Zohran Kwame Mamdani’nin siyasi çizgisi, Müslüman kimliğiyle birlikte hem ilerici sol hem de adalet merkezli İslami bir duruşun karışımı olarak öne çıkıyor. Onu anlamak için üç eksenden bakalım: ideoloji, kimlik ve uluslararası duruş.
İdeolojik Duruşu (Sol ve Sosyal Adalet Odaklı)dır. Amerikadaki solu bizim solla karıştırmamak gerekir.
Mamdani, Amerikan siyasetinde “Democratic Socialist” (Demokratik Sosyalist) kanatta yer alıyor.
Bu kanat, Bernie Sanders ve Alexandria Ocasio-Cortez çizgisinde, kapitalizmin denetlenmesi ve gelir adaletinin sağlanmasını savunuyor.
Ana politik temaları şunlar: •Konut hakkı: New York’ta evsizliğe karşı “herkes için barınma” politikası.
• Polis reformu: Özellikle Müslüman ve siyah topluluklara karşı uygulanan sert polis taktiklerine karşı çıkıyor.
• Sağlık ve eğitim: Ücretsiz sağlık hizmeti ve kamusal eğitimde eşitlik.
• İklim politikası: “Green New Deal for NYC” adını verdiği çevreci dönüşüm planı var.
Bu çizgi onu klasik bir belediye başkanından çok, toplumsal dönüşümcü bir figür hâline getiriyor.
Müslüman kimliğinin ABD siyasetine etkisi büyük. Mamdani, Müslüman kimliğini politik bir vitrin gibi değil, adalet duygusunu besleyen bir değer kaynağı olarak taşıyor.
• Ramazan ve Kurban Bayramı günlerinin şehir takviminde resmî tatil olarak tanınması yönünde çalışıyor.
• Müslüman gençlere burs ve mentorluk programları açılması için girişimlerde bulundu.
Müslüman oluşu, onu “İslami siyaset” çizgisine değil ama ahlaki-sosyal adalet çizgisine yönlendirmiş durumda. Bu, Hz. Ömer’in adalet anlayışıyla modern sol adalet söylemini harmanlayan bir üslup gibi düşünebilirsin.
Filistin ve uluslararası duruşu da karakterli görünüyor. Burada en net farkını gösteriyor:
• Mamdani, Filistin’in özgürlüğü konusunda Amerika’daki en cesur yerel liderlerden biri.
• İsrail’in Gazze operasyonlarını açıkça “savaş suçu” olarak nitelendirdi.
• Şehir yönetiminde İsrail’e yatırım yapan bazı şirketlerle ilişkileri kesme sözü verdi.
• Bu tavrı nedeniyle hem büyük destek hem de ciddi tepkiler aldı. Yani, klasik Amerikan siyasetinde tabu sayılan bir konuyu vicdanî cesaretle gündeme taşıyor.
Kısaca Zohran Mamdani:
• Müslüman kimliğini gizlemeyen,
• Sol değerleri sahici biçimde yaşayan,
• Afrika–Asya kökenli göçmenlerin sesi olmuş,
• Ve Filistin gibi konularda Amerika’nın vicdanına dokunan bir lider.
Bu çizgi onu Amerika’da potansiyel olarak yeni nesil etik lider tipine yaklaştırıyor. Ama aynı zamanda Amerikan siyasetinin merkezine (mesela başkanlığa) yükselmesi için sert bir ideolojik ve ABD derin devletinin mukavemetiyle de karşılaşabilir.
