MAHIR ADIBES

Tarih: 08.08.2021 23:59

Busenaz Kazanirken

Facebook Twitter Linked-in

Busenaz Sürmeneli Tokyo 2020 Olimpiyatlarinda 69 kiloda altin madalya aldi. 

Türk Milleti olarak elbet sevindik lâkin bu nasil sevinme? Anlatan agliyor, hocasi kenarda agliyor, yardimcilar agliyor, türbindekiler agliyor, televizyon basinda seyredenler agliyor, muhabir agliyor, haberi veren kadin agliyor, evde seyrederken ben agliyorum, esim agliyor…
Maç bitiyor; Busenaz agliyor...

Busenaz her yumruk atisinda heyecanlandik, aldigi yumruklarla canimiz acidi, kasildik, kahrolduk…

Kazaninca nefes aldik, basimizi kaldirdik, sevindik, ne yapacagimizi bilemedik, agladik…

Dünyada sevinirken tek aglayan Millet Türkler degil elbet, yalniz her millette sevinirken aglamiyor.

O zaman bizim sevinirken aglamamizdaki psikolojik, sosyolojik sebep ne?

Bu sorunun cevabi ezilmislik, itilmislik, geri kalmislik, baskilanmak, kendine güvenmemek, kazandim demekten utanmak…

Nasil?..
Söyle: Selçuklu’da dilimiz horlandi, Osmanli’da dilimiz ve milliyetimiz horlandi. Adam yerine konulmadik. Anlayacaginiz yaklasik 900 yildir Türk Milleti horlandi, basit islerde ya da savaslarin disinda akla bile gelmedi. 

Bunlar arasinda ölümümüz pahasina bile olsa sirtini sivazlayanlari ululadik, unutmadik. Osmanlinin son 200 yilinda Türkler “Türküm” demekten çekinir olmustu; huzurda, divanda, mecliste yoklar. 

Cumhuriyet döneminde “Türküm” dedi ama Türkler bir yere gelemediler, dönme ve devsirmelerin elinde kaldilar, ileri gidenin basina vuruldu. Ayak oyunlariyla önleri kesildi.

Türkler tarlada, tapanda, hayvanlarin pesinde çoban olarak kaldilar. Deniz kenarindaki yazlik oteller bizim neyimize…

Milli Mücadeleden sag dönen gazilere madalyalar ölmediyseler 1970’den sonra verildi. O güne kadar ölenlerden kimsenin haberi yok. Asker kaçaklarinin insafina birakildi; toprak sahipleri agalar! Biz maraba... 

Çocuklar okuyamadi, bir zanaat sahibi olamadi, basit islerde çalisabildiler. Elleri çatlak yüzleri is karasi, sirtlari günes yanigi… Genellikle demirci, çerçi, semerci, duvar ustasi, nalbant, tenekeci bunlar sehirde olanlar gerisi çiftçi. Ankara’nin yolunu ögrenemediler.

Bu durum Türk Milletini pisirik, içine kapanik, sünepe, tembel, yalaka, ürkek, korkak, kendine güvenmeyen bir hale getirdi.

Maraba, dedik ya!..
Sonunda lider olmayi, yönetmeyi, kazanmayi hayal edemez hale geldiler.

Yoklugu paylastilar, yufka yürekli kaderci toplum ortaya çikti.Köye muhtar olmaya bile cesaret edemeyen insanlar.
“Türk’ten pasa olur mu?” dönemini hatirlayin. Ne aci, ne üzücü, ne kadar küçük düsürücü bir dönem.

Busenaz kazaninca!
“Bir ölür bin diriliriz” diye seslendi.
“Hiç Türk altin madalya alabilir mi?” diye sasirdik.
“Türkler de sampiyon oluyormus” diyerek hayal edemedigimizi gördük. Ümitlendik, gittik geldik, Cennetle müjdelenmis gibi sevindik.

Ey Türk Milleti; Türkiye bizim ülkemiz…
Basarmak için basaracagina önce inanacaksin. 

Busenaz “O altin madalya Türkiye’ye gelecek.” dedi.
Busenaz kafamizin içindeki duvarlari yikti.

Uzun yillardir bizi idare edenler Türk soyundan gelmediginden. “Liderlik kim biz kim?” diye ümitlerimiz bitirildi. Simdi o karmasik düsünceler bizi baskilamis, saskiniz; “Olur mu?”

Binlerce basarili insanin, ayak oyunlariyla, yollari kesildi, biliyor musunuz? 
Busenaz, Tokyo 2020 Olimpiyatlarinda altin madalya alirken neden agladigimizi anladiniz mi?

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —