Güvenilir haber kaynağınız Medya90.com

  • BIST 100

    9922,09%0,36
  • DOLAR

    34,71% -0,05
  • EURO

    36,81% 0,77
  • GRAM ALTIN

    2953,70% -0,17
  • Ç. ALTIN

    4829,40% -0,23

Edanur ISMAIL


Bilgi Sorunsalı

Lİnsanlığın sorunlarından birisi de ne biliyor musunuz?


Bilginin çokluğu. Evet, doğru duydunuz. Ne diyorsun, diyenler vardır büyük ihtimalle. Bir şeyin çok olması genellikle insanlar için bir anlam ifade etmez ama o anlamlı olan çokluk bir anda kaybolduğu zaman fark ederiz neyi kaybettiğimizi. Ne kadar nadideyse, azsa ya da dozundaysa ona göre insan beyni ona bir değer biçip onu o değere ulaştırmaya çabalıyor gibi görünüyor. O yüzden bir hastalığa iyi gelen tek bir ilaç varsa o kıymetlidir ve dünya üzerinde stokları hemen tükenebilir. Bir tür endemikse hemen korumaya alınır neden çünkü o tükendiğinde dünya üzerinde öyle bir türün bulunması mümkün olmayacaktır. İşte şöyle haberler okumuş ya duymuşsunuzdur: O bitkiyi koparmanın cezası bilmem kaç bin liradır. Çünkü azdır, bulmak zordur ve ihtiyacımız vardır. Eskiden de bilgiler böyle kıymetliydi işte. Şimdi anlatacağım hikaye gibi hikayelerin benzerlerini hepimiz dinlemişizdir: Eski insanlar birtakım bilgileri öğrenmek için ya günlerce at sırtında gider, ülkelerini değiştirir ya da bilgiyi öğrenebilmek için o kişiye çeşitli sorular yöneltirmiş. Yani aslında bilgiler de o zamanlar için endemik bir tür gibiymiş. Hatta her bilgi her yerde olmazmış mesela bazı bilgileri İskenderiye Kütüphanesi’nde bulabilirken bazı bilgileri Buhara’da bulabilmek gibi. Her bilgiye dünyanın her yerinden ulaşmak mümkün değilmiş. Umberto Eco’nun Gülün Adı romanında bile (roman ortaçağda geçmekte) Melk Manastırı’nda her bilgiye herkesin ulaşamayacağı zehirli kitaplar bulunuyormuş. Doğruluğu tartışılabilir evet ama bir bilgiye sahip olmanın ucu ölüme bile gidebiliyor diyebiliriz. Bilgiye o kadar değer biçmişler ki saklı kalması için yüzyıllardır uğraşmışlar.

Günümüzde bilgi dünya üzerinde yayılmış durumda. Bunun kötü bir şey olduğu iddia edilemez. Her durumun avantajlarının ve dezavantajlarının olacağının inkar edilememesi gibi. Ama değerini azalttığı aşikar. Aynı zamanda bilginin her yerde olmasının da yadsınamaz bir kolaylığı olduğunu söylemeliyim fakat her ne kadar bu durum böyle olsa da artık insan bilgiye olan merak ve emek duygusunu kaybetme yolunda ilerlemek durumunda. Sizinle öğretmenlerimden birinin bu konuyla ilgili anlatmış olduğu bir şeyi paylaşmak isterim: Biz üniversite sınavına hazırlanırken o zamanlar tek bir kaynak vardı ve biz o kaynağa ulaşmak için çabalardık. Daha sonra da onu en ince ayrıntısına kadar çalışırdık, demişti. Ancak artık ben de dahil herkeste şöyle bir durum ortaya çıkmış durumda: Bir sürü test kitabı var ama insanların elinde değil maalesef. Raflarda kendi kaderine terk edilmiş. Arada bir kapakları açılıyor. Birinciyi bitirmeden ikincisi, ikinciyi bitirmeden üçüncüsü alınıyor. Kitap o kadar sıradanlaşıyor ki o kişi için artık görmek bile istemiyor. Lise yıllarında benim de içinde bulunduğum bir hataydı ama insan hayata yaptıklarını ve yapacaklarını görmek için gelmiyor mu zaten? Buradan nacizane şunu anladım: Önce birinci test kitabını içselleştirmek lazım test kitaplarını gereğinden fazla alarak bekletmek hem psikolojik açıdan hem de bilgi açısından yarar sağlamıyor.

Bilginin çokluğunun ortaya çıkarmış olduğu bir sorunsal daha var: bilgi kirliliği. Her önümüze çıkan bilgi ne kadar doğru ve güvenilir? Ne kadar manipüle edici ya da objektif? Bir bilgiyi incelerken bu noktayı gözden kaçırmamak gerekiyor. Aslında az önce bahsettiğim şeyi destekleyici ölçüde şöyle söyleyebiliriz: Bilgiye ulaşmak kolay fakat gerçek bilgiye ulaşarak onun kaynağına inmek artık eskisinden daha zor. Eskiden insanların bilgiye ulaşmak için harcadıkları çabayı biz de bilgiyi ayıklamak için harcıyoruz fakat bilgiyi ayıklama noktasında çabalarsak işte o zaman insanlık herkesin söylediği ile değil bilginin ışığıyla aydınlanacaktır.

Okuduğunuz için teşekkür ederim.

dipnot: Konuyla ilgilenenlere Umberto Eco’nun Gülün Adı romanını ve “Post-truth çağda limbiğe dokunan bilim” adlı podcasti tavsiye ederim.

Yazarın Diğer Yazıları


YAZARLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.