Elimi yüzümü yıkayıp bir abdest aldım. Sabah serinliğini hissetmek için balkonuma yöneldim. Balkonumda yüzümü sehere döndüm, gündüzün bereketini ve sabahın tazeliğini çektim içime .
Ve dedim ki;
“O, sabahı yarıp çıkarandır. Geceyi bir sükun (dinlenme), Güneş ve Ay'ı bir hesap (ile) kıldı. Bu, üstün ve güçlü olan, bilen Allah'ın takdiridir. En'am Suresi, 96. ayet “
Gönlümü açtım güne, umutlarımı saldım dolu dizgin...Hayranlıkla baktım giden geceye, saati hiç şaşmadan gelen güneşe. Yüreğime aşk düştü; Rabbim dedim kusursuzluk ancak senin eserindir.
Bir kez daha anladım ki ;
“Ne Güneş'in Ay'a erişip-yetişmesi gerekir, ne de gecenin gündüzün önüne geçmesi. Her biri bir yörüngede yüzüp gitmektedirler. Yasin Suresi, 40. ayet”
Bir biri ardına düşen güne geceye, güneşe aya, yeryüzünü süsleyen yeşil örtüye, ufka kadar özenle yerleştirilmiş denize, herbiri üzerine kazınmış ayetlere baktım,
Ve duydum;
“Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp-örtüyor. Güneşe ve aya boyun eğdirdi. Her biri adı konulmuş bir ecele (süreye) kadar akıp gitmektedir. Haberin olsun; üstün ve güçlü olan, bağışlayan O'dur. Zümer Suresi, 5. ayet”
Gözüm varlığı göklere yazılmış kuşlara takıldı. Zikirlerini duyumsadı kulaklarım…
Ve birden anımsadım:
“Onlar, göğün hava boşluğunda ilâhî emre boyun eğmiş bir halde uçuşan kuşlara bakıp hiç düşünmezler mi? Bunları orada tutan Allah’tan başkası değildir. Elbette bunda iman edecek bir toplum için nice deliller, işaretler vardır.Nahl suresi / 79. Ayet”
Arkamı dönüp namaza yöneldim, yüreğim dediki bana;
O ve Onun kelamı yalnızca Kuran-ı Kerim’de değil… Denizin kararlı bir biçimde kıyıya her ilişmesinde, yağmurun içindeki ilimle yeri besleyişinde, bulutun su indirmek için gereken yeri tayin edişinde, rüzgarın hangi tohumu nereye sürükleyeceğini bilişinde, suyun ve toprağın her çekirdeğe farklı renk, farklı tat verişinde.
Yer, gök, kainat; ayet ayet Allahın kelamını zikretmekte.
Baktığınız her yerde bir Ayet vardır. Yeterki okumayı bilin ...
