degerli sahipsiz bir kavmin [ümmet-i Muhammed’in] reçetesi Ittihad-i Islâm’dir. [Islâm birligidir]” (Mektûbat, Hakikat Çekirdekleri)

Ifadelerden de anlasilacagi üzere Bediüzzaman, “Hakikat Çekirdekleri” ismini verdigi bu vecizeleri, Osmanli Devleti’nin son zamanlarinda telif etmistir. Kur’an’dan almis oldugu reçeteyi matbuat lisaniyla Osmanli Devleti idarecilerine ve bütün âkil adamlara sunmustur. 

Ancak o devrin idarecileri yönlerini Bati’ya çevirmis durumdaydilar. Osman Gazi ve cihad kilicini kusanmis, Kur’an’a simsiki sarilmis evladlarinin cihangirlikleri çoktan unutulmustu. Neticede o elem verici âkibet gelip çatti.   

Osmanli Devleti’nin bu aglanasi sonu, kiyamete kadar gelecek bütün ümmete ders olmalidir. Islâmiyet bizim hayat kaynagimizdir. Islâmiyet’ten elimizi gevsetirsek perisan oluruz, mahvoluruz.  Gözümüzün önünde capcanli duran örneklerden (Meselâ Endülüs Emevi Devleti’nin âkibetinden) ders ve ibret alarak, izzet ve seref kaynagimiz olan Islâmiyet’e simsiki sarilmaliyiz.

Islâmiyet, hem maddî hayatin hem de mânevî hayatin özüdür, temelidir. Islâmiyet, devlet nizaminin, aile nizaminin, ekonominin, maddî terakkinin müessisidir. 

Bütün peygamberler, insanlara hem Cenab-i Hakk’in Tekvinî kanunlarini hatirlatmis hem de teklifî kanunlarini ders verip hayata hâkim kilmanin mücadelesini vermislerdir.   

Bu dersten mahrum kalanlar perisan olmuslardir. Zira Islâmiyet, iki cihan saadetinin temel kaynagidir. Ne mutlu bunu bilenlere…. 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —