Yani demem o ki bu milletin büyükten küçüğe bütün fertleri görev bilinci ile yaşarlar. Tüm yaşamsal emir ve faaliyetleri vaadediler topraklara sahip olma hezeyanına özgülenmiştir. Bunun için akıtacakları kan da, dökülmesine neden olacakları göz yaşı da kutsiyet arzeder. Bu hastalıklı zihniyet onların insan olan yanlarını törpülemiştir.
Bunu biz başka hangi yapının içerisinde gördük? Şöyle etraflıca düşünürseniz; abla ve abilerin evlerinde ve ellerinde büyütülüp şekil verilen çocuklar, kendi istedikleri bölümlere değil Üniversitelerin kendileri için uygun görülmüş bölümlerine hazırlanıp yerleştirilirler. Amaç işaret edilen fakültenin işaretlenen bölümünde okuyan öğrencilerle; hem fakültede etkin ve söz sahibi olmaktır hemde mezun olan öğrencileri devletin henüz tam olarak ele geçiremedikleri damarlarına yerleştirip kurmak istedikleri ağı tamamlamaktır. Yani eğitimden, göreve her şey bir amaca matuftur. Yapılacak her tür hile ve desise, yenilecek kul hakkı, yapılacak adaletsizlik, hukuksuzluk bu amaca hizmet ettiği sürece mübahtır.
Evet FETÖ tipi örgütlenmeden bahsediyorum. Bu gün bile devletten tam olarak kazınamayan bu yapı türünün tek örneği mi? Elbetteki “hayır”… Tüm bu dini ve dindarı istismar eden yapıların menşei emperyalist devletler olduğu için biri bitse bile amaçlarına bir diğeri üzerinden yürüyecekleri açıktır. Dolayısı ile benzer yapılanmanın şimdilerde devletin bir operasyon başlatacağı yönünde haberler çıkan bir başka cemaat yapısı yada Adana merkezli devlete meydan okuyan daha küçük bir kitleye hitap eden bir başka cemaat gibi yapılar üzerinden sürdürüldüğü aşikardır.
Ancak gelmek istediğim ve daha vahim olan kısım şu ki; daha kripto olarak kalan unsurların yani alenen bir cemaat yapılanması içinde görünmeyip , etkin yerlere taşınmış olan ve ancak aynı çalışma prensibi ile hareket eden bir takım unsurların yani kişilerin örneğin belediye başkanı, parti mensubu, milletvekili gibi, ardına hakkı, adaleti, demokrasiyi ve belli bir ideolojiyi savunmak adına düşen insanların büyükçe bir bölümünün bir zamanlar dini hassasiyetler ile FETÖ’nün cemaat tipi yapılanmasının peşine düşen insanlar gibi ne yaptıklarının ve sonuçlarının farkında olmamasıdır. Ortada ayan olan milyonlarca liralık rüşvet , yolsuzluk ve zimmet olaylarının tamamen devleti ve yönetimi ele geçirmeye özgülenmiş olarak yapıldığının farkına varılmaması, varılsa da tarafgirlik körlüğü ile meşru görülmesi en az dini kullanan cemaat tipi terör örgütlerin peşine takılma hali kadar tehlikelidir. Bu yapılanmanın ardında kimlerin hangi nedenlerle destekçi olduğu çıkan seslerden ortaya çıkmış olsa da iddianamelerin bile beklenmemesinin, o zamana kadar bir iç karşıklık çıkarılmaya çalışılmasının altında gerçekleri örtme çabası vardır.
Bu gün gelinen noktada tüm vatandaşlarımıza düşen yargıya saygı duyarak açılmış ve yürütülen soruşturmalarda iddianamelerin ve delil/ kanıtların açıklanmasını itidalli bir biçimde beklemek ve devlete güvenmektir. Aksini isteyen ve aksi için çaba harcayan ancak bu karmaşık ve dış destekli yapılara hizmet etmiş olacaktır.
