* Hayvanlar fıtratlarını yaşarlar, gösterirler. Fıtratlarını bozmazlar. Arslanın eniği sırtlan olmaz.Tilkinin eniği de maymun gibi davranmaz, vs.
*Hayvanları eğitimle refleks şartlanması (şartlı refleks) kazandırmakla sınırlı da olsa belirli bir davranış içine sokmak mümkündür.
*İnsanlar ancak, gerçekleri ihtiva eden doğru bir eğitimle fıtratlarına uygun (Ahsen-i takvîm ) iyi insan ahlâkını kazanabilirler.
*Gerçeği, doğruları ihtiva eden bir eğitim almamış veya eğitim almasına rağmen bu güzel ahlâkı, davranışlarına yansıtmayan/ yansıtamıyan insan, fıtratı bozulmuş (Esfel-i sâfilin'e namzet) bir bozguncu olur.
*Fıtratı bozulmuş, insanlıktan çıkmış bu bozguncu taifesinin yapamıyacağı kötülük (Aldatma, yalan, iftira, gasp, hırsızlık, yolsuzluk, tecavüz, öldürme,zulüm,vs) yoktur.
*Böylelerine insan denemez.
*Bunlara hayvan da denemez.Çünkü hayvanların yapmadığı davranışları gösterir, her türlü vahşeti de yaparlar.
*Bu tipler hayvandan da aşağıdırlar.
*Bunlar, tamamen hevâlarına, nefislerinin şehvetlerine esir olmuşlardır.
*Tek maksadları doymak bilmeyen ihtiraslarını, şehvetlerini tatmindir.
*Bu gibileri , Allah-ü Teâlâ 'BELHÜM EDÂLL'(alçağın alçağı) olarak tanımlıyor (1).
*Belhüm edâll olanlar, genelde gerçek hâlleriyle gözükmezler. Hep maskeli (aldatıcı) olurlar. Fakat maskeyi öyle ustaca kullanırlar ki, firâsetli olanların dışında, kimse gerçek yüzlerini fark edemez.
*Belhüm edâll olanların maskeleri çok çeşitlidir. Tuzağa düşürecekleri kurbanlara, topluluklara,vs göre maske takarlar.
*Kullanılan maskeler;
-Devrim maskesi(m)
-Demokrasi (m).
-Tv Dizileri (m).
-Moda (m).
-Makam (m).
-Şöhret (m).
-Sanat (m).
-Irkçılık (m).
-'İnsan hakları' (m).
-Parti,kulüp,spor (m).
-Din maskesi
-Vs, vs,vs maskeler...
Belhüm edâll olanlar;
*Maskelerin görünüşüne çok önem verirler. Çünkü kurbanlarının hassas oldukları konularda en ufacık bir hatanın kendilerine çok pahalıya mal olacağını çok iyi bilirler.
Belhüm edâll olanlar;
*Ölümden, deşifre olmaktan, menfeatlerini kaybetmekten çok korkarlar.
Belhüm edâll olanların;
*Suretleri, kalıpları, ne kadar gösterişli olursa olsun, dilleri ne kadar tatlı (sahtekârlar genelde sihir gibi, büyüleyici konuşurlar) gelirse gelsin, davranışlarını, eylemlerini görmeden bunlara inanmamak gerekir.
*Söze değil, öze, davranışa, ahlâka bakmak lazımdır.
*'Belhüm edâll' olanlar, zehirli yılandan, akrebden daha tehlikelidirler.
(1): ''Yoksa Sen (ey Resûl'üm) onların çoğunun söz dinleyeceklerini (hakkı işiteceklerini), akıllarını kullanıp düşüneceklerini mi sanıyorsun ?
Onlar hayvanlar gibidirler. Hatta davranışları (ahlâkları) bakımından daha da sapıktırlar (aşağıdırlar)"
(Furkan-44).
